TBMM Genel Kurulu’nda İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD Kongresinde konuşma yapmasıyla ilgili kabul edilen tezkerede, Filistin’deki haksız işgal ve hukuk ihlallerinin vurgulanarak Gazze’de yaşanan trajik duruma dikkat çekildi. Gazze’de kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu binlerce sivilin hayatını kaybettiği, milyonlarca kişinin yerinden edildiği belirtildi. Tezkereyle, Netanyahu’nun demokrasiye ve insan haklarına aykırı tutumunun kabul edilemez olduğu vurgulanarak Kongre’nin demokratik bir ayıp ve hukuka karşı bir meydan okuma olduğu belirtildi.
Meclis tarafından yapılan oylama sonucunda tezkere kabul edildi ve oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ ile milletvekilleri bu kararı alkışladı. Tezkerede, İsrail’in Gazze’de ve Batı Şeria’da işlediği savaş suçlarına dikkat çekilerek uluslararası toplumun bu konudaki sorumluluklarına ve savaş suçlularının yargılanması gerekliliğine vurgu yapıldı. ABD Kongresi ve diğer siyasi karar alıcıların Gazze’deki vahşete son vermek için gerekli adımları atması çağrısında bulunuldu.
Tezkereyle Netanyahu’nun Kongre kürsüsünde gerçekleştirdiği konuşmanın savaş suçlarını örtme çabası olduğu ifade edildi. Ayrıca, tezkereyle bu tür insan hakları ihlallerine seyirci kalınmaması gerektiği ve savaş suçlularının yargılanması gerektiği vurgulandı. Özellikle, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamların ve ağır insan hakları ihlallerinin üstünün örtülemeyeceği dile getirildi.
Tezkerede, Kongre üyelerinin sağduyulu tavırlarını takdir ederken, Netanyahu’nun yalan dolu konuşmasının demokratik bir ayıp olduğu ve uluslararası mahkemelerde hesap vermesinin gerektiği belirtildi. Meclis, bu tür savaş suçlarının görmezden gelinmemesi gerektiğini ve uluslararası toplumun Gazze’deki acımasızlığa karşı sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti.
Sonuç olarak, tezkerenin kabul edilmesiyle Gazze’deki yaşanan insanlık dramına dikkat çekilirken, Netanyahu’nun savaş suçlarına karşı hesap vermesi gerektiği vurgulandı. Meclis, uluslararası toplumu Gazze’deki vahşete son vermek için adım atmaya çağırarak savaş suçlularının yargılanması gerekliliğini üzerinde durdu. Aynı zamanda, İsrail’in Filistinlilere yönelik işlediği suçların hesabının verilmesi gerektiği ve insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmamanın önemine dikkat çekildi.