Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Resmi Gazete’de yayımlanan “Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile bazı önemli değişiklikler gerçekleştirdi. Bu değişiklikler, Merkez Bankası’nın artan Türk Lirası (TL) mevduat payını dikkate alarak uygulamaya koyduğu sadeleşme adımlarının bir parçasını oluşturuyor.
Yapılan düzenlemeler çerçevesinde, TL mevduat hesapları için uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduatlar için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranlarında bazı değişiklikler yapıldı. Yeni uygulamalara göre, kısa vadeli TL mevduatta zorunlu karşılık oranı, önceki yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseltildi. Öte yandan, YP mevduatlar için TL tesis oranı ise yüzde 5’ten yüzde 4’e düşürüldü. Bu zorunlu karşılık oranları, 6 Aralık 2024 itibarıyla tesis edilecek.
Ayrıca, tüzel kişi TL mevduat payı hedefinin kaldırılması da dikkat çeken bir diğer değişiklik oldu. Bu düzenleme, kur korumalı mevduat (KKM) sisteminin TL’ye geçiş sürecine ve tekrar değerlendirilmesine yönelik hedeflerin de revize edilmesine olanak sağladı. Daha önce belirlenen yüzde 75 hedef, yeni düzenlemeyle birlikte yüzde 70’e düşürüldü.
TCMB tarafından gerçekleştirilen bu değişikliklerin, piyasa koşullarında yukarıdaki nedenlerle bir düzenleme gereksinimi doğurduğu anlaşılmaktadır. Artan TL mevduat payı, Merkez Bankası’nın finansal istikrarı sağlamak ve ekonomideki dalgalanmaları en aza indirmek amacıyla aldığı tedbirler arasında yer alıyor. Dolayısıyla, hem TL mevduattaki artışın gözlemlenmesi hem de döviz kurlarındaki dalgalanmaları engellemek için bu adımların atıldığı söylenebilir.
Sonuç olarak, TCMB’nin yaptığı müdahalelerin Türk Lirası’nın mevduat sistemindeki rolünü güçlendirmeyi ve döviz hesapları üzerindeki etkinliği azaltmayı amaçladığı görülüyor. Özellikle son dönemde ekonomik dalgalanmaların sıkça yaşandığı Türkiye’de, bu tür önlemler, piyasalardaki güveni artırma potansiyeline sahiptir. Zorunlu karşılık oranlarındaki değişiklikler, bankaların kredi verme kapasitelerini de etkileyecek ve genişletici bir para politikası izlemenin yollarını açacaktır.
TCMB’nin bu adımları, Türk Lirası’nın istikrarının korunmasında önemli bir rol oynayacak ve önümüzdeki dönemlerde izlenecek para politikaları üzerinde etkili olabilecek. Dönemsel dalgalanmaların yanı sıra, uluslararası ekonomik koşulların da göz önünde bulundurulması gerekecek. Bu kapsamda Merkez Bankası’nın alacağı yeni kararlar, ülkenin ekonomik yönelimi açısından kritik bir öneme sahip olacak.