30 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleşen Kara Harp Okulları mezuniyet töreninde, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek and içen beş teğmenin durumu hakkında önemli bir karar günü geldi. Bugün bu teğmenler hakkında alınacak kararın açıklanması veya gerekirse eksiklerin tamamlanması için bir süre daha erteleme yapılmasının bekleniyor. Teğmenler için ihraç ya da ihraca gerek olmadığına dair bir karar verileceği öngörülüyor. Eğer ihraç durumu gerçekleşirse, bu teğmenlerin idari yargıya ve ardından Danıştay’a başvurma hakları bulunuyor.
Mezuniyet töreninde, teğmenler resmi programın ardından kılıç çalıp “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını atarak ‘Subay yemini’ etmişti. Bu görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Milli Savunma Bakanlığı, “Yürürlükten kalkan yemin okunduğu ve disiplinsizlik” gerekçesiyle konuyla ilgili inceleme başlattı.
Devletin zirvesinden gelen tepkiler de süreci etkilemiş gibi görünüyor. 7 Eylül tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu teğmenlere yönelik eleştirilerde bulunarak, “Mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkıp kılıç çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Gerekli araştırmalar yapılıyor ve oradaki birkaç tane kendini bilmez temizlenecek” dedi. Bu açıklamadan sonra beş teğmen ile amirleri konumundaki üç subay, disiplin kuruluna sevk edildi.
Teğmenler, “Mustafa Kemal’in askeri olmaktan onur duyuyoruz” şeklinde bir açıklama yaparak, toplumsal hassasiyetlerine dikkat çekti. Savunmalarında ise 25 yıllık bir geleneğin olduğuna vurgu yaptılar. Teğmenler, “25 senedir mezuniyet töreninde okunan subay andını tekrar okumak için amirlerimize başvurduk. 2023’te tören yönergesindeki değişiklik nedeniyle bu andın okunamayacağı bildirildi. Emre uygun olarak andı okumadık. Tören sonrası geleneksel kılıç çatma, ant içme etkinliğinde, verilen emrin kapsadığı zaman sonrası andı okuduk. Emre itaatsizlik ve siyasi bir amaç yoktur” ifadelerini kullandılar.
Bu olay, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki disiplin mekanizmaları ve askerlerin ifade özgürlükleri üzerinde ciddi bir tartışma başlattı. Teğmenlerin, yeminlerinde Mustafa Kemal Atatürk’e atıfta bulunmayı seçmeleri, toplumda iki farklı görüş ortaya çıkardı. Bir kesim, bu genç subayların ulusal değerlere sahip çıkma çabası olarak değerlendirirken, diğer bir kesim ise bu durumun askeri disiplinsizliğe ve üst otoriteye karşı bir meydan okuma olduğuna inanıyor.
Bunun yanı sıra, askerlik kurumunun devlete olan bağını zayıflatmamak adına yürütülen disiplin işlemleri gündemi belirleyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Sosyal medya ve halk arasında geniş yankı uyandıran bu durum, aynı zamanda Türk kamuoyunda militarizm ve ulusal kimlik üzerine tartışmaları da tetiklemiş durumda. Teğmenlerin bu tutumu, özellikle genç kuşaklar arasında öz kimlik ve değer arayışı açısından da farklı yorumlar ve görüşler sunabiliyor.
Sonuç olarak, Kara Harp Okulları mezuniyet töreninde yaşananlar, yalnızca askeri bir disiplin meselesi olmaktan ziyade, Türkiye’deki toplumsal normlar, değerler ve ulusal kimlik konularında geniş bir tartışma ortamı yaratmış durumda. Teğmenlerin ifadeleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanıtları, bu olayların nasıl birinci elden toplumsal ve kurumsal etkileri olabileceğinin bir göstergesi niyetine da görünmekte. Bu aşamada, yaşanan durumun nasıl bir sonuç doğuracağı ve teğmenlerin kari