Cem YILDIRIM
30 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, genç teğmenler Ebru Eroğlu ve Talip İzzet Akarsu’nın “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” şeklinde yemin ederek kılıç çatmaları sebebiyle ihraç edilmeleri talep edildi. Bu iki teğmenin, Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) sunduğu savunmalar, tartışmaların merkezinde yer aldı. Teğmen Akarsu, kılıç çatma anının profesyonel bir fotoğraf makinesiyle çekildiğine dikkat çekerek, “Bu ortamda fotoğraf makinesi olan kişi, okulun kameramanı Murat Bey’dir. Murat Bey’in kılıç çatma fotoğrafını sosyal medyaya bilinçli bir şekilde yayımlayacak birine gönderdiğini düşünüyorum,” ifadelerini kullandı.
Olayın başka bir boyutu ise okul birincisi olan Ebru Eroğlu tarafından ortaya konuldu. Eroğlu, savunmasında kendilerine verilen emrin, “resmi” törende subay andının okunmaması olduğunu belirterek, kılıç çatma ve ant okuma eylemlerinin resmi törenden sona erdikten sonra gerçekleştirildiğini kaydetti. Bu durumu açıklarken, kılıç çatmanın planlı olmadığını düşündüklerini ve bu nedenle izin almaya gerek görmediklerini vurguladı. Eroğlu, şunları ifade etti:
İHANET EDECEK DEĞİLİM
“Beni 5 yıl boyunca eğiten kuruma asla ihanet edecek bir kişi değilim. Biz vatanını ve milletini seven; Atatürk’ün izinden yürüyen ve harbiyeli ruhunu taşıyan subaylarız. Başka türlü olamazdık ki? Bu olayın arkasında bir kumpas aramak ve organizasyon düşünmek, ülkenin geleceği hakkında olumlu fikirleri olan bizler gibi iyi yetişmiş subayları üzmektedir. Eğer süreç sonunda herhangi bir arkadaşım zarar görürse, o grubun dışında kalmayı kesinlikle tercih ederim.”
Ebru Teğmen: Ant için bir yasak yoktu
İhracı istenen Teğmen Ebru Eroğlu, kılıç çatma olayının yasak olmadığını düşündüğünü belirtti ve devre birincisi olarak bu andı okuduğunu ifade etti. Ayrıca, sosyal medya hesabından yaptığı “Yaşa var ol Harbiye!” paylaşımına ilişkin olarak da Dekan Yardımcısı Arif Sarı’nın önerisi doğrultusunda bu paylaşımı yaptığını, ama daha sonra başkası tarafından söylenmiş bir ifadeyi kullanmanın kendisine yakışmadığını düşündüğü için bu paylaşımı sildiğini belirtti.
Olayın sosyal medya üzerindeki yankıları ve disiplin soruşturması, askeri okulların disiplin yapıları ve gelenekleri üzerine çeşitli tartışmalar başlattı. İki teğmenin savunmaları, askeri eğitim ve vizyonun yanı sıra, kişisel inançların ve ifadelerin nasıl bir araya geldiğini sorgulayan çok katmanlı bir mesele oluşturdu. Kılıç çatma ve ant okuma gibi eylemlerin, askeri gelenekteki önemi ve anlamı, bu durumun gelecekte benzer olaylara nasıl yansıyacağına dair sorulara yol açtı.
Sonuç itibariyle, bu olay, askeri disiplin ve bireysel ifade özgürlüğü arasında bir denge bulma çabasını yansıtırken, Türkiye’deki askeri kültürün evrimine dair önemli bir tartışma başlattı. Askeri camiada, bu tür meselelerin nasıl ele alınacağı, gelecekteki katılımcılar üzerinde derin bir etki bırakabilir.