Tel Aviv yönetimi, Refah Sınır Kapısı konusunda Kahire’ye planını aktardı. Plan, İsrail’in saldırıları ve baskısı sebebiyle insani felaket yaşanan Refah konusunda Tel Aviv ve Kahire’nin aktif olarak iletişim halinde olduğunu göstermektedir. Refah Sınır Kapısı’nın tekrar faaliyete geçmesi için İsrail tarafından Mısır’a sunulan yeni plan, İbranice yayın yapan Walla internet sitesinin haberine göre, sınır kapısının sadece Mısır’dan Gazze’ye insan ve yakıt geçişlerine izin verilmesi ve İsrail askerlerinin sınır dışında konuşlanarak Hamas saldırılarına karşı koruma sağlaması üzerine oluşturulmuştur. Plan hakkında henüz Mısır ya da İsrail tarafından resmi bir açıklama yapılmamıştır.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Bahreyn’in başkenti Manama’da gerçekleştirilen 33. Arap Birliği Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını ele geçirerek Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukayı daha sıkı hale getirmeye çalıştığını ifade etmiştir. İsrail ordusu ise 6 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, zorla yerlerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını talep etmiştir. Aynı gün Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı düzenleyerek Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştur.
Bu gelişmeler üzerine Tel Aviv yönetimi, Mısır’a sunduğu planla Refah Sınır Kapısı konusunda bir çözüm bulmaya çalışmaktadır. Sınır kapısının sadece insan ve yakıt geçişleri için kullanılması ve İsrail askerlerinin koruma görevi üstlenmesi, planın temel unsurlarını oluşturmaktadır. Ancak henüz resmi bir açıklama gelmemesi, planın ne şekilde yürürlüğe konulacağı konusunda belirsizlik yaratmaktadır. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin de İsrail’in ablukayı sıkılaştırma çabalarını eleştirmesi, bölgedeki gerilimi artırabilecek potansiyel taşımaktadır.
İsrail’in Gazze’ye yönelik politikaları ve Refah Sınır Kapısı konusundaki gelişmeler, bölgedeki insani krizi derinleştirebilecek niteliktedir. Tel Aviv’in Mısır’a sunduğu planın detayları ve uygulanabilirliği, bölgedeki siyasi dengeleri değiştirebilecek öneme sahiptir. Bu nedenle, uluslararası toplumun da bu gelişmeleri yakından takip etmesi ve gerekli diplomasi çabalarını göstermesi gerekmektedir.