Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Kanal İstanbul projesine yönelik endişelerini kamuoyuyla paylaşmak amacıyla bir video yayınladı. Bu video, projenin çevresel etkilerine ve özellikle su kaynaklarının korunması gerekliliğine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Videoda, Türkiye’nin su kaynaklarının korunmasının kritik önemi vurgulanırken, baraj ve tarım alanlarının tehdit altında olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Olumlu kararına ve Çevre Düzeni ile İmar Planı değişikliklerine karşı açılan davaların henüz sonuçlanmamış olduğu hatırlatılıyor.
TEMA Vakfı, “İstanbul’un su havzaları korunmalıdır” başlığıyla paylaştığı video aracılığıyla, izleyicilere önemli bir mesaj iletmekte. Vakfın videodaki açıklamaları şu şekilde: “İstanbul’un önemli içme suyu varlıklarından Sazlıdere Barajı Havzası’nda TOKİ konutlarının inşaatı başladı. Kanal İstanbul’un hayata geçmesi ve bölgedeki inşaat projelerinin sürmesi, Sazlıdere Barajı’nı yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor ve bu durum havzadaki tarım alanlarını da tehdit ediyor.”
Vakfın uyarısına göre, projelerin gerçekleştirilmeye başlanması, halihazırda devam eden hukuki süreçler ve başlatılan davalar göz önüne alındığında oldukça tehlikeli bir adım olarak değerlendiriliyor. ÇED Olumlu kararı ile Çevre Düzeni ve İmar Planı değişikliklerine karşı açılan davaların henüz tamamlanmadığını hatırlatan TEMA, bu durumun projelerin hukuki açıdan ne denli tartışmalı olduğunu göstermekte olduğuna dikkat çekiyor.
TEMA Vakfı, su varlıklarının korunmasının önemini bir kez daha vurgulayarak, proje kararlarının hukuki süreçlere uygun bir biçimde alınması gerektiğini hatırlatıyor. Bu bağlamda, çevresel faktörlerin göz ardı edilmesinin, hem yerel ekosistemler hem de bölgedeki insan yaşamı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Projenin gerçekleştirilmesi halinde, İstanbul’un geleceği için ciddi sorunlar doğabileceğine vurgu yapılıyor.
Sonuç olarak, Kanal İstanbul projesinin çevresel etkileri ve sürdürülebilirlik açısından yüksek riskler taşıdığı yönündeki endişeler, TEMA Vakfı’nın hazırladığı video ile bir kez daha gündeme gelmiş oldu. Su havzalarının korunmasının ve tarım alanlarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasının, yalnızca yerel halk için değil, İstanbul’un genel su kaynakları için de hayati önem taşıdığı ifade ediliyor. Bu durum, projenin hayata geçirilmesinin ardından karşılaşılabilecek olumsuz sonuçların önceden tahmin edilmesi gerektiğini göstermektedir.