PKK terör örgütüne yönelik bir operasyon sonucunda ele geçirilen dijital materyallerde, dağ kadrosunda yer alan bazı teröristlerin fotoğraflarının incelenmesi sonucunda, terörist grup içinde yer alan isimler tespit edildi. Bu grup içinde yer alan sağlık teknikeri Süleyman P.’nin, Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde görev yaptığı belirlendi. Aynı grup içinde bulunan Mamo kod adlı terörist Mustafa Daşdemir, Şırnak’ın Cizre ilçesinde gerçekleştirilen saldırıların başındaki isim olarak ortaya çıktı. Daşdemir halen terör örgütünün dağ kadrosunda üst düzeyde faaliyet yürütmekte olup, en çok aranan teröristler listesinde yer almaktadır.
Süleyman P., polis sorgusunda kendisiyle ilgili ele geçirilen fotoğrafta yer alan kişinin kendisi olmadığını iddia etti. İlk andaki ifadesinde terörist grupla hiçbir bağlantısının olmadığını belirten Süleyman P., daha sonra savcılığa verdiği ifadesinde ise kendisinin fotoğrafta yer alan kişi olduğunu itiraf etti. Terör örgütüne katıldığını ve ideolojik eğitim aldığını belirten P., daha sonra ayrılarak devlet memuru olarak görev yapmaya başladığını ifade etti.
Mahkemeye çıkan Süleyman P., kendisini terör örgütü üyeliğinden suçlu bulmayarak etkin pişmanlık talebinde bulunmadı ve cep telefonunun şifresini paylaşmadı. Ancak mahkeme, P.’yi terör örgütü üyeliğinden suçlu buldu ancak etkin pişmanlık hükümleri kapsamında cezasını erteledi ve 1 yıl 6 ay 22 güne indirerek hükmen tahliyesine karar verdi.
Süleyman P., yaşadığı sürecin kendisi ve ailesi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirterek geçmişte yaşadığı trajik olayı hatırlamak istemediğini ifade etti. Terör örgütü ile bağlantısı olmadığını ve ailesiyle birlikte Farklı bir seyahate gittiklerini ve festival sırasında teröristlerle involüye olduğunu ve sonrasında bu durumun yaşadığı travma nedeniyle devamında eğer olup devam etmek istediğini ve süreci o şeklide tatamamaktadı. Ayrıca sanık, etkin pişmanlık talebinde bulunmayarak ve telefon şifresini paylaşmayarak ceza alsa da, mahkeme tarafından hükmen tahliye edildi.
Bu olay, PKK terör örgütünün üyeleri arasında yapılan yüz tarama sistemi ile kimlik tespiti çalışmalarının, teröristlerin adalet karşısına çıkartılarak cezalandırılmalarında önemli bir rol oynadığını göstermektedir.