Son yıllarda Tesla başta olmak üzere otomatik sürüş sistemine sahip araçların karıştığı kazaların artması, yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. ABD’li sigorta şirketlerinin kurduğu araç ve yol güvenliği araştırma kuruluşu Yol Güvenliği Sigorta Enstitüsü, yapılan çalışmalar sonucunda Tesla’nın TSLA.O Otomatik Pilot ve Tam Otomatik Sürüş teknolojisi ve diğer otomobil üreticileri tarafından pazarlanan destekli sürüş sistemlerinin çarpışma testlerinde “iyi bir derece” almadığını ve kaza oranlarını azaltmadığını tespit etti.
IIHS Başkanı David Harkey, sigorta hasar verilerini inceleyerek gelişmiş sürüş sistemlerinin kazaları azaltmadığı sonucuna vardıklarını belirtti. Yapılan araştırmada otomatik acil fren sistemlerinin arkadan çarpmaları yüzde 50, bir aracın yayaya çarpmasını da yüzde 30 azalttığı kanıtlara dayanarak güvenlik önlemlerinin önemine vurgu yaptı. Ancak, herhangi bir federal düzenlemenin olmaması ve tutarlı bir yönlendirmenin eksikliği nedeniyle güvenlik önlemlerinin bir araya getirilmesinin zorluğuna işaret etti.
Elon Musk, otomatik pilot devredeyken çalışan bir Tesla aracının ABD ortalamasından yaklaşık 10 kat daha güvenli ve sürüş teknolojisi etkin olmayan bir Tesla’dan beş kat daha güvenli olduğunu iddia etmişti. Ancak ABD’de Tesla’nın otomatik pilot sisteminin kullanıldığı yaklaşık 1000 kazanın incelenmesi devam etmektedir. Düzenleyici kurumların bu kazaları araştırdığı ve Tesla’dan henüz konuyla ilgili bir yanıt alınmadığı belirtilmektedir.
IIHS’nin araştırmasında dokuz otomobil üreticisinin 14 destekli sürüş sistemi kendi geliştirdiği standartlara göre değerlendirildi. Araştırmanın sonucunda, Toyota Motor’un az sayıdaki lüks Lexus LS hibrit sedan araçlarında sunulan Gelişmiş Sürüş özelliğine sahip Lexus Teammate aracının güvenilir olduğu belirlendi. Bu durum, genel olarak otomatik sürüş sistemlerinin güvenlik açısından henüz yeterli seviyede olmadığını göstermektedir. Tesla’nın otomatik pilot ve tam otomatik sürüş teknolojisinin güvenlik açısından sorgulanması, otomotiv endüstrisindeki diğer firmaların da benzer teknolojileri üzerine daha fazla çalışması gerekliliğini ortaya koymaktadır.