1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. Timsah Gözyaşları: Siyasi İkiliğin Arka Yüzü

Timsah Gözyaşları: Siyasi İkiliğin Arka Yüzü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Timsah Gözyaşları”, insanların samimiyetsiz ya da gerçek dışı bir pişmanlık ve üzüntü gösterdiklerini ifade eden bir terimdir. Ancak bu ifadenin kökenleri, Eski Mısır’a kadar uzanmaktadır. Nil Nehri çevresinde yaşayan ve çalışan insanlar için timsah saldırıları sürekli bir tehdit oluşturmuştur. Bu nedenle, timsahlara büyük bir saygı gösterilmiştir ve bu hayvan, Eski Mısır tanrılarından biri olan Sobek ile özdeşleştirilmiştir. Timsahların davranışları, insan toplumlarında önemli semboller yaratmış ve “timsah gözyaşları” da bunlar arasındadır.

Timsahlar, suyun dışında uzun süre geçirirlerse gözleri kurur, bu durumda gözlerini nemli tutabilmek için ağlarlar. Timsahlara dair bir inanç, bu ‘sahte’ gözyaşlarını kullanarak avlarını kandırdıkları ve onları saldırıya uğratmadan önce masumiyetlerini gösterdikleridir. İnsanlar, timsahların saldırıdan önce gözyaşı dökerek kurbanlarına bir ‘tuzak’ kurduğuna inanmaktadır. Dolayısıyla, bu terim yıllar boyunca, sahte duyguları ifade etmek için kullanılmıştır.

Antik Yunan tarihçisi Plutarch, “timsah gözyaşları”nı içeren kavramları yazılarında gözler önüne sermiştir. Bu terimin, timsahların bulunmadığı ülkelerde bile yüzyıllarca, hatta Orta Çağ’a kadar kullanıldığı belgelere geçmiştir. Örneğin, “timsah gözyaşları” terimi, 14. yüzyılda yazılan The Travels of Sir John Mandeville eserinde ve William Shakespeare’in metinlerinde de yer almıştır.

Timsah gözyaşlarının arkasındaki nedenler üzerine bilimsel gözlemler de yapılmıştır. “Timsah Gözyaşı Sendromu”, yemek yerken fasiyal sinir hasarı nedeniyle gözyaşı dökme durumu ile ilgilenen bir nörolog olan Florida Üniversitesi’nden Kurt Vliet, timsah çiftliklerinde karada beslenmek üzere eğitilmiş timsahları gözlemlemiş ve bu timsahların avlarını ya da kendilerine verilen gıdaları yerken gerçekten ağlayarak düşündüğünü tespit etmiştir. Ancak, bu durum pişmanlıklarından değil, fizyolojik nedenlerden kaynaklanan doğal bir davranış olarak değerlendirilmektedir.

Son zamanlarda, Ekrem İmamoğlu ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde yaşanan çatışmalar da bu bilimsel gözlemlere benzer bir durumu ortaya çıkarmaktadır. Daha önce İmamoğlu ile büyük rekabete giren isimler, şu an “dayanışma” adı altında bir araya gelerek ‘ağlaşıyorlar’ gibi görünmektedir. Bu durum, siyasetin zorlu dinamiklerini ve zamanlamasını yakından takip etmenin gerekliliğini gözler önüne seriyor. Dört başlı bir yapıya sahip CHP içerisinde, Ekrem İmamoğlu ile hesaplaşma içinde olan diğer üç başın açıklamaları dikkat çekmektedir.

Özgür Özel’in İmamoğlu’ya yönelik tutumunu anlamak kolaydır. Partinin genel başkanlığına İmamoğlu sayesinde gelen Özel, bu süreçte hızlı bir ayrışma yaşamamakla birlikte, durumdan en avantajlı çıkan isimlerden biri olarak görünmektedir. Ancak, Kemal Kılıçdaroğlu ve yakın çevresinin açıklamaları ise oldukça manidardır. Kılıçdaroğlu’nun “Milli iradeye, hukuka ve demokrasiye yönelik bu müdahale kabul edilemez” ifadeleri, durumu sadece bir duygu ifadesi olarak değil, aynı zamanda siyasi bir savunma mekanizması olarak da anlam kazandırır.

Kılıçdaroğlu’nun, kendisini genel başkanlıktan eden sürecin mimarıyla ilgili oldukça çelişkili ve eleştirel açıklamalarda bulunması, siyasetin kendine özgü iktidar dinamiklerini sergilemektedir. Normal şartlar altında, bu durumun bir dayanışma çağrısı olmasının yanı sıra, Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının, durumu daha iyi okuduklarına

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Timsah Gözyaşları: Siyasi İkiliğin Arka Yüzü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.