Tokat’ta yaşayan su tesisatçısı ve 3 çocuk babası olan Halit Çağlar, yaklaşık 1 ay önce ciddi bir sağlık sorunu olarak beyin kanaması geçirdi. Bu beklenmedik durum, Çağlar’ı hemen Tokat Devlet Hastanesi’ne götürdü. İlk tedavisi burada yapıldıktan sonra, sağlık durumunun ciddiyeti nedeniyle Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Burada tedavi süreci devam etti ancak dün, yani 14.00 sıralarında Halit Çağlar’ın beyin ölümü gerçekleşti. Bu durum, ailesi için büyük bir yıkım oldu ve yaşanan acı, organ bağışı kararını almalarına neden oldu.
Samsun Organ Nakli Koordinatörlüğü ekipleri, Halit Çağlar’ın ailesiyle görüştü ve onlardan organ bağışı yapmalarını istedi. Aile, kararı büyük bir üzüntüyle birlikte vermekle beraber, bu bağışın başkalarına umut olacağına inanarak organları bağışlama kararı aldı. Bunun üzerine, Halit Çağlar’ın organları ameliyatla alındı ve hayata tutunmaları için gereken hastalara ulaştırılmak üzere hazırlandı.
Halit Çağlar’ın organları, bir yandan hayat mücadelesi veren insanlara umut olmanın yanı sıra onun anısını da yaşatmış oldu. Eşinin vefatı üzerine acısını paylaşan Emine Çağlar, “Eşim buraya beyin kanamasıyla geldi. Çok üzüldük ama kendisi başkalarına umut oldu. Ben 3 çocuk annesiyim. Ben de bağışlayacağım. Herkesi de organ bağışı vermeye davet ediyorum” diyerek duygularını dile getirdi. Emine Hanım’ın bu sözleri, hem kaybının acısını yaşadığını hem de başkalarına umut olmak için atılan adımların peşinden koştuğunu gösteriyor.
Bağış yapılan organların hangi hastalara ulaştığı ise büyük bir merak konusuydu. OMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Birgül Tan, bağışlarının hayata dokunacağını belirttiği açıklamasında, “Bağışçı ailemize çok teşekkür ediyoruz. Şu anda 5 kişinin hayatına dokundular. Karaciğer Erzurum’a gitti. İki böbrek ve iki kornea da OMÜ’deki hastalara nakledilecek. Organlarını bağışlayanlara Allah’tan rahmet, sevenlerine de baş sağlığı diliyoruz,” dedi. Bu açıklama, Halit Çağlar’ın evrensel bir iyilik hareketi başlattığını ve birçok insanın yaşamına dokunduğunu gösteriyor.
Bu olay, toplumda organ bağışının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. İnsanların acılarının yanı sıra başkalarına umut olabilmek için yapabilecekleri fedakarlıkları hatırlatıyor. Herkesin bu tür bağışlara duyarlılık göstermesi ve organ bağışının hayat kurtaran bir süreç olduğunu unutmaması gerektiği mesajı, Halit Çağlar’ın hikâyesiyle daha da güçlenmiş oldu. Sonuç olarak, kişisel acıların başkalarının hayatında büyük değişimlere neden olabileceği gerçeği, bizlere insani bir değer olarak hatırlatılmıştır.
