Türkiye’de banka ve kredi kartlarıyla yapılan harcama tutarı her yıl artış göstermekte olup, bu harcamaların bir kısmı komisyon olarak ödeme sağlayıcılarına aktarılmaktadır. Ödeme sistemleri alanındaki bu değişiklikler, yalnızca bütçeleri etkilemekle kalmaz, aynı zamanda ekonomik bağımsızlık ve yerel yapılanma açısından da önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, yerli ödeme sistemlerinin oluşturulmasıyla birlikte, Türk finans sektöründe rekabetçi bir ortamın yaratılması hedeflenmektedir.
Dünya genelinde önemli bir pazar payına sahip olan Mastercard ve VISA, Türkiye’de uzun yıllar boyunca rakipsiz bir şekilde hizmet vermiştir. Ancak, bu durum Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve 10 banka tarafından 2015 yılında alınan bir kararla değişmiştir. Bu kararla birlikte ”TROY” adı verilen yerli bir ödeme sistemi oluşturulmuş ve bu yenilik, Türkiye’nin finansal sistemine önemli bir katkı sağlamıştır. Ayrıca, Resmi Gazete’de yayımlanan bir düzenlemeyle, banka ve kredi kartlarında dikkat çeken güzellikler gerçekleştirilmiştir.
KARTLAR ‘TROY’ OLARAK DAĞITILACAK
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile birlikte, kamu kuruluşlarının yaptığı ödemelerde yerli ödeme sistemlerinin kullanılacağı belirtilmiştir. Özellikle kamu bankalarının, Ziraat Bankası, VakıfBank ve Halkbank gibi kuruluşların yeni müşterilere, ya da kart yenileme işlemlerini gerçekleştiren mevcut müşterilere otomatik olarak ”TROY” tanımlı kartlar sunacağı açıklanmıştır. Bu yeni sistem ile birlikte, yerli bir ödeme altyapısının oluşturulması teşvik edilmekte ve Türk tüketicilerinin daha çok yerli kaynakları kullanması sağlanmaktadır.
Buna ek olarak, müşterilerin Mastercard ve VISA logolu kartların verilmesini talep etmeleri durumunda, bu kartların ücretsiz olarak basılabileceği ifade edilmiştir. Bu sistem, Türkiye’deki bankaların ve finansal kuruluşların global firmalara bağımlılığını azaltmayı hedeflemekte ve yerel ekonomiyi desteklemeyi amaçlamaktadır.
TROY’UN SAHİBİ KİM?
Türkiye’de 10 yıldır faaliyet gösteren yerli ödeme sistemi TROY’un sahiplik yapısına bakıldığında, bu sistemin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve 10 farklı bankadan oluştuğu görülmektedir. TROY uygulaması ile gerçekleştirilecek olan ödemelerin, yabancı sunuculara ya da yabancı kuruluşların kontrolüne girmeden yalnızca Türkiye içerisinde dolaşımını sağlamak hedeflenmiştir. Bu da, ülkede finansal güvenliğin sağlanması yönünde atılmış bir adım olarak değerlendirilmektedir.
TROY’un sahiplik yapısı şu şekilde düzenlenmiştir:
- TCMB: %51
- Halkbank: %9.28
- Ziraat Bankası: %8.81
- Garanti BBVA: %4.98
- İş Bankası: %4.89
- Akbank: %4.89
- Yapı Kredi: %4.89
- Vakıfbank: %4.75
- QNB: %4.52
- ING BANK: %1.07
- TEB: %0.91
Yerli ödeme sisteminin güçlü bir büyümeye sahip olması, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını artırma çabalarının bir parçası olarak öne çıkmaktadır. TROY sistemi, yalnızca alışverişlerde alternatif bir kart sunmakla kalmayıp, aynı zamanda yerel bankaların güçlenmesini ve finansal sistemin daha az dışa bağımlı hale gelmesini hedeflemektedir.
Özellikle dijital çağda, online alışverişlerin artması, yerli ödeme sistemlerinin önemini daha da artırmaktadır. TROY’un yaygınlaşması ile birlikte, sınır