Trump’ın vergi politikaları seçim kampanyasının merkezinde yer alırken, Biden ise zengin Amerikalılar ve büyük şirketler üzerindeki vergileri artırmayı planlıyor. Trump, ikinci döneminde vergi indirimlerini iki katına çıkaracağını vadederken Biden ise 400 bin doların üzerinde gelir elde eden hanelere sağlanan vergi indirimlerini kaldırarak zengin kesimi daha fazla vergilendirmeyi öngörüyor. Henüz resmi bir vergi planı açıklanmasa da Trump’ın ekonomi danışmanları vergileri azaltma konusunda çeşitli fikirler üzerinde çalışıyorlar.
Trump’ın 2017 yılında yürürlüğe giren kişisel gelir vergisi indirimleri, Kongre’nin bu konuda adım atmaması durumunda sona erecek. Bu durumda, Kasım’da gerçekleşecek başkanlık seçimlerini kimin kazandığına bakılmaksızın 2025 yılında vergi müzakereleri yeniden gündeme gelecek. Biden, vergi politikalarında Trump’a karşı daha sert bir tutum takınarak zengin kesimi ve büyük şirketleri vergilendirme konusunda kararlı bir duruş sergiliyor.
Trump’ın vergi planları henüz netleşmiş değil ancak danışmanları vergi indirimlerini artırma yönünde çeşitli öneriler üzerinde çalışıyorlar. Trump, görevdeyken desteklediği yüzde 15’lik kurumsal vergi oranını koruyarak kişisel vergi indirimlerini uzatma fikrini de değerlendiriyor. Bu durum, Trump’ın vergi politikalarındaki belirsizlikleri ortaya koyarken, Biden’ın vergi artışları konusundaki kararlılığı da dikkat çekiyor.
Her iki adayın da vergi politikaları seçmenlerin oylarını etkileyebilecek önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Trump, vergi indirimleriyle işletmeleri ve en zengin Amerikalıları cezbederken, Biden vergi artışlarıyla daha eşitlikçi bir yaklaşım sergiliyor. Kasım ayındaki seçim sonuçlarına göre vergi politikalarında da büyük değişiklikler olabilir ve Amerikan ekonomisinin geleceği belirlenebilir.