Trump’ın Yeniden Gündeme Getirdiği Yayılmacı Politika
Donald Trump, Amerika’nın yayılmacı politikalarını yeniden canlandırmaya başladı. 2017 yılından itibaren ABD’nin 45. Başkanı olan Trump, 2021 yılında Joe Biden’a koltuğunu devrettikten sonra, 2024 seçimlerinde bu kez ABD’nin 47. Başkanı oldu.
Başkanlık öncesinde, eyaletlerde seçim vaatlerini duyuran Trump, ABD’nin Ortadoğu’daki gerilimlerden ve Suriye’deki krizden uzak durmasını gerektiğini vurguladı. Ayrıca, bölgede bulunan 2000 askerinin geri çekilmesini arzuladığını ifade etti. Bunun yanı sıra, ülkede artan yasadışı göç ve uyuşturucu ticareti sorunlarına da çözüm bulma vaadinde bulundu. Trump, özellikle Kanada ve Meksika’dan gelen göç ve uyuşturucu ticaretine ilişkin çözüm önerisi olarak komşu ülkeleri satın almak gerektiğini öne sürdü.
Trump’ın Kanada’ya Yönelik İhtirasları
Trump, Başkanlık yeminini etmeden önce dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Seçim kampanyalarında sıklıkla ABD ekonomisi ve sınır güvenliği konularına değinen Trump, Meksika ve Kanada’dan gelen uyuşturucu ve göç sorunları nedeniyle ek yüzde 25 vergi uygulanacağına dair açıklamada bulundu. Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Meksika Başkanı Claudia Sheinbaum, Trump’ın beyanları sonrasında NAFTA’yı (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) yeniden müzakere edebileceklerini belirten bir strateji geliştirdiler.
Kanada’nın 51. Eyalet Olması Fikri
Donald Trump, geçtiğimiz günlerde Truth Social üzerinden “Neden her yıl Kanada’ya 100 milyar dolar aktardığımıza kimse cevap vermiyor?” şeklinde bir paylaşımda bulundu. Ayrıca, Kanada ile birlikte Çin ve Meksika gibi ülkelerle gümrük vergisi uygulama planını gündeme getirerek, “Sonuç herkes için muhteşem olacak gümrük tarifeleri ve ticaret konusundaki görüşmelere devam edebilmek için valiyi yakında tekrar görmek için sabırsızlanıyorum,” dedi.
Trump, 29 Kasım’da Trudeau ile akşam yemeğinde bir araya geldiğini belirtirken, 18 Aralık’ta Kanada’nın 51. Eyalet olması fikrini gündeme getirdi. Askeri harcamalar ve vergi muafiyeti vaat ederek, Kanadalıların Amerika’ya bağlanmak istediğini iddia etti. Kanada Başbakanı Trudeau ise bu durumu şaka olarak nitelendirdi.
Kanada’dan Sonra Südamerika Planları
Trump, Panama Kanalı’nın geçiş maliyetlerinin çok yüksek olduğunu söyleyerek, Amerika’nın bu kanalı kontrol altına alabileceğini ima etti. Bu açıklama, Panama ve diğer ülkelerden olumsuz tepkilere neden oldu. Panama Devlet Başkanı Laurentino Cortizo, “Hukuksuz göç, uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suç ile ilgilenen bazı konularımız var. Ancak, vatan her şeyden önce gelir ve bu mesele asla pazarlık konusu olamaz,” diye yanıtladı. Bu noktada Trump’ın yayılmacı politikalarının tekrar gündeme gelmesi, yaptırımlara ve uluslararası anlaşmalara meydan okuma olarak görüldü.
Trump’ın Grönland İhtirası
Trump, Kanada ve Panama ile ilgili tartışmaların ardından, bir kez daha Danimarka’nın özerk bölgesi Grönland’ı alma isteğini dile getirdi. 2017’de Grönland’ı satın almak istemesi, o dönemde Danimarka hükümeti tarafından reddedilmişti. Ancak, Trump’ın Grönland’a yönelik istekleri dünya genelinde yankı buldu ve başbakan Mute Egede, “Grönland bizimdir. Biz satılık değiliz,” diyerek bu duruma kesin bir yanıt verdi.
Danimarka, Trump’ın açıklamalarından sonra Arktik bölgesindeki yatırımlarını artırma kararı aldı. 1,5 milyar dolarlık yatırım planı açıklanarak Grönland’daki askeri kapasitenin artırılacağı duyuruldu. Danimarka Savunma Bakanı, alınan