Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Partinin 2024 başkanlık yarışındaki adayı Donald Trump, Michigan eyaletinde yaptığı konuşmada Çinli otomobil üreticilerinin Meksika’da fabrikalar kurduğunu iddia ederek seçildiği takdirde bu fabrikalarda üretilen ve ABD’ye gönderilen tüm araçlara yüzde 200 gümrük vergisi uygulayacağını belirtti. Trump, Çin’in ABD’deki otomotiv endüstrisi ve ekonomi üzerindeki etkilerini değerlendirirken, seçimleri kazanamazsa otomotiv endüstrisinin 2 ya da 3 yıl içinde ortadan kalkacağını öne sürdü.
Otomobil üreten Çinli şirketlerin Meksika’da “dev fabrikalar” inşa ettiğini ileri süren Trump, seçildiği takdirde bu fabrikalarda üretilen ve ABD’ye ithal edilen araçlara yüzde 200 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı. Ayrıca, uygulayacağı gümrük vergilerinin Meksika’da üretilen Çin araçlarını ABD’de satılamaz hale getireceğini ve yabancı otomobil üreticilerinin ABD’de fabrika kurmasını teşvik edeceğini savundu. Mart ayında Ohio’da yaptığı bir konuşmada da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e hitap ederek, Meksika’da inşa edilen otomobil üretim tesislerinde Amerikalıların çalıştırılmayacağını ve bu araçların ABD’ye satılmayacağını belirtmişti.
Trump, seçilmesi halinde ülkenin ekonomik açıdan büyük bir krize sürükleneceği uyarısında bulundu. Ülkede ciddi bir ekonomik daralmanın yaşanacağını ve en hafifinden bile o arabaların satılmayacağını dile getiren Trump, Çinli otomobil üreticilerinin Meksika’da inşa ettikleri dev fabrikaların bu durumdan etkileneceğini vurguladı. Trump’ın bu politika teklifi, ABD-Çin ilişkilerinde yeni bir gerginliğe yol açabilirken, otomotiv endüstrisi ve dış ticaret alanında büyük değişikliklere neden olabilir.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın Çinli otomobil üreticilerine karşı sert önlemler almayı planladığı ve Meksika’da inşa edilen tesislere yönelik gümrük vergileriyle ABD ekonomisini korumayı hedeflediği görülüyor. Ancak bu politikaların uygulanabilirliği ve beraberinde getireceği sonuçlar konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Ayrıca, bu tür adımların küresel ticaret ve diplomatik ilişkilerde nasıl bir etkiye sahip olabileceği de önümüzdeki süreçte yakından takip edilmelidir.