Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, 20 Ocak’ta göreve gelmesinden hemen sonra önceden taahhüt ettiği ek gümrük tarifelerini uygulamaya koymuştur. İlk olarak, Çin, Kanada ve Meksika gibi önemli ticaret ortaklarına ek gümrük tarifeleri getirilmiştir. Ardından, 12 Mart’ta ABD’nin tüm ülkelerden yaptığı çelik ve alüminyum ithalatına istisnasız uygulanacak tarifelerin yürürlüğe girmesiyle bu kararlar daha da keskin bir hal almıştır.
Trump’ın son olarak, yerli üretimin artırılmasına yönelik, ithal otomobil ve kamyonlara yüzde 25 gümrük vergisi uygulanmasına dair kararnameyi imzalaması, dünya otomotiv pazarında kaygılara yol açmıştır. İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerin uygunluk sağlamak için yaptığı girişimlerin sonuçsuz kalması, Avrupa Birliği (AB), Çin ve Kanada’nın bu duruma karşı misilleme yapacaklarını açıklamasına neden olmuştur. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, AB’nin ABD Başkanı Trump’ın ek gümrük tarifelerine karşı ‘zayıf’ olmayacağını ve Washington’a karşı ‘tek vücut’ olarak yanıt vereceklerini duyurmuştur.
Karşı karşıya olunan tarifelerle, diğer ülkelerin Trump’ın bu hareketlerine misilleme yapacaklarını açıklaması, küresel piyasalarda ticaret savaşına dair endişeleri artırmış durumda. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Rahmi İncekara, bu konuda yaptığı açıklamada, Trump’la birlikte ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası sürecin sağladığı küresel serbest ticaret ve düşük gümrük vergileri politikalarından geri adım attığını belirtmiştir. İncekara, Trump’ın korumacı ticaret politikasına geçişinin, ticaret piyasalarının odağında yer aldığını belirterek, yeni gümrük tarifelerinin küresel ölçekte risk algısını artırdığını da eklemiştir.
“TİCARET SAVAŞININ KAPISINI ARALIYOR”
İncekara, Trump’ın ülkesinin en büyük üç ticaret ortağı olan Çin, Kanada ve Meksika’ya gümrük tarifeleri getirmesinin küresel ticaret savaşının kapısını araladığını vurgulamıştır. Bu üç ülke, ABD’nin toplam mal ithalatının yüzde 40’ından fazlasını gerçekleştirmektedir. Gümrük tarifelerinden en çok etkilenen bu ülkeler, misilleme olarak ABD mallarına yönelik yeni tarifeler açıklamışlardır. Yeni tedbir ve karşı tedbir süreci, yıllık yaklaşık 2,2 trilyon dolarlık ticarete etki etmektedir.
Meksika ve Kanada, bu tür gümrük vergilerinin Kuzey Amerika ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekmiş ve ABD’deki otomobil, makine, enerji üreticileri ile tarımsal ürün işleyicilerinin bu ülkelerden ürünlere ihtiyaç duyduğunu belirtmiştir. Çin ise, Trump’ın ithal ürünlere uyguladığı yeni gümrük tarifesi oranını yüzde 20’ye çıkarması sonrasında, ABD’den ithal edilen bazı tarım ve gıda ürünlerine ek gümrük vergisi getirmiştir.
Dr. İncekara, Trump’ın bu gümrük vergilerini ABD ekonomisini güçlendirmek ve iş imkanları yaratmak için kullandığını ifade etmiştir. Bu bağlamda, Trump’ın üretim tesislerinin ülke içinde kurulmasını teşvik ettiğini ve bu durumda gümrük vergisi uygulanmayacağını belirttiğini söylemiştir.
“VERGİLER YÜKSEK ENFLASYON VE FAİZİ KUVVETLENDİRİYOR”
İncekara, Trump’ın sık sık bu gümrük vergilerinin ABD’deki iş olanaklarını koruduğunu, vergi gelirini artırarak ülke ekonomisini büyüttüğünü savunmasına dikkat çekmiştir. Ancak, Trump’ın başkanlık süresinin ilk döneminde uyguladığı gümrük vergilerinin