“`html
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye konusunda Türkiye ile arabuluculuk yapmak isteyen Gazze kasabı Binyamin Netanyahu’ya “Makul olmalıyız” uyarısında bulundu. İki lider, 2023 yılında Beyaz Saray’da gerçekleştirdikleri toplantıda, Suriye’deki durumu detaylı bir şekilde ele aldıklarını açıkladılar.
Netanyahu, Türkiye ile ilişkilerinin kötüleştiğini vurgulayarak Suriye’nin, Türkiye de dahil olmak üzere hiçbir ülke tarafından İsrail’e saldırı için bir üs olarak kullanılmasını istemediklerini belirtti. “Türkiye, ABD ile harika ilişkileri olan bir ülke. Başkan Trump’ın Türkiye lideri ile güçlü bir ilişkiye sahip olduğunu biliyorum. Bu çatışmayı çeşitli şekillerde nasıl önleyebileceğimizi görüştük” dedi.
Trump ise Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirterek, Türkiye’nin Suriye’deki rolünün önemini vurguladı. Trump, “Erdoğan adında bir adamla çok iyi ilişkilerim var. Basının, Erdoğan’ı sevmeme kızdığını biliyorum ama ben onu seviyorum, o da beni seviyor ve hiçbir sorunumuz olmadı” ifadelerini kullandı. Trump, Türkiye’nin Suriye’de kimsenin başaramadığı bir başarıya imza attığını dile getirerek, “Erdoğan çok güçlü ve zeki bir adam. Suriye’de başka kimsenin yapamadığı bir şeyi yaptı. Hakkını vermek lazım” şeklinde konuştu.
Netanyahu’nun “Suriye’de Türkiye ile sorunları olduğu” yönündeki ifadelerine yanıt veren Trump, “(Suriye konusunda) Türkiye ile yaşadığınız her sorunu çözebileceğimi düşünüyorum. Siz makul olduğunuz sürece; bu konuda siz de biz de makul olmalıyız” diyerek arabuluculuk önerisini destekledi.
Bu görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından önemli bir sinyal taşıyor. Türkiye, Suriye’deki çatışmaların ve terörizm ile mücadelenin ortasında yer alırken, ABD’nin bu sürece dahil olması, bölgedeki dengeleri etkileme potansiyeline sahip. Trump ve Netanyahu’nun yaptıkları açıklamalar, iki liderin de bu sorunların çözümünde ortak bir zemin aradığını gösteriyor.
Özellikle Suriye’deki iç savaşın ve IŞİD ile mücadele gibi karmaşık güvenlik meselelerinin söz konusu olduğu bir dönemde, bu tür diyalogların artırılması, hem ABD hem de İsrail için stratejik bir önem taşıyor. Türk hükümeti, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen YPG’ye karşı operasyonlara devam ediyor ve bu durum, İsrail’in güvenliği açısından kaygılara yol açıyor.
Zira, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı, İsrail’in stratejik çıkarları ile doğrudan bağlantılı hale gelebiliyor. Tarafların, karşılıklı anlayış ve işbirliği çerçevesinde bir araya gelerek bu sorunları çözmeleri, uzun vadeli barış ve istikrarı sağlamak açısından kritik. Bu bağlamda Trump’ın “Makul olmalıyız” çağrısı, iki ülkenin içindeki dinamikler ve uluslararası ilişkilerdeki değişken koşullar açısından dikkat çekici bir ifadedir.
Görüşme sonrası yapılan açıklamalar, hem kamuoyunda hem de uluslararası medyada geniş yankı buldu. Ortadoğu’da meydana gelen gelişmelerin, özellikle Suriye iç savaşının ve bölgedeki diğer çatışmaların, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkileri ne ölçüde etkileyebileceği merakla izleniyor. Liderlerin, bölgedeki istikrarı güçlendirmek için almak zorunda oldukları kararlar, sadece kendi ülkelerini değil, tüm bölgeyi etkileyecek düzeyde.
Özetlemek gerekirse, Trump ve Netanyahu arasındaki bu görüşme, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir adımı temsil ediyor. İki ülke liderinin, bölgede yaşanan çatışmaları çözme noktasında istekli ve kararlı olmaları, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcına işaret edebilir. Ayrıca, bu tür yüksek düzeydeki görüşmelerin, karşılıklı güvenin artmasına ve işbirliğinin güçlenmesine olanak tanıyacağı düşünülüyor.
