İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Tuncay Özkan Hakkında Soruşturma Başlattı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tuncay Özkan hakkında ‘Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma’ suçlamasıyla resen bir soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bu durum, Özkan’ın Sözcü TV’de 30 Ocak 2025 tarihinde yayımlanan ‘Başkent Kulisleri’ adlı programda yaptığı açıklamalar üzerine ortaya çıktı. Özkan, cezaevlerinin hedef alındığı yemekler ve sağlık hizmetleri konularında siyasi suikast olabileceğine dair ifadelerde bulunmuştu.
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, Tuncay Özkan’ın bu söylemlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 5237 sayılı 217/A maddesi kapsamındaki ‘Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma’ suçunu oluşturabileceği belirtildi. Başsavcılık açıklamasında, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca İzmir Milletvekili Tuncay Özkan hakkında Sözcü TV’de yayınlanan ‘Başkent Kulisleri’ isimli programda cezaevleri ile ilgili olarak yapılan açıklamalarla ilgili olarak resen soruşturma başlatılmıştır. Kamuoyunun bilgisine duyurulur” ifadelerine yer verildi.
RTÜK Tarafından Yapılan İnceleme
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) da, Özkan’ın programda sarf ettiği sözler nedeniyle program hakkında bir inceleme başlattığını açıkladı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, bu durumun ciddiyetini vurgulayarak, kamuoyunu bilgilendirdi. Özkan’ın cezaevleriyle ilgili yorumları, sosyal medya ve diğer haber platformlarında geniş yankı buldu ve RTÜK, izleyicilerin bu tür bilgilerin yanıltıcı olabileceği konusunda uyarılması gerektiğini belirtti.
RTÜK’ün açıklaması sonrasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da hızlı bir şekilde harekete geçerek, Tuncay Özkan hakkında soruşturma başlattı. Bu gelişmeler, Türkiye’deki medya ve siyaset ilişkisini bir kez daha gündeme taşıdı ve toplumda farklı görüş ayrılıklarına neden oldu.
Siyasi ve Hukuki Bağlam
Bu soruşturma, Türkiye’deki siyasi ve hukuki dinamikleri yakından ilgilendirmekte. Yanıltıcı bilgi yayma suçlaması, siyasetçiler için ciddi bir sorun teşkil edebilir, özellikle de bu tür açıklamaların toplumda panik yaratması veya yanlış bilgilendirme yoluyla kamu düzenini bozma potansiyeli taşıması durumunda. Özkan’ın ifadeleri, yalnızca Emniyet ve Cezaevi politikaları ile ilgili değil, aynı zamanda Türkiye’nin genel siyasi atmosferine ilişkin de önemli bir tartışma başlatmış durumda.
Sonuç Olarak
Tuncay Özkan’ın Sözcü TV’deki açıklamaları, hem adli hem de siyasi açıdan büyük bir etki yarattı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve RTÜK’ün bu konudaki cevapları, Türkiye’nin hukuki sisteminin ve medya kontrolünün nasıl işlediğine dair önemli ipuçları sunmakta. Söz konusu açıklamaların, kamu güvenliğini tehdit eden bir boyut taşımadığı durumlarda, siyasilerin ifade özgürlüğü çerçevesinde koruması gerektiği düşünülüyor. Ancak hukuk düzeninin yanıltıcı bilgi yayımını engelleme çabaları da göz ardı edilmemesi gereken bir konudur.
Devam eden süreçlerde, Tuncay Özkan hakkında yapılacak hukuki işlemler ve RTÜK’ün incelemesi, hem Türkiye’deki siyasetçilerin savunma mekanizmalarını hem de kamuoyunun bu tür bilgilere nasıl yaklaşması gerektiğini belirleyecektir.