Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii A.Ş’nin (TÜRASAŞ) Eskişehir Bölge Müdürlüğü, hırsızlık, ihale yolsuzlukları ve mobbing iddialarıyla sarsılmış durumda. Bakım için atölyeye getirilen tren motorlarının içindeki bakır kabloların taşeron firma tarafından çalındığı iddia ediliyor. Bunun sonucunda devletin milyonlarca lira zarara uğradığı belirtiliyor. Hırsızlık şüphelisi firma kamu ihalelerinden yasaklanmış olsa da, olaylarda etkisi olduğu düşünülen bürokratlara yönelik bir işlem yapılmadığı ifade ediliyor.
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TÜRASAŞ’taki iddiaların araştırılması için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. Süllü, bakım ve onarımdan sonra bekletilen cer motorlarının sökülerek içindeki bakırın çalındığı iddialarına dikkat çekti. Ayrıca, işçilerin üzerinin arandığı ancak hırsızlıkların kamyonlarla gerçekleştirildiğini belirtti.
Süllü’nün aktardığı bilgilere göre, yaklaşık 20 ton bakırın taşeron firmalar tarafından çalındığı iddia ediliyor. Taşeron şirketlerin kamyonlar aracılığıyla kablo ve malzemeleri hurdaymış gibi fabrika dışına çıkardığı öne sürülüyor. Süllü, vagon fabrikasının kapatılarak özelleştirilme sürecine karşı etkisiz kalındığını ve usulsüz ihalelerle belli şirketlerin fabrikalara girdiğini belirtti. Ayrıca, usulsüzlüklerin Sayıştay denetiminden kaçırıldığı veya üstünün örtüldüğü iddia edildi.
CHP’li vekil, AKP hükümetine seslenerek, memurların servisine veya öğretmenlerin çayına kısıtlama getirmek yerine devletten çalınan yüz milyonlarca liranın peşine düşmesi gerektiğini vurguladı. İhale usulsüzlükleri ve yolsuzluklar konusunda adı geçen kurumları ve bakanlıkları soruşturmanın önemine dikkat çekti.
TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nde yaşanan bu skandal olaylar, kamuoyunda büyük endişe yaratmış durumda. Hırsızlık, ihale yolsuzlukları ve mobbing gibi iddiaların araştırılması için TBMM’de adımlar atılması talep ediliyor. Bu durum, devletin ve kurumların uğradığı zararların önlenmesi adına ciddi önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Artan suçlamalar karşısında şeffaf bir şekilde soruşturma yapılması ve sorumluların hesap vermesi bekleniyor.