Türkiye’nin deprem riski altında bulunmasından dolayı afetlerin etkilerini azaltmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapan Sakarya Üniversitesi (SAÜ) akademisyenleri, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Türk Alman Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi ile işbirliği yaparak yaklaşık 3 yıl önce bir proje hazırladı. TÜBİTAK desteğiyle gerçekleştirilen bu projede, SAÜ’deki Araştırma Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (SARGEM) bünyesinde bulunan Sarsma Tablası Laboratuvarı’nda “U- tüplü deprem sönümleyici (ayarlı sıvı kolon sönümleyici)” adındaki bir cihaz geliştirildi. Bu cihaz, deprem esnasında binaların ağır hasar görmesini ve yıkılmasını önlemek için sarsıntıyı azaltmayı amaçlıyor.
Cihazın ilk testlerinde, akademisyenler tarafından sarsıntının yüzde 35-65 oranında azaltıldığı başarıyla sonuçlanmıştır. Bu başarılı sonuçların ardından, cihazın binaların çatılarına entegre edilerek bu yılın sonunda kullanıma sunulması planlanmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Engin, proje yürütücüsü olarak cihazın deprem sarsıntısını azalttığını ve mevcut binalara da uygulanabilecek bir sistem geliştirmeyi hedeflediklerini belirtmiştir. Bu sayede, depremlerin engellenememesi durumunda bile binaların hasar almasının minimum seviyeye indirilmesi amaçlanmaktadır.
Engin, cihazın çalışma prensibine değinerek, su dolu bir U tüpü şeklinde olan cihazın bina hareket etmeye başladığında eylemsizlik ilkesi sayesinde geri çağırıcı bir kuvvet oluşturduğunu ve bu sayede binanın ayakta kalmasına yardımcı olduğunu açıklamıştır. Benzer şekilde, SAÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Çelebi de cihazın içindeki suyun çalkantısı sayesinde depremin etkisini azaltacak zıt yönde kuvvetler geliştirerek binanın titreşimini azalttığını belirtmiştir.
Bu yenilikçi proje, Türkiye’nin deprem riski altında bulunan şehirlerinde büyük önem taşımaktadır. SAÜ akademisyenleri ve diğer üniversitelerin katkılarıyla geliştirilen bu cihaz, depremlerin yıkıcı etkilerini minimize etmeyi hedeflemektedir. Gelecekte, bu tür proje ve teknolojilerin uygulanmasıyla, depremlere karşı daha güvenli ve dayanıklı yapılar inşa edilerek can ve mal kayıpları en aza indirilebilecektir.