Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC), ABD Başkanı Joe Biden’a yönelik bir mektup kaleme aldı. Mektupta, bazı Temsilciler Meclisi üyelerinin Türkiye hakkında yürüttüğü dezenformasyon kampanyasına tepki gösterildi. Mektup, ABD vatandaşları ve TASC üyeleri tarafından yazıldı. Christoper Smith ve Lloyd Doggett’in, bazı üyeleri yanlış yönlendirerek bir mektup hazırlattığı belirtilen mektupta, 300’den fazla üyenin dezenformasyon kampanyasına katılmadığı belirtildi.
Mektupta, Türkiye’nin Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi üyesi olduğu ve aynı zamanda NATO’nun ikinci en büyük ordusuna sahip olduğu vurgulandı. Ayrıca, Türkiye’nin insani yardım misyonlarında öncü rol oynadığı ve dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğu ifade edildi.
Smith’in FETÖ üyelerine yönelik ceza davalarını çarpıtarak yansıttığı belirtilen mektupta, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin yol açtığı yıkımın altı çizildi. Mektupta, “Amerikan halkı için 6 Ocak Kongre baskını neyse, Türk halkı için de 15 Temmuz aynı şeydir” ifadesine yer verildi.
ABD’nin de FETÖ’nün darbe girişimini kınamasına rağmen, Smith’in mektubunun FETÖ destekçileri tarafından hazırlandığı vurgulandı. Türk-Amerikan toplumunun FETÖ’nün tüm faaliyetlerini kınadığı ve “İtidalli davranma ve gerekli incelemenin yapılması çağrısında bulunuyoruz. Hiçbir Temsilciler Meclisi üyesi ya da ABD lideri, Gülen Cemaati’nin çarpık yolundan gitmek zorunda hissetmemeli” ifadeleri kullanıldı.
Mektupta, FETÖ’nün ABD demokrasisi için “tehlikeli madde” olduğuna ve ABD’de hala bazı okullarının kapatılmamasının insanların istismar edilmesine yol açtığına dikkat çekildi. Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi, FETÖ’nün Yahudi karşıtlığı dahil tüm faaliyet ve görüşlerini kınadı ve ılımlı bir tutum sergilenmesi ve gerekli incelemelerin yapılması çağrısında bulundu.
Bu mektup, Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerde yaşanan gerilimlerin en son örneğini oluşturuyor. TASC üyeleri, Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu ve her iki ülkenin terörle mücadelede işbirliği yaptığını vurgulayarak, dezenformasyon kampanyalarının sonlandırılmasını talep ediyor. Biden’a iletilen bu mektup, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği üzerinde de etkili olabilir.
