AYDIN HASAN/ANKARA – Türk dış politikasının oluşturduğu önemli gündem maddelerine dair yapılan bir toplantının içeriği, ‘Dış Politika Meseleleri ve Bölgesel İş Birliği’, ‘Ticaret, Ekonomi ve Yatırım Alanlarında İş Birliğinin Artırılması’ ve ‘Bölgesel Ulaşım Ağlarının Geliştirilmesi ile Ulaştırma ve İletişim Sektörlerinde İş Birliğinin Güçlendirilmesi’ başlıkları etrafında şekillenmektedir. Toplantıya katılan üst düzey yetkililerin görüşleri, bölgedeki jeopolitik dinamiklere ışık tutarak, Türk Dünyası’nın uluslararası ilişkilerdeki rolünü ve bu rolü güçlendirmek için atılacak adımları tartışmak için bir araya geldiğini göstermektedir.
Bu bağlamda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın toplantıdaki konuşması ön plana çıkmaktadır. Fidan, konuşmasında, “Belirsizliklerin, çatışmaların ve rekabetin arttığı bir dönemde bölgemizin jeopolitik ağırlığı arttı,” ifadesini kullanarak, mevcut durumun kritik önemine vurgu yapmıştır. Hakan Fidan, “Bu jeopolitik ortamda, Türk Dünyası içerisindeki dayanışma ve bütünleşme çabalarının yoğunlaşması gerekiyor,” diyerek, Türk Devletleri Teşkilatı gibi uluslararası mekanizmaların rolünü artırmanın önemine dikkat çekmiştir. Bu aşamada, Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi gerektiğine inandığını belirtmiştir.
Fidan’ın ifade ettiği diğer bir önemli husus ise, son yıllarda meydana gelen küresel gelişmelerin etkileridir. “Son beş yılda yaşanan küresel gelişmelerin neticesinde Asya ile Avrupa arasındaki geleneksel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, Orta Koridor için fırsat doğurdu,” diyen Fidan, bu fırsatların doğru bir biçimde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Orta Koridor kapsamındaki projelerin hayata geçirilmesi, bölgenin ekonomik ve ticari iş birliği potansiyelini arttıracak bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Bu projelerin gerçekleştirilmesi hem Türk Devletleri için hem de bu devletlerin mücavir bölgeleri için önemli faydalar sağlayacaktır. Bu nedenle, Türk Dünyası’nın bağlantısallığını sağlayacak adımların atılması gerektiğine inanmıştır.
Bölgedeki mevcut çatışmalara da değinen Fidan, “Suriye, Gazze, Rusya-Ukrayna savaşı ve Afganistan gibi önemli gelişmelerde eşgüdüm içinde hareket edilmesi önem taşıyor,” diyerek, bölgesel iş birliğinin stratejik bir zorunluluk haline geldiğini ifade etmiştir. Bu bağlamda, Türkiye’nin bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak adına atması gereken adımların her zamankinden daha kritik olduğuna dikkat çekmektedir. Bakan, Türk Dünyası’nın tarihsel ve kültürel bağlarını kuvvetlendirerek, uluslararası alanda daha güçlü bir ses oluşturmasının gerekliliğini de vurgulamıştır.
Sonuç olarak, Hakan Fidan’ın toplantıdaki ifadeleri, Türk dış politika vizyonunun hangi unsurlar etrafında şekillendiğini ve Türk Devletleri arasındaki iş birliğinin nasıl güçlendirileceğine dair önerileri içermektedir. Bu bağlamda, yaşanan jeopolitik dönüşümler ve bölgesel meselelerin ortaya koyduğu zorluklar, beraberinde yeni fırsatlar da getirmektedir. Fidan’ın vurguladığı gibi, Orta Koridor ve benzeri projelerin hızlandırılması, ekonomik ve ticari iş birliğinin yanı sıra, bölgesel güvenliğin sağlanmasında da önemli rol oynayacaktır.