Suç örgütü lideri Urfi Çetinkaya, Nisan 2023’te Terörle Mücadele ve Özel Harekat ekiplerinin düzenlediği operasyonla İstanbul’da yakalanarak gözaltına alınmıştı. Sarıyer’de gerçekleştirilen operasyonda Çetinkaya ve beraberindeki 5 suç örgütü üyesi Bayrampaşa Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilmiş ve ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştü. Ancak bugün sabah saatlerinde İzmir Menemen R tipi cezaevinde hayatını kaybettiği bildirildi.
Urfi Çetinkaya, organize suç örgütüne yönelik “Kafes-44” operasyonu kapsamında elebaşı olarak 43 şüpheliyle birlikte gözaltına alınmıştı. Suç örgütüne ait 37 ton uyuşturucuyla ilgili uluslararası sevkiyatlar yapıldığı tespit edilirken, 147 arsa, 56 konut, 8 apartman, 74 iş yeri, 53 lüks araç ve diğer birçok mülk ile banka hesaplarına el konulmuştu. Çetinkaya ise 24 yıl hapis cezası bulunmasına rağmen, kırmızı bültenle aranırken yakalanmış ve tutuklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması sonucunda, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilen operasyonlarda 43 şüpheliden 23’ü tutuklanmış, 20’si ise adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmıştı. Bu operasyonlar, Urfi Çetinkaya’nın liderlik ettiği suç örgütünün faaliyetlerini ve uluslararası uyuşturucu ticaretini deşifre etmeye yönelikti.
Urfi Çetinkaya’nın ölümü, Türkiye’de uyuşturucu ticareti ve organize suç örgütlerine karşı yürütülen mücadeleyi bir kez daha gündeme getirdi. Çetinkaya’nın liderliğini yaptığı suç örgütünün çeşitli illerde faaliyet gösterdiği ve büyük ölçekli uyuşturucu sevkiyatları gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştı. Bu olaylar, Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadelede kararlı bir tutum benimsemesi gerektiğini vurgulayan bir alarm niteliğindeydi.
Urfi Çetinkaya’nın ölümü, Türk yargı sistemindeki hapis cezalarının infazı sürecinin ve suç örgütlerine karşı yürütülen operasyonların önemini bir kez daha ortaya koydu. Türkiye’nin uyuşturucu ticareti ve organize suç örgütleriyle mücadelesinde daha etkili ve kararlı adımlar atması gerektiği konusunda yetkililer ve kamuoyu daha fazla duyarlılık göstermelidir.
