Son iki yıldır, yüksek üretim maliyetleri nedeniyle hem ihracat hem de istihdam açısından büyük zorluklar yaşayan Türkiye’nin hazır giyim sektörü, Asya ülkelerine karşı rekabet yeteneğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. ABD’nin vergi tarifeleri nedeniyle pazar arayışına girecek olan uluslararası yatırımlar ise sektörde umutsuz bir beklenti oluşturmuştur. Türkiye’nin önde gelen hazır giyim markalarından biri olan LC Waikiki’nin Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD) Fast Company ile birlikte düzenlediği “Perakende 2025 – Ne Oldu Ne Olacak?” zirvesinde bu konudaki endişelerini dile getirmiştir.
Küçük, ABD tarafından açıklanan yeni tarifelerin Türkiye’ye herhangi bir avantaj sağlamayacağını ifade ederek, “Tekstil ve hazır giyim son iki yılda kan kaybetti. Çinli şirketler de Vietnam ve Bangladeş’e göre artık pahalı durumda. Onlar da farklı ülkelerde yatırım yapıyor. Ancak Türkiye, yüksek maliyetleri nedeniyle cazip bir pazar değil. Bu ortamda Türkiye’ye yatırım yapılması oldukça zor. Kâr değil, nasıl az zarar edebiliriz sorusu üzerinde duruyoruz.” ifadesini kullanmıştır. Ayrıca, Türkiye’de turistik alışverişin geçmişteki seviyelerde olmadığına ve yerel tüketicilerin artık fatura, okul parası gibi temel ihtiyaçlarına odaklandığına dikkat çekmiştir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, yüksek maliyetlerden ötürü yatırım teşviklerinin de başarı şansının kalmadığını belirtmiştir. Gültepe, ABD’ye uygulanan vergi tarifeleri hakkında, “Maliyetlerimiz, Asyalı ülkelerle kıyaslandığında %20-25 daha yüksek. Eğer bu farkı %10-15 düzeyine indirebilirsek, ABD pazarında ihracatımızı artırma şansımız olabilir.” şeklinde bir değerlendirme yapmıştır. Bu durum, Türkiye’nin hazır giyim sektörünün ciddi bir rekabet zorluğu ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir.
Yurt dışında alışverişe yeni tavan gelebilir
Çin’in etkisi ile e-ithalatın baskısı altında olan e-ihracat konusuna da değinen Gültepe, “Çin, bu konuda piyasayı allak bullak etti. Çin’in 50 milyar dolarlık e-ihracat rakamı var. Bu markaların Türkiye pazarına girmesi, yerel piyasayı olumsuz etkiliyor. Bu bağlamda bakanlık oldukça duyarlı. Eğer belirlenen barem (vergisiz alışveriş tavanı) yeterli olmuyorsa, bu rakamı 22-23 Euro’ya düşürebilirler.” demiştir. Öte yandan, BMD Başkanı Sinan Öncel, perakende sektöründe adetsel bazda mart ayı satışlarının, geçen yılın ilgili dönemine göre gerileyerek olumsuz bir tablo oluşturduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin hazır giyim sektörü, yüksek üretim maliyetleri ve uluslararası rekabet koşulları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Bu durum, yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesini engellerken, tarife değişikliklerinin de sektörde beklenen etkiyi yaratamayacağı yönündeki endişeleri artırmaktadır. Gelecekte bu sektörde atılacak adımların, nasıl bir yön alacağı ve piyasa dinamiklerinin ne şekilde şekilleneceği büyük bir merak konusudur.