MİTHAT YURDAKUL – Ticaret Bakanlığı, son dönemde Türk savunma sanayisinin gerçekleştirdiği atılımlar sayesinde Orta Asya ülkeleriyle ticaret yapan firmaların iş hacminin arttığını belirtti. Bakanlık, Türk firmaları tarafından yapılan anlaşmalar çerçevesinde, savunma ürünlerinin Orta Asya ülkelerine sevkiyatında İran güzergahının kullanımına da dikkat çekti. Ancak, bazı yerli firmalar; İran tarafından teknoloji hırsızlığı yapılabileceği konusunda endişelerini dile getirdi. Bu bağlamda, Bakanlık yazısında İran’ın son dönemdeki faaliyetlerinin önemine vurgu yapıldı.
‘İRAN’DA YAYGIN BİR YÖNTEM’
Yazıda, İran’ın uluslararası yaptırımlar nedeniyle teknolojik ürünlere erişiminde sıkıntılar yaşadığı ifade ediliyor. İran, yerli savunma üretiminin geliştirilmesi amacıyla “tersine mühendislik” yöntemini sıkça kullandığına dair bir kanaat oluşturulmuş durumda. Bu nedenle, Türk savunma şirketlerinin Orta Asya ve çevresindeki ülkelerdeki sevkiyatlarında İran güzergahını kullanmaktan kaçınmaları gerektiği vurgulandı. Özellikle insansız hava aracı (İHA) gibi hassas malzemelerin transit sevkiyatlarında ek tedbirlerin alınması gerektiği belirtildi.
TERSİNE MÜHENDİSLİK NASIL İŞLER?
İran’ın yabancı savunma teknolojilerini yerli üretiminde geliştirmek için kullandığı “tersine mühendislik” yöntemi, elde edilen teknolojik bir ürünün sistemini, işleyişini ve bileşenlerini analiz ederek nasıl çalıştığını anlamaya yönelik bir teknik olarak tanımlanmaktadır. Bu yöntem, taklit edilmek istenen ürünün orijinal tasarım belgeleri ile kaynak kodları olmaksızın da teknoloji ele geçirilmesine imkan tanır. Böylelikle, rakip ülkelerin kullandığı teknolojileri çözümleyerek benzerini geliştirmek mümkündür.
İHA VE RADAR ÇÖZÜMLERİ
Savunma sanayinde “tersine mühendislik” yöntemi, stratejik avantaj elde etmek ve rakiplerin teknolojilerini anlamak amacıyla dünya genelinde zaman zaman kullanılmaktadır. Ele geçirilen İHA, füze ve radar sistemleri gibi donanımlar, çalışma mekanizmaları ve hangi teknolojilerle üretildiklerine dair detaylı bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Elde edilen bilgiler sayesinde, lisanssız veya erişimi kısıtlı sistemlerin yerli muadillerinin geliştirilmesinde kullanılabiliyor. Ayrıca, rakip ülkelerin sistemlerinin güvenlik zafiyetleri ve açıkları da bu yöntemle değerlendirmeye alınıyor.
BELLEK MODÜLÜ KOPYALAMA
Bu tekniğin bir diğer aşaması, ele geçirilen bir İHA’nın gövde, motor, kontrol birimleri ve sensörlerinin sökülmesiyle başlar. Sonrasında, yonga ve devre kartlarının üreticileri incelenir ve yazılım içeren bellek modüllerinin kopyalanması amaçlanır. Baskı devre kartları ve devre yolları haritalandıktan sonra, şifreleme algoritmaları ve veri protokollerinin çözülebilmesi durumunda, benzer uçuş karakteristiklerine sahip bir prototip üretimine katkı sağlanabilir.
F-16 EDPOD TESTLERİ TAMAMLANDI
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) tarafından yerli ve milli olanaklarla geliştirilen radar sinyal algılayıcı taktik elektronik destek podu F-16 EDPOD’un, gerçek radar sistemleri karşısında yapılan testleri başarıyla tamamladığını açıkladı. Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin ihtiyaç duyduğu kritik altyapıları ve özgün teknolojileri geliştirmeye, ‘Tam Bağımsız Büyük Türkiye’ hedefi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
İran’ın ABD’den ‘esinlenen’ İHA
