Türkiye’deki ücretli kesim, enflasyonun artması, düşük ücretler ve yüksek vergi yükü gibi zorluklarla karşı karşıya kaldığı 1 Mayıs’a girerken, Avrupa’nın en fazla mesai yapan ülkesi konumunda bulunuyor. Uluslararası Çalışma Örgütü raporuna göre Türkiye, haftalık çalışma saatleri bakımından dünyada dördüncü sırada yer alıyor. Haftalık 43.3 saat çalışma süresiyle Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin ve Hindistan’dan sonra en uzun mesai yapan ülkeler arasında bulunmaktadır.
Diğer yandan, Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye’nin çalışma saatleri oldukça yüksek. Komşu Yunanistan’da haftalık 39.7 saat, ABD’de 38 saat, Almanya’da 34.7 saat ve Hollanda’da 31.6 saat gibi daha düşük çalışma saatleri uygulandığı görülmektedir. Eurostat verilerine göre AB çalışanlarının yüzde 7.1’i haftada 49 saat ve üzerinde çalışırken, Türkiye’de bu oran yüzde 27.2’ye kadar çıkmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye’de her 4 çalışandan biri uzun mesai yapmaktadır.
İşçilerin karşı karşıya kaldığı ekonomik zorlukların temelinde, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için ücretli kesime ağır yükler yüklemesi yer almaktadır. Uygulanan politikalar, düşük ve orta gelir grubundaki vatandaşları zor durumda bırakmaktadır. Sendikalar ve meslek örgütleri, bu duruma karşı çıkarak ‘acı reçeteye hayır’ demekte ve ekonomik programı eleştirmektedir.
Türkiye’deki çalışma koşulları ve uzun mesailer, ülkenin ekonomik durumu ve sosyal yaşamına önemli bir etki yapmaktadır. Ücretli kesimin üzerindeki yoğun çalışma baskısı ve düşük ödemeler, işçilerin yaşam standartlarını olumsuz etkilemekte ve sosyal huzursuzluğa yol açmaktadır. Bu nedenle, ekonomi yönetiminin işçi hakları ve refahı göz önünde bulundurarak daha adil politikalar izlemesi gerekmektedir.