İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik abluka ve saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ediyor. Özellikle Ramazan ayında artan saldırılar sonucunda sivil halkın yaşam koşulları ağırlaştı. İsrail, Refah’a sığınan Filistinlilere de bombalı saldırılar düzenliyor. Bu süreçte Gazze’nin susuzluk ve gıda kıtlığı gibi temel insani ihtiyaçları karşılanamıyor.
Gazze’ye destek olmak için birçok ülke yardım kampanyalarını sürdürüyor. İsrail’in saldırılarına maruz kalan Gazze’ye en fazla insani yardım gönderen ikinci ülke olarak Türkiye öne çıkıyor. İsrail Savunma Bakanlığına bağlı COGAT’ın verilerine göre Türkiye’nin insani yardım oranı yüzde 23’e yükseldi. Bu yardımları engelleyen İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Türkiye’nin ardından en çok yardım yapan ülke olarak Suudi Arabistan ve Katar’ı sıralıyor.
Türkiye aynı zamanda Gazze’ye ambulans desteği sağlayarak yardımlarını sürdürüyor. COGAT’ın verilerine göre 21 ambulansın Gazze’ye girişine izin verildiği 26 Mart tarihinden itibaren Türkiye, 9 ambulans bağışlayarak bu konuda ilk sırada yer aldı. Kuveyt ise 8 ambulans desteğiyle Türkiye’yi takip etti. Türkiye’nin Gazze’ye kapsamlı insani yardımları, Mısır ile koordinasyon içinde gerçekleşiyor.
Ancak, İsrail’in Gazze’ye insani yardımların girişine izin vermemesi uluslararası alanda eleştirilirken, Tel Aviv yönetimi bu konuda düzenlemelere uymuyor. Özellikle Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye insani yardımların geçişine engel olan İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı geçici tedbir kararını da uygulamamayı tercih ediyor.
Gazze’nin yaşadığı insani krize karşı Türkiye’nin öne çıkması ve insani yardımlarını sürdürmesi önemli bir destek oluşturuyor. Ancak, İsrail’in insani yardımları engellemesi ve sivil halkı hedef alması uluslararası kamuoyunda endişe yaratmaya devam ediyor. Türkiye’nin de bu konudaki çabaları ve yardımları devam ettirmesi insanlık adına umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.
