Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Gazze’deki saldırılar sebebiyle İsrail’e karşı açılan “soykırım davası”na Türkiye’nin müdahil olabileceğini belirtti. Kılıç, Türkiye’nin, İsrail’in Gazze’deki savaş suçu niteliğindeki eylemlerine ilişkin Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanına açtığı soykırım konulu davaya müdahil olacağının açıklandığını dile getirdi.
Başkan Kılıç, saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının fazla olduğunu ve kalanların yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. Gazze’deki insanların gıda ve barınma haklarına erişim konusunda büyük zorluklar yaşadıklarını vurguladı. Ayrıca, İsrail’in eylemlerinin durdurulması için alınan kararın uygulanmadığını ve savaş suçu niteliğindeki eylemlerin devam ettiğini ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Filistin’in bağımsızlığı ve varlığını sürdürmesi konusunda kararlı olduğunu ve insani yardımlarını devam ettirdiğini söyledi.
TİHEK Başkanı Kılıç, Türkiye’deki sivil toplum örgütleri ve kamu kurumlarının Gazze’de yaşananları delillendirdiğini ve kayıt altına aldığını belirtti. İsrail’in Gazze’deki katliamını konu alan “Kanıt” isimli kitapta bu olaya yer verildiğini ifade etti. Ayrıca Türkiye’nin, İsrail’in zulmünden kaçan Filistinlilere ev sahipliği yaptığını ve siyaseten bu süreçte müdahil olmasının önemli olduğunu belirtti. Türkiye’nin açılan soykırım davasına müdahil olmasıyla uluslararası diplomaside olumlu etki yaratacağını ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerini de harekete geçirebileceğini sözlerine ekledi.
Kılıç’a göre, Türkiye’nin bu davaya müdahil olması, vicdanın sesi olarak küresel adaletin ve insanlığa karşı eylemlere karşı bir ses olarak önemli bir adım olacak. TİHEK, Filistin’deki soykırım eylemleri ve insan hakları ihlallerini incelemek için bir komisyon kurdu ve bu konuda raporlama faaliyetleri yürütüyor. Filistinlilerle yapılan görüşmeler sonucunda yaşadıkları durumların belirlendiğini ve bu bilgilerin dünya kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti. Sonuç olarak, Türkiye’nin İsrail’e karşı açılan soykırım davasına müdahil olması uluslararası alanda büyük önem taşıyor.
