Ekonomik kriz, Türkiye’de yaşayan vatandaşları açlıkla karşı karşıya bırakmaya devam ediyor. Aynı zamanda, sanayiciler de iş yapamaz bir duruma gelmiş durumda. Piyasalardaki belirsizlikler ve ani değişimler, global rekabetin zorlaşması ile birleştiğinde, Türkiye’de iş yapmayı her geçen gün daha da zor hale getiriyor. Kenya, Peru ya da Meksika gibi ülkelerde yaşanan kalite değişimleri ve maliyet farklılıkları, hem piyasa dinamiklerini etkiliyor hem de ürünlerin uluslararası pazarlarda rekabet etme yeteneğini sorgulatıyor. Tekstil ve turizm sektörlerinin ardından, büyük otomotiv firmaları da yavaş yavaş işlerini ülke dışına taşıma düşüncesine girmeye başladı. Geçtiğimiz hafta düzenlenen bir basın toplantısında Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) eski Başkanı Albert Saydam, otomotiv sektöründeki rekabet gücünün azaldığına dikkat çekti. Saydam, büyük şirketlerin artık Türkiye’den çekilmeyi tartıştığını bildirdi.
Türkiye, ekonomik güçlüklerle karşılaşmaya devam ederken, sanayicilerin yaşadığı belirsizlikler de artmakta. Saydam, bu durumun Türkiye’deki üretim ve yatırım ortamını olumsuz etkilediğini belirtirken, “Doğru adımların atılmasında geç kalınırsa, bu tartışmaların gerçeğe dönüşme riski vardır” dedi. Rekabetçilik kaybı konusunda duyduğu endişeyi dile getiren Saydam, ülkenin daha önceki yıllarda sağladığı avantajların artık geçerliliğini yitirdiğini vurguladı. Yıllardır üretim yapan, binlerce çalışanı olan ve uluslararası ölçekte piyasa etkisine sahip birçok firmanın bile şu anda Türkiye’deki varlıklarını sorgulamakta olduğuna dikkat çekti. Özellikle daha önce Türkiye’ye yatırım yapmayı tercih eden yabancı yatırımcıların, gidişat konusunda karamsar olduğu görülüyor.
Bir örnek vermek gerekirse, Türkiye’de 650 çalışanı bulunan bir yabancı şirket, önümüzdeki yıl tedarik sanayi fabrikasını kapatmayı düşünüyor. Ayrıca, birkaç ay önce Singapur’da uluslararası bir ödül kazanarak dikkat çeken yerli bir şirketin, 2 yıl içerisinde yatırımlarını nerede yapacaklarını tartışmaya başladığı belirtiliyor. Saydam, otomotiv sektörünün tekstil sektöründen farklı olduğunu ve bu tür firmaların bir başka ülkeye gitmeleri durumunda, o ülkeye en az 5 yıl boyunca geri dönemeyeceklerini vurguladı. Bu da geri dönüşü zor bir durum ortaya çıkarıyor.
‘Kurda ani hareket kimseye yaramaz’
Basın toplantısında, yeni başkan Yakup Birinci de yer aldı. Birinci, geçtiğimiz hafta başkanlık koltuğunu Saydam’dan devraldı. Toplantının içeriğini değerlendirirken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında süren soruşturmayı ve mali piyasalardaki son gelişmeleri yorumladı. “Şu an herkes gibi biz de izliyoruz, yabancı müşterilerimiz de bu durumu takip ediyor” dedi. Sanayicilerin ve ihracatçıların, enflasyonla paralel bir kur artışı talep ettiğini söyleyen Birinci, ancak kurda meydana gelen ani sıçramaların kimseye yarar sağlamayacağını belirtti. “Evet, döviz kurlarının artması gerekiyordu ancak bir gecede yaşanan yüzde 10’luk bir artış, herkesin işini olumsuz etkiler” şeklinde ifade etti.
Özellikle son zamanlarda Türk Lirası’nın değer kaybı, sanayiciler üzerinde büyük bir baskı oluşturarak, üretim maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Bu durum aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası ticaret pozisyonunu zayıflatıyor. İşletme sahipleri, gelecekte nasıl bir yol izleyeceklerine dair kaygı taşırken, daha önce sağlıklı bir ekonomik ortamda faaliyet gösteren fabrikalar ve işletmeler gördükleri zararlar neticesinde çareyi yurt dışında yatırım yapma kararı almakta buluyorlar. Bu tür ani değişiklikler, hem iş