Türkiye’de son yılların en büyük vurgununun 2011-2020 yılları arasında yapıldığı ortaya çıktı. AKP çevrelerinden milyarlarca dolar para toplayan çetenin avukatlığını Mücahit Birinci ile Türk İslam Karakoç yürüttü. Mağdurlar arasında birçok iş insanı, bürokrat, siyasetçi ve gurbetçi bulunmaktaydı. Çete lideri Enver H., Endonezya’nın ilk Devlet Başkanı Ahmed Sukarno’nun altınlarını kaçırarak Türkiye’ye 300 milyar dolarlık fon geleceği vaadinde bulundu. Sahte belgeler ve dekontlarla iş insanlarına yüksek karlar vaat edildi.
Çetenin faaliyetleri arasında Kanal İstanbul ve 3. köprü yapımına finans sağlanacağı vaadi de bulunmaktaydı. Ali Sıtkı Ş. isimli şikayetçi, çete üyelerinin kendisine Türkiye Varlık Fonu’nun destekleyeceği bir fon hakkında bilgi verdiğini ifade etti. Sahte faturalar ve senetlerle binlerce kişiyi dolandıran çete, Bursa 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Bu çetenin avukatlarından biri olan Mücahit Birinci, AKP MKYK üyesi olarak biliniyordu.
Davada Cengiz A., Ahmet A., Civan A., Enver H., Eren A., Ferit Baki B., İshak Ö. ve Osman S. gibi isimler hakkında dava açıldı. Bir milletvekiline yakın olan eski vekilin de mağdur olduğu ortaya çıktı. Ancak çete üyeleri takibat sonucu cezaevine girseler de kısa süre sonra serbest kaldılar. Vurgun dosyasında AKP MKYK üyeleri Türk İslam Karakoç ve Mücahit Birinci’nin avukatlık yaptığı belirtildi.
Öte yandan, fon için toplanan paraların Kanal İstanbul ve 3. köprü gibi projelerde kullanılacağı vaadi Sülün Osman’ı akıllara getirdi. Osman Ziya Sülün, Türkiye’nin en ünlü dolandırıcılarından biriydi ve kamu mallarını satmakla ünlendi. Sülün Osman, 1950’li ve 60’lı yıllarda İstanbul’da faaliyet göstererek birçok kişiyi dolandırmış ve tarihe geçmişti. Kendisiyle ilgili birçok film ve kitap da yapılmıştır.
Türkiye için büyük bir vurgunun ortaya çıktığı davada çete üyeleri hakkında dava açılmış ve hukuki süreç devam etmektedir. Mağdur olan kişiler arasında iş insanları, bürokratlar ve siyasetçiler bulunmaktadır. Skandal, Türkiye siyasi ve ekonomi gündemine bomba gibi düşmüş ve yıllarca süren vurgunun detayları gün yüzüne çıkmıştır.