ANKARA (İGFA) – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’deki ekonomik durum ve asgari ücret konularına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, açlık sınırının 21 bin lira ve yoksulluk sınırının 72 bin lira olduğu bir ortamda, işçiye sunulan 22 bin 104 liralık asgari ücretin neredeyse bir “sadaka” olduğunu vurguladı. Bu durum, Dervişoğlu’nun, artan yaşam standartları ve enflasyona karşı duyduğu endişeyi ortaya koydu.
Dervişoğlu, hükümetin 2025 yılı bütçesi ile ilgili olarak, bütçenin il ve ilçe kongrelerindeki listeler kadar incelenmeye değer görülmediğini belirterek, ortada gerçek bir bütçe olmadığını savundu. Emeklilerin ve memurların ekonomik zorluklar içinde olduğunu, öğrencilerin gıda yetersizliği yaşadığını ve işçilerin grev yasaklarıyla susturulduğunu ifade etti. Bu bağlamda, “Analı babaların endişesi devam ediyor” ifadesiyle, toplumsal sıkıntılara da dikkat çekti.
Asgari ücret konusunda Dervişoğlu, Türkiye’nin iktidarın çıkardığı krizlerle dolu bir tabloya dönüştüğünü dile getirdi. “Günü, saati, dakikası belli olan asgari ücret tespitinde yapacakları üç kuruş zammı sürekli konuşuyorlar” diyen Dervişoğlu, hükümetin çalışma koşullarını iyileştirmek yerine, emekçinin elindeki kırıntılarla ilgilendiğini belirtti. Türkiye’deki ekonomik dengesizliğin, devletin vergi ve harç oranlarını artırdığı bir dönemde, asgari ücretin hala yetersiz olduğunu ifade etti.
Dervişoğlu, 28 bin lira altında bir asgari ücretin artık kabul edilemez olduğunu ve bu konudaki görüşlerini her fırsatta dile getirdiğini hatırlattı. Yüksek enflasyon oranlarına dikkat çekerek, asgari ücrete yılda iki kez zam yapılmasının zorunlu olduğunu, bunun bir vatandaşlık hakkı kadar, aynı zamanda bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Kendisi, bu haksızlıklara karşı mücadele eden tüm bireylerin yanında olacağını sözlerine ekledi.
2025 yılı bütçesine dair, yaklaşık 2 trilyon lira açık verdiğini belirten Dervişoğlu, son 22 yılda toplanan vergi miktarının 4 trilyon doları geçtiğine dikkat çekti. Ancak, bu devasa vergi gelirlerine rağmen gelir gider dengesinin sağlanamadığını ve çözümün yeni vergilerle aranmasının, bir ekonomik krizden çok yönetim ve iktidar kriz olduğunu savundu. Bu yaklaşım, Türkiye’deki derin yoksulluk gerçeğini gözler önüne serdi.
Kendi ifadesine göre, artık Türkiye’de sadece yoksulluktan değil, derin yoksulluktan bahsedilmektedir. Kasım 2024 itibarıyla, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 21 bin lira, yoksulluk sınırının ise 72 bin lirayı geçtiğini belirten Dervişoğlu, ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını belirtti. Ailelerin gelirlerinin, AK Parti iktidarının yarattığı yoksulluk sınırına erişemediğini vurguladı. Yol masrafları, elektrik, su, doğal gaz, kira gibi giderlerin oldukça yüksek olduğunu söyleyen Dervişoğlu, bu koşullarda insanların asgari ücretle geçinmekte zorlandığını vurguladı.
Dervişoğlu, toplumun geniş kesimlerinin asgari ücretin düzeyinde yaşamaya mahkum edildiğini ifade etti. Tüm dünyada asgari ücretin başlangıç ücreti olarak kabul edildiğini, fakat Türkiye’de bu rakamın referans bir ücret haline geldiğini sözlerine ekledi. Dervişo