Türkiye’de her 5 öğrenciden 1’i derse aç giriyor. 6.5 milyon çocuk şiddetli yoksulluğun pençesinde, 8 çocuktan 7’si et, tavuk ve balık tüketemiyor, 10 çocuktan 9’u fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagillere ulaşamıyor, iki çocuktan biri de peynir ve yoğurdu her gün tüketemiyor. Memleketin hali böyleyken, Milli Eğitim Bakanlığı, yeni kamu spotunda çocukların dengeli ve sağlıklı beslenmesi için çağrıda bulundu. Kamu spotuna tepki gösteren Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, bakanın çocukların okula aç gitmesini umursamadığını ve velilere sağlıklı beslenme önerileri yapılmasını eleştirdi. Özbay, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesini cemaatlere aktardığını belirterek, çocukların beslenme hakkının pazarlık konusu olmadığını vurguladı.
Kamu spotunda beslenme saatinde bir öğrenci çantasından bisküvi ve gofret, bir başka öğrenci ise tost, süt, yoğurt, muz gibi sağlıklı gıdalar çıkarıyor. Gofretli öğrenci, diğer öğrenciye üzgün ifadeyle bakıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dengeli ve sağlıklı beslenme çağrısından önce Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da benzer önerilerde bulunmuştu. Aile Bakanlığı, çocuklara et, süt, tahıl grubu, meyve sebze ve kurubaklagil önererek beslenme konusunda rehberlik sağlamıştı.
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Milli Eğitim Bakanlığı’na üç maddelik çağrıda bulundu. Öncelikle, tüm okullarda çocukların beslenme hakkını güvence altına alacak ücretsiz yemek hizmetinin derhal başlatılmasını istedi. İkinci olarak, yoksul ailelere yardım eli uzatılması ve çocukların açlıkla mücadelesine son verilmesi gerektiğini belirtti. Son olarak, bütçenin cemaat ve tarikatlara değil, çocukların sağlıklı beslenmesine ve eğitimine ayrılması gerektiğini vurguladı.
Bu durumlar göz önüne alındığında, Türkiye’de milyonlarca çocuğun yeterli ve dengeli beslenme konusunda sıkıntı yaşadığı ortaya çıkmaktadır. Eğitim sistemindeki eksiklikler ve yoksulluk nedeniyle birçok çocuğun günlük beslenme ihtiyaçlarını karşılayamadığı görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıkların bu konuda daha etkili politikalar geliştirmesi ve çocukların beslenme haklarını güvence altına alması gerekmektedir. Aksi halde, çocukların sağlıklı büyüme ve gelişme hakları ellerinden alınmış olacaktır. Beslenme konusunda yapılan çağrılar ve eleştiriler, hükümetin bu konuya daha fazla önem vermesi gerektiğini göstermektedir.