İmranlı ilçesinde bulunan Kızıldağ’ın güney yamaçlarından doğarak Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak, yaz döneminde balık ölümleriyle gündeme geliyor. Köklüce köyü yakınlarından geçen nehirde, ölü balıkların morluk ve şişkinlik belirtileriyle sürüklendiği ve bazı bölümlerde ağaçlara ve kayalıklara takıldığı gözlemleniyor. Nehir kenarında oluşan kötü koku, piknikçileri uzak ağaçlık alanlara yönlendirirken, buna alışılmış bir durum olduğunu belirten ziyaretçilere göre her sene aynı sorunla karşılaşılıyor. Sivaslılar arasında popüler bir nokta olan bu bölgede balık ölümlerinin nehir boyunca devam ettiği ifade ediliyor.
Kızılırmak’ta yaşanan balık ölümlerinin tarım suyunu da etkilediği vurgulanırken, piknik yapan ziyaretçilerin görüşleri dikkat çekiyor. Orman Müdürlüğü ekiplerinin durumu araştırdığı ancak nedenini net olarak belirleyemediği kaydedilirken, genellikle oksijen yetersizliğinin balık ölümlerine yol açtığı belirtiliyor. Nehir suyunun tarımda kullanılmasının da göz önünde bulundurulmasıyla, vatandaşların duyarsızlığı veya fabrikalardan gelen atıkların etkisinin balık ölümlerine sebep olabileceği düşünülüyor. Buna rağmen, piknik yapılan kenarlarda oturma imkanı sağlandığı ve balık yasağının uygulandığı bilgisi veriliyor. Ölen balıklar arasında yumurta taşıyanların da olduğu belirtilirken, doğanın dengesinin bozulduğu endişesi dile getiriliyor.
Sercan Soyugüzel’in ifadelerine göre bu durum her sene tekrarlanan bir olay olup, ırmak boyunca yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Balık ölümlerinin insanlar arasında bilinen bir gerçek olduğunu ve genellikle yaz aylarında görüldüğünü ifade eden Soyugüzel, bölgenin popülerliğine rağmen insanları endişelendiren bu durumun sebeplerinin net olarak belirlenememesinden dolayı çözümünün de belirsiz olduğunu dile getiriyor. Bu durumun yanı sıra tarım suyunun kirlenmesi ve balık ölümlerinin tarım faaliyetlerini etkileme olasılığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Balık ölümlerinin bölgede sıkça yaşanması, çevresel faktörlerin ve insan etkinliklerinin nehir ekosistemine olan etkilerini gözler önüne sermektedir. Bu durumun çözümü için bilimsel araştırmaların ve etkili politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.