Türkiye’nin dış pazarlarda rekabetçiliğini kaybetme noktasına gelmesi bazı sektörlerin ihracat kaybını derinleştirdi. 2024’ün ilk yarısında Türkiye’nin ihracatı yıllık yüzde 2 artarak, 125.4 milyar doları buldu. Ancak deri, zeytin ve zeytinyağı, hazır giyim ve konfeksiyon, çimento ve mücevher gibi sektörler ‘ihracatın kaybedenleri’ listesine adlarını yazdırdı. Yılın ilk yarısında en fazla ihracat düşüşü yaşayan sektör deri ve deri mamulleri oldu. 2023’ün ilk 6 ayında 1 milyar doları aşkın ihracata imza atan sektörün ihracatı bu yılın aynı döneminde yüzde 26.7’lik kayıpla 750 milyon dolara indi.
Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe de ihracat kaybı yüzde 12.8’e ulaştı. Sektörün 2023’ün ilk altı ayındaki 9.9 milyar dolarlık ihracatı bu yılın ilk altı ayında 8.7 milyar dolara geriledi. Çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri sektörü de ihracatın kaybedenleri arasında yer aldı. Geçen yılın yarısında 2.3 milyar dolarlık ihracata imza atan sektörün ihracatı yüzde 9.4’lük düşüşle 2.1 milyar dolar oldu. Mücevher sektöründeki ihracat kaybı ise yüzde 8.7’ye ulaştı. Sektör, 2023’ün ilk altı ayında 3 milyar doları aşkın ihracata imza atmıştı. Mücevher sektörünün bu yılın ilk yarısındaki ihracatı ise 2.7 milyar dolarda kaldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatta 6 aylık verileri değerlendirerek Türkiye’nin rekabetçiliğini büyük ölçüde kaybettiğini ifade etmişti. Gültepe, ihracatın yüksek maliyet ve düşük kur nedeniyle zorluklarla karşılaştığını vurgulayarak, 2024 için öngörülen 267 milyar dolarlık hedefe ulaşmanın güç göründüğünü belirtti. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise “Kuru sürekli artırarak, TL’yi devalüe ederek rekabetçi olmamız mümkün değil” açıklamasında bulundu.
Ticaret Bakanlığı, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen yasakların ardından sektörün ihracatında önemli bir düşüş yaşandığını bildirdi. Geçen yılın ilk altı ayında 559 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren zeytin ve zeytinyağı sektörü, bu yılın aynı döneminde ihracatını yüzde 22.3 azalarak 434 milyon dolara geriledi. Bakanlık, sektör temsilcilerinin talepleri üzerine 1 Kasım 2024 tarihine kadar 50 bin tonluk kota belirledi.
Bu veriler, Türkiye’nin dış pazarlarda rekabet gücünü koruma ve artırma ihtiyacını ortaya koymaktadır. İhracatı desteklemek ve sektörlerin rekabetçiliğini artırmak için yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Özellikle maliyetlerin düşürülmesi ve kur risklerinin azaltılması konularına odaklanarak, Türkiye’nin uluslararası ticaretteki konumunu güçlendirmek önem arz etmektedir.