“`html
Hollanda Parlamentosu Temsilciler Meclisi Savunma Komisyonu Başkanı İsa Kahraman ile Bulgaristan Parlamentosu Savunma Komisyonu Başkanı Hristo Gadzhev ve Kuzey Makedonya Parlamentosu Savunma Komisyonu Başkanı Pavle Arsoski, Türkiye’nin Savunma Bakanı Hulusi Akar ile bir araya geldi. Bu toplantıda, Suriye’deki gelişmeler, uluslararası güvenlik, terörle mücadele, Karadeniz’in güvenliği, NATO ve Avrupa Birliği’nin güvenlik mimarisi gibi önemli konular ele alındı. Akar, Türkiye’nin ulusal güvenlik tezlerine değinerek, uluslararası ilişkilerin karmaşıklığına vurgu yaptı.
Netanyahu’nun, Filistin halkına yönelik sürdürdüğü acımasız kampanya ve insan onurunu hiçe sayan eylemleri, değerler hakkında yapılan tartışmaları inandırıcılığını sorgulatacak kadar derin etkiler bıraktığını ifade eden Akar, “Seçici ahlak da insanlık için bir tehdittir” dedi. Bu bağlamda, insani değerlere saygının önemine dikkat çekti.
Kıbrıs meselesine de değinen Akar, “Kıbrıslı Rumların içişlerimize karışmak yerine, Kıbrıslı Türklere yönelik yıllarca süren zulümleri ve insan hakları ihlallerini açıklamaları gerekir. Türkiye, Garanti Anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs’ta güvenliği sağlamaya kararlıdır. Kıbrıs Rum tarafı, 2004 yılındaki Annan Planını reddetmiş ve 2017’de Crans-Montana görüşmelerini terk etmiştir. Tüm iddialara her zaman cevap vermeye hazırız, fakat yanlış, kaba ve alakasız olanlara yanıt verilmez” şeklinde konuştu.
Terörle mücadele konusunda ciddi bir tehdit olan hibrid tehditlerle savaşmanın önemine değinen Akar, Türkiye’nin El-Kaide, DEAŞ, FETÖ ve PKK/YPG gibi tüm terör örgütleriyle aktif bir şekilde mücadele ettiğini bildirdi. Akar, 2011 yılından bu yana 4500’den fazla DEAŞ teröristinin etkisiz hale getirildiğini ve 11000’den fazla teröristin sınır dışı edildiğini açıkladı. Ayrıca, 100 binden fazla yabancı terörist savaşçının Türkiye’ye girişinin engellendiğinin altını çizdi. Hibrid tehditlerle mücadelede NATO’nun ortak savunma misyonlarının güçlendirilmesinin zaruriyetine vurgu yaptı.
Akar, “Yabancı Terörist Savaşçılar meselesi, özellikle Suriye’nin kuzeydoğusundaki kamplarda ve sözde hapishanelerde bulunan teröristler açısından büyük bir tehdittir. Bu teröristlerin, yargılanmak ve rehabilitasyon için geldikleri ülkelerine geri gönderilmeleri gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, bölgesel istikrarı sağlamada etkin bir rol oynamak için savunma ihracatı ve silah lisansları üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini de vurguladı.
Akar, NATO’nun hem geleneksel hem de hibrid tehditlere karşı önemli bir rol oynamaya devam ettiğini belirtti. Ortak değerlerin ve güvenlik kaygılarının ilişkilerin sürdürülmesinde kritik olduğunu dile getiren Akar, “Küresel zorlukların ele alınması, terörizmle ve siber saldırılarla mücadele edilmesi, ekonomik ve iklim işbirliğinin teşvik edilmesi bu bağların güçlendirilmesi açısından hayati önem taşıyor” dedi. Türkiye’nin güvenliğin bölünmezliği ilkesine bağlı kalarak, NATO’nun caydırıcılık ve savunma çabalarını desteklediğini belirtti. Türkiye, 2025 NATO Yetenek Hedeflerinin tamamını kabul etmiş ve yüzde 2’lik savunma harcaması hedefini aşmıştır.”
Ayrıca, EUFOR Althea operasyonuna katılımının Türkiye’nin bölgesel istikrara olan güçlü desteğinin bir göstergesi olduğunu belirten Akar, Berlin Plus düzenlemeleri çerçevesinde AB üyesi olmayan ülkeler arasında EUFOR Althea’ya en büyük askeri katkıyı sağlayan ülke olduklarını belirtti.
