1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye’nin Stratejik Gücü ve Gelecek Vizyonu

Türkiye’nin Stratejik Gücü ve Gelecek Vizyonu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2025 yılına ait önemli bir gelişme olarak, ASO’nun Mart ayı meclis toplantısı ve 2. ve 3. OSB Müteşebbis Heyet Müşterek toplantıları, Oda binasında büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Toplantıda, ASO Başkanı Ardıç, dünyadaki jeopolitik gelişmelere dair çarpıcı tespitlerde bulundu. Sözlerine, küresel dengelerin değiştiren çok kutuplu bir yapıya dönüşüm sürecinden bahsederek başladı. Bu bağlamda, ABD’nin Avrupa’dan uzaklaşmasının kıtanın güvenlik anlayışında köklü değişimlere sebep olabileceği üzerinde durdu.

Ardıç, Avrupa’daki dinamiklerin hızlı bir şekilde değiştiği bu dönemde, Türkiye’nin kritik bir rol oynayabileceğine dikkat çekti. “Ülkemizin stratejik önemi, yalnızca coğrafi konumuyla sınırlı değil,” diyerek, enerji, savunma, ticaret ve diplomasi gibi önemli alanlarda Türkiye’nin etkin bir rol üstlendiğini vurguladı. Bu nedenle, küresel güç dengeleri içerisinde her zaman kritik bir aktör olmaya devam ettiklerini dile getirdi.

Türkiye’nin güvenlik, ticaret, enerji ve göç konularındaki stratejik konumunun Avrupa için vazgeçilmez olduğunu belirten Ardıç, Avrupa Birliği’nin, özellikle uzun zamandır devam eden vize sorununu çözmesi ve Gümrük Birliği’ni revize etmesi gerektiğini savundu. Bu tür adımlar, Türkiye ile Avrupa arasındaki işbirliğini güçlendirebilmek için kritik öneme sahip.

Ayrıca, Ardıç, Türkiye’nin jeopolitik konumunun, Avrupa ve Asya’nın lojistik üssü olma potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Bu potansiyeli gerçekleştirmek için dijital altyapıyı ve ulaştırma ağını güçlendirmek gerektiğini belirtti. “Anadolu sanayisini, dış pazarlara bağlayacak liman ve altyapı yatırımlarını hızlandırmalıyız,” diyerek, yurt içi ve uluslararası lojistik kapasitesinin genişletilmesi gerektiğine işaret etti. Ancak bu süreçte çevresel etkilerin de dikkate alınarak, kesintisiz taşımacılık sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Ardıç, sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme için yatırım ortamının iyileştirilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılmasının da Türkiye’nin uzun vadeli büyüme potansiyeline olumlu yansıyacağına dair görüşlerini paylaştı. Özellikle üretimin yeniden ivmelenmesi için rasyonel ekonomik politikalar ve yapısal reformların önemine vurgu yaptı. Özel sektör ile kamu işbirliği ile daha güçlü bir sanayi ekosistemi oluşturma gerekliliğini savundu.

“HİÇ KİMSENİN ÖDENEN BEDELLERİN BOŞA GİTMESİNE DAYANACAK GÜCÜ DE İMKANI DA KALMAMIŞTIR”

2025 sonrası süreçte en büyük umutlarının yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artarak ekonominin güçlenmesi olduğunu ifade eden Ardıç, güven ortamının tesis edilmesinin ve belirsizliklerin ortadan kalkmasının, ekonominin dengeye gelmesi için temel şart olduğunu kaydetti. Ekonomi yönetimine güveninin tam olduğunu belirten Ardıç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın koordinatörlüğündeki yönetimin uyguladığı rasyonel politikalarla enflasyon hedeflerine yaklaşma yolunda umut ışığının belirinceğini ifade etti.

Geçtiğimiz hafta yaşanan gelişmelerin ardından ekonomi yönetiminin piyasalardaki hasarı onarmak, dalgalanmaları yumuşatmak ve güveni tesis etmek için attığı adımları izlediklerini söyleyen Ardıç, “En büyük temennimiz, bu rasyonel politikalar sonucunda makroekonomik hedeflerimize ulaşma yolunda tünelin ucunda gördüğümüz umut ışığının devam etmesidir,” şeklinde konuştu.

Son bir hafta içerisindeki

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Türkiye’nin Stratejik Gücü ve Gelecek Vizyonu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Reklam Engelleyicisi Tespit Edildi

Sitemize katkıda bulunmak için lütfen reklam engelleyicinizi devredışı bırakın.