Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye’deki son gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Türkiye’nin tarihin doğru yanı ile yer aldığını ve devletin bu süreçte milletin yanında durarak tarihsel bir sorumluluk üstlendiğini belirtti. Özellikle, Hay’at Tahrir al-Sham (HTŞ) gibi grupların Suriye’nin iç dinamiklerinden biri olduğunu, bu grupların desteklendiği yönündeki iddiaların ise doğru olmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Çelik, Suriye’deki gelişmelerin yanı sıra dünya genelindeki siyasi gerginliklere de dikkat çekti. Çelik, Rusya’nın NATO’ya karşı silahlanma hamlelerinin ve Ukrayna’daki devam eden savaşın, son 70-80 yılın en ciddi meselelerinden biri olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barışı sağlama çabalarına yeterince destek verilmediğinin altını çizdi.
Suriye’nin Toprak Bütünlüğü Önceliği
Çelik, Suriye konusunun önemine değinerek, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli egemenliği”nin Türkiye’nin dış politika açısından iki temel ilke olduğunu ifade etti. Türkiye’nin Suriye’deki mücadelesinin, Suriyelilerin huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlamak olduğunu belirten Çelik, yıllar içinde, Türk bayrağının Suriye sokaklarında dalgalandırılmasının, Türkiye’ye karşı duyulan güveni pekiştirdiğine dikkat çekti. Türkiye’nin Suriye’yi sömürü hedefi olarak gören ülkeler karşısında, “Suriye Suriyelilerindir” anlayışıyla hareket ettiğini belirtti.
Uluslararası Toplumun Sorumluluğu
Çelik, uluslararası topluma, Suriye’ye destek olma çağrısında bulundu. “Kötü senaryolardan bahsedenler var” diyerek, geçmişte yaşananların tekrarlanmaması için Türkiye’nin tüm gücüyle kardeşçe bir yaklaşım içinde olduğunu vurguladı. Ayrıca, geçmişte yaşanan ihlallerin Suriye rejimi tarafından yapıldığını ve gelecekte bu tür sorunların önüne geçebilmek için elbirliği ile hareket edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yeni Yönetim ve HTŞ İddiaları
Yeni yönetimin şu ana kadar olumlu adımlar attığını belirten Çelik, HTŞ ile ilgili ortaya atılan Türkiye’nin desteklediği iddialarını kesin bir dille reddetti. HTŞ’nin Suriye’nin iç dinamiği olduğunu ve Türkiye’nin Suriye’de akan kanın durdurulması için uğraştığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin HTŞ hareketliliği ile bağdaştırılmasının, konuları yeterince anlayamamaktan kaynaklandığını vurguladı.
İsrail’in İşgali ve Silahlı Unsurların Suriye’den Çekilmesi
Çelik, İsrail’in Suriye topraklarında gerçekleştirdiği işgale de dikkati çekerek, Suriye’nin bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmesi gerektiğini ifade etti. PKK ve YPG gibi silahlı unsurların Suriye’ye acil olarak veda etmesi gerektiğini belirten Çelik, onların varlıklarının, Suriye’nin toprak bütünlüğüne de zarar verdiğini söyledi. “Eninde sonunda terör örgütü PKK/YPG tasfiye edilecek” sözleriyle, bu grupların Suriye’deki varlıklarına karşı tüm Türkiye’nin kararlı duruşunu ifade etti.
MİT Başkanı’nın HTŞ ile Görüşmesi
Son olarak, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın HTŞ lideri ile yaptığı görüşmelere ilişkin sorulara yanıt veren Çelik, bu görüşmelerin doğası gereği herkesle görüşmeyi gerektirdiğini ifade etti. Suriye halkının meşru gördüğü bir durumu önemsediklerini belirtti ve eleştirilerin, yalnızca Baas rejiminin düşünce biçimine bağlı olduğunu