Ülkemize sığınan yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteciye ek olarak, Türkiye, Suriye topraklarında bulunan milyonlarca insana da destek sağlamaktadır. Ancak, bu yardımlar devam ederken, bazı atamaların tepki çektiği görülmektedir. Geçen cuma günü, birçok camide yapılan atamalar eleştiri almış ve Türkiye aleyhine hutbeler verilmiştir.
Suriye’de “Din güvenliği” kavramının olmadığını ve herhangi bir grupun kolayca cami inşa edebildiğini belirten bazı kaynaklar, son zamanlarda Türkiye aleyhine bir duyarlılık artışı olduğunu vurgulamıştır. Kuzey Suriye’de Türkiye bayrağının yırtılması ve indirilmesi gibi provokasyonların iki ülke arasındaki yakınlaşmayı engellemeye yönelik olduğu iddia edilmiştir. Ülkemizde yaşanan olaylar, hutbe konularında “Türk ırkçılığı” olarak nitelendirilmiştir. Azez’deki Meytem Camisinde verilen cuma hutbesinde Türklerin Arap kültürüne ve diline benzemeyen kendi dillerini dayattığı, yolsuzluğa bulaşmış kişilerin göreve getirildiği ve Türkiye’nin ırkçılık yaptığı iddiaları dile getirilmiştir.
Kuzey Suriye’deki gelişmeleri yakından takip eden bir kaynak, SÖZCÜ’ye Türkiye aleyhine yürütülen kampanyaların arttığını belirtmiştir. Cuma namazlarının Türkiye karşıtı propagandada kullanıldığı ve hutbelerin insanlar üzerinde etkili olduğu ifade edilmiştir. Bayrağın yırtılması ve gösterilerin boşuna olmadığına dikkat çeken kaynak, bu tür olayların artabileceği uyarısında bulunmuştur.
Sonuç olarak, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerde olumsuzluklar yaşandığı ve bu durumun toplumlar arasında gerilime yol açabileceği görülmektedir. Suriye’deki durumun hassasiyeti ve taraflar arasındaki farklılıkların kaşıyılmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Türkiye’nin Suriye politikalarının yerel halk nezdinde nasıl algılandığına daha fazla dikkat edilmesi ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiği önemli bir noktadır. Bu nedenle, gelecekte benzer olumsuz olayların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması hayati önem taşımaktadır.