Türkiye’de 2024 yılında 6 kişide tespit edilen Batı Nil Ateşi vakaları, arbovirüs grubundaki virüslerin neden olduğu ve en sık enfekte sivrisineklerle bulaşan bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Bu durum üzerine “Batı Nil Virüsü nedir, nasıl bulaşır? Batı Nil Virüsü ölüm oranı ve belirtileri nelerdir, tedavisi var mı?” gibi sorular da gündeme gelmiştir. Sağlık Bakanlığı, konuyla ilgili açıklamalar yapmış ve sürecin yakından takip edildiğini duyurmuştur.
Sağlık Bakanlığı, 2010 yılından bu yana Türkiye’de görülen Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu hakkında şu açıklamayı yapmıştır: Türkiye’de 2024 yılında 6 kişide bu enfeksiyon tespit edilmiş olup, hastaların tedavileri devam etmektedir. Bakanlık, konuyla ilgili gerekli çalışmaları yürütmekte ve halkı bilgilendirmeye devam edeceğini belirtmiştir.
Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu, virüs taşıyan sivrisineklerin ısırması sonucunda bulaşan bir hastalık olarak bilinmektedir. Hastalık genellikle yaz ve erken sonbahar aylarında mevsimsel olarak görülürken, insanlar arasında doğrudan bulaşma riski bulunmamaktadır. Hastalık, Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya gibi birçok bölgede yaygın olarak görülmektedir. Özellikle 2018 yılında Avrupa Bölgesi ve çevresinde vakaların arttığı bildirilmiştir.
Batı Nil Virüsü’nün belirtileri genellikle 2-14 gün arasında değişen bir kuluçka dönemi sonrasında ortaya çıkar. Hastaların çoğunda belirti görülmezken, bazılarında ateş, ishal, kusma, eklem ağrıları gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Nadir durumlarda ise virüs ciddi nörolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Hastalığa yakalanan kişilerin %10’u hayatını kaybedebilirken, bu riski daha çok sağlık sorunları olan bireyler taşımaktadır.
Batı Nil Virüsünden korunmanın en etkili yolu, sivrisinek ısırıklarını önlemektir. Bu amaçla, sivrisinek kovucularının kullanılması, uzun kollu giysilerin tercih edilmesi, sineklik kullanımı ve sivrisineklerin üreme alanlarının azaltılması önerilmektedir. Bu sayede hastalık riski en aza indirgenmeye çalışılmaktadır.