Türkiye, son günlerde yenidoğan bebeklerin ölümüne sebep olan ve SGK’dan para alabilmek için özel hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerine sevk edilen çeteyi konuşuyor. Skandalın patlak vermesiyle birlikte, eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun Özel Avcılar Hospital Hastanesi’nin de aralarında bulunduğu birçok hastanenin adı karıştı. Bu durum, sağlık sektöründe ciddi bir sorun olduğunu gösterirken, olaylara karışan isimlerin sessizliği dikkat çekiyor.
Soruşturmayı yürüten savcı Y.E., olayla ilgili tehdit edildi ve bu durum dava sürecini daha da karmaşık hale getirdi. İddianamede yer alan bilgilere göre, Dr. Fırat Sarı ve çalışanı Dr. İlker G. ile anlaşmalı oldukları özel hastanelere bebek sevki için 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin M. Ö., hasta sevklerini yapan Fehmi A. ve il dışı sevklerini yapan Serdar Y. arasında ortak bir eylem planı olduğu belirtildi.
Skandalın ortaya çıkmasıyla birlikte hazırlanan iddianame, şoke edici detaylar içeriyor. Özellikle hemşire Mehtap S. ve örgüt üyesi Hasan Basri G. arasındaki konuşmada, “Mehtap çocuğu öldür, 50 satürasyonlu çocuk mu olur” şeklinde korkunç ifadeler yer alıyor. Bu durum, çetenin bebeğin hayatını hiçe sayarak sadece maddi kazanç için hareket ettiğini gösteriyor.
İddianamede ayrıca, bebeklerin enfeksiyon kapması ve ölümlerine sebep olan etkenler detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Şüpheliler, usulsüz şekilde düzenlenen ilaçları hastaneden çıkarıp satışını yaparak para kazanmışlar ve bu durum nedeniyle birçok masum bebeğin hayatını kaybetmesine sebep olmuşlardır. Tüm bu skandalın ortaya çıkmasıyla birlikte, halkın sağlık sistemine olan güveni büyük ölçüde sarsılmış durumda.
Skandalın patlak vermesiyle birlikte, Türk halkının sağlık sistemine olan güveni ciddi şekilde sarsılmış durumdadır. Hemşire Mehtap S. ve örgüt üyesi Hasan Basri G. arasında geçen korkunç konuşmalar, çetenin ne kadar acımasızca hareket ettiğini göstermektedir. Bu durum, sadece para kazanma hırsıyla hareket eden insanların, ne kadar vahşi ve insafsız olabileceğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu skandalın, Türkiye’deki sağlık sistemindeki sorunları ve eksiklikleri gündeme getirmesi beklenmektedir.
