Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Türkiye’nin birçok bölgesinde önemli bir sağlık sorunu yaratmaya devam ediyor. Özellikle solunum yolu hastalıkları olan vatandaşlar için ciddi riskler taşıyan bu doğal olay, uzmanlar tarafından dikkatle incelenmekte ve korunma yöntemleri hakkında çeşitli uyarılar yapılmaktadır.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Mustafa Poyraz, çöl tozlarının sadece çevreyi değil, ayrıca insanların sağlığını da tehlikeye attığını vurgulamaktadır. Dr. Poyraz, son günlerde Türkiye üzerini etkisi altına alan bu çöl tozlarının, solunan hava ile birlikte insan vücuduna girerek görünmez bir tehlike oluşturduğunu ifade etmektedir. Özellikle astım, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve bronşit gibi kronik solunum yolu hastalıklarına sahip bireyler açısından ciddi riskler doğurabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır.
Dr. Poyraz’ın belirttiğine göre, çöl tozları atmosferdeki partikül madde oranını artırarak sağlıklı bireylerde bile geçici rahatsızlıklara yol açabilir. Bu durum, solunum güçlüğü, öksürük, hırıltı ve göğüste sıkışma gibi belirtilerin artmasına neden olabilmektedir. “Mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaya çalışın” diyen Poyraz, özellikle sabah erken saatlerde ve akşamüstü hava kirliliğinin daha yoğun olabileceğini belirtmiştir. Ayrıca açık havada yürüyüş veya spor yapmaktan kaçınılması gerektiğine de dikkat çekmiştir.
Dışarıya çıkılması gerektiğinde ise, Dr. Poyraz FFP2 veya FFP3 maskelerinin kullanılmasını önermektedir. Bu maskeler, çevresel tozların solunmasını önemli ölçüde azaltma kapasitesine sahiptir. Evde de dikkatli olunması gerektiğini belirten Poyraz, çöl tozlarının açık pencereler yolu ile içeri girebileceğine dikkat çekmektedir. “Evde havalandırmayı minimuma indirin ve HEPA filtreli hava temizleyicilerden faydalanın. Çamaşırları dışarıda kurutmaktan kaçının; çünkü tozlar kıyafetlere yerleşebilir” diye eklemektedir.
Ayrıca, çöl tozlarının sadece solunum sistemine değil, genel sağlığa da zarar verebileceğini ifade etmektedir. Bu partiküller, kan dolaşımına karışarak damar sertliği, tansiyon dengesizlikleri ve kalp krizi riskinin artmasına yol açabileceği konusunda uyarıda bulunmaktadır. Özellikle yaşlı bireylerin, çocukların ve kronik hastalıkları olan kişilerin sağlıklarını korumak adına daha dikkatli olmaları gerektiği vurgulanmaktadır.
Bu bağlamda, çöl tozları yalnızca kısa vadeli etkilerle sınırlı kalmayıp, uzun vadede de sağlık sorunlarına yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Türkiye’de hava kalitesinin genel olarak bozulduğu bu dönemlerde, halkın bu tür olaylarla ilgili bilinçlenmesinin önemi büyüktür. Dr. Poyraz, bu gibi durumlarda toplumsal farkındalık yaratmanın ve bireylerin sağlıklarını koruma konusunda bilgilendirmenin gerekliliğini sürekli olarak vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Afrika’dan gelen çöl tozu, Türkiye’de etkisini göstermeye devam eden bir doğal fenomendir ve bu durum, sağlık açısından dikkate alınması gereken ciddi bir risk taşımaktadır. Uzmanların önerilerine uyulması, bu tür hava olaylarının sağlık üzerindeki etkilerini en aza indirmeye yardımcı olabilir. Bireylerin bu konuda kendilerini korumak için bilinçli hareket etmeleri ve gerekli önlemleri almaları önemlidir.