Dünya Ekonomi Forumu’nda her yıl açıklanan “Küresel Riskler Raporu” bu yıl Zurich, Marsh ve TÜSİAD işbirliğiyle tanıtıldı. TÜSİAD tarafından yapılan açıklamaya göre, konferansta TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da bir konuşma yaptı. Turan, raporda yer alan anket sonuçlarına vurgu yaparak, katılımcıların küresel görünüme ilişkin beklentilerinden bahsetti. Kısa ve uzun vadeli dönemde küresel görünüm hakkında endişelerin arttığına dikkat çekti ve ekonomik jeopolitik risklerin iş dünyası açısından önemine değindi.
Turan, son 20 yılda küreselleşmenin beklentileri karşılayamadığı ve hoşnutsuzlukların arttığı bir döneme girildiğini belirtti. Küresel sorunların artan çatışmalardan ziyade, uyum ve çözüm gerektirdiğini vurguladı. Raporun 3 temel risk konusuna değindi: çevresel riskler, sosyal riskler ve dezenformasyon çağı riskleri. Ülkemizin iklim değişikliğinden etkilenme potansiyelinin yüksek olduğunu da aktardı.
Turan, UNHCR verilerine göre dünya genelinde yerinden edilmiş kişilerin sayısının 114 milyonu aştığını belirtti. Göç olgusunun tüm ülkelerin gündeminde olduğunu ve Türkiye’nin de büyük bir göç gerçeği ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Toplumsal kutuplaşma, ekonomik fırsat eksikliği ve göç konularının gelecek yıllarda öne çıkacağını dile getirdi.
Yapay zekanın ekonomik büyümeye olumlu etkisi olacağını vurgulayan Turan, teknolojinin fırsatlarından yararlanırken, risklere de hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti. Dijital dönüşümün çok boyutlu ele alınması gerektiğini ve şirketlerin bu sürece erken uyum sağlamasının rekabet avantajı yaratacağını belirtti. Avrupa’nın dijital kapasitesini geliştirme hedeflerine de değindi.
Sonuç olarak, Turan’ın konuşması küresel risklerin iş dünyası ve toplumlar üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele aldı. Raporda belirtilen risklerin üzerinde durarak, önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz zorluklara ve çözüm yollarına işaret etti. Teknolojinin yükselen fırsatlarına rağmen, bu fırsatları en iyi şekilde kullanırken risklerden de korunmanın önemine vurgu yaptı. Turan’ın açıklamaları, küresel ekonomi ve sosyal dinamikler hakkında önemli bir perspektif sunarak, karar alıcıları ve iş dünyasını bilinçlendirmeyi amaçladı.
