Havalimanı Sorunları Üzerine Tartışmalar
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) hesaplarının görüşüldüğü sırada, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Mahir Polat, ülke genelinde bazı havalimanlarının işlevselliğini sorguladı. Polat, özellikle yıllardır hiçbir uçağın inip kalkmadığı ve hiçbir havayolu firmasının uçuş rotasında yer almayan havalimanları hakkında dikkat çekici bir yorumda bulundu. Bu tür havalimanlarındaki personel sayılarında sürekli bir artış olduğunu belirtirken, “Uçuş yapılmayan bu havalimanlarında neden böyle bir personel artışı yaşanıyor? Hangi gerekçeyle gider kalemleri sürekli artmakta?” şeklinde sordu.
Polat’ın bu eleştirilerine DHMİ Genel Müdürü Enes Çakmak, yazılı olarak yanıt vereceğini belirtti. Bu gelişme, kamuoyunda bazı tartışmalara yol açarken, havalimanlarının yönetimi ve kaynak kullanımı ile ilgili daha geniş bir inceleme gerekliliğini gündeme getirdi. Polat’ın iddiaları, yalnızca havalimanları ile ilgili değil, aynı zamanda kamu kaynaklarının yönetimi ve etkin kullanımı ile ilgili daha büyük bir konunun parçası olarak ele alındı.
Diğer yandan, CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, özellikle Şakirpaşa Havalimanı’nın kapatılması gerektiğinin altını çizdi. Sümer, “Osmaniye, Adana ve Mersin’e bir havaalanı fazla görüldü,” diyerek, bir bölgede çok sayıda havalimanının işletilmesinin verimsizlik yarattığına dikkat çekti. Bu durum, yetersiz uçuş sayıları ile birlikte düşünüldüğünde, havalimanlarının maliyetlerinin artmasına ve kamu kaynaklarının israfına yol açtığı fikrini pekiştirdi.
CHP milletvekillerinin bu dava ile ilgili tartışmalarının ışığında, Türkiye genelindeki havalimanlarının işlevselliği ve etkinliği bir kez daha sorgulanmaya başlandı. Havalimanlarının kapatılması veya yeniden yapılandırılması, bu konuda atılacak adımların ne yönde olacağı hususunu merak konusu haline getirdi. Ayrıca, bazı havalimanlarının kapatılmasının, yerel ekonomilere etkileri ve alternatif ulaşım çözümleri gerekliliği gibi önemli soruları da gündeme taşıdı.
Bu tartışmalar ışığında, havalimanlarının yönetiminde daha şeffaf ve hesap verebilir bir yaklaşım izlenmesi gerektiği ifade edilmektedir. Ülkenin ekonomik durumunu da göz önünde bulundurarak, kamu ve özel sektör işbirlikleri ile havalimanlarının işlevselliğinin artırılması, kaynakların verimli kullanılmasını sağlayabilecek çözümler arasında sayılmaktadır.
Mecliste devam eden tartışmaların yanı sıra, DHMİ’nin geçmiş dönemlerdeki mali durumunu gözden geçirmesi ve mevcut havalimanlarının performansını değerlendirmesi gerektiği de belirtiliyor. Böylece, havalimanları için daha etkin bir yönetim modeli oluşturulması mümkün olabilir. Bu tür bir yaklaşım, sadece kaynakların daha verimli kullanılmasıyla kalmayıp, aynı zamanda bölgesel ulaşım ağlarının da güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye’deki havalimanları ile ilgili devam eden tartışmalar, kamuoyunun ve milletvekillerinin dikkatini çekmekte ve sorunlara çözüm arayışlarını gündeme getirmektedir. Denne doğrultuda, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı, havalimanlarının etkinliği ve yönetiminde şeffaflık gibi unsurlar, Türk sivil havacılık sektörünün geleceği açısından belirleyici bir rol oynamaktadır.
