Rus yetkililer, Moskova başta olmak üzere Rus topraklarına yapılan 144 insansız hava aracı (İHA) saldırısında bir çocuğun öldüğünü açıkladı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın aktardığı bilgilere göre, Ukrayna’nın Rus topraklarındaki unsurlara İHA’larla saldırı düzenlediği belirtildi. Rusya’nın hava savunma sistemleri tarafından 144 İHA’nın vurulduğu bildirilirken, bunlardan 20’sinin Moskova bölgesinde düşürüldüğü kaydedildi.
Saldırıların sonucunda Moskova Bölge Valisi Andrey Vorobyov, bir apartmana İHA düşmesi sonucu bir çocuğun yaşamını yitirdiğini ve 4 kişinin yaralandığını duyurdu. Bu üzücü olayın ardından Rusya Federal Havacılık Ajansı (Rosaviatsiya) ise sivil uçakların güvenliği için Moskova’daki havalimanlarında uçuş kısıtlamalarının geçici olarak uygulanacağını açıkladı.
Moskova ve çevresinde gerçekleşen bu saldırılar, tansiyonu yükselten ve uluslararası ilişkilere zarar veren olayların başında geliyor. Ukrayna’nın Rus topraklarına yönelik bu tür bir saldırı gerçekleştirmesi diplomatik ilişkileri daha da gerilimli hale getirirken, Rusya’nın da buna karşılık vermesi bekleniyor.
Ülkeler arasındaki bu tür çatışmaların sonucunda sivil kayıpların yaşanması ise en üzücü noktalardan biri olarak öne çıkıyor. Bir çocuğun yaşamını yitirmesi ve 4 kişinin yaralanması, bu tür saldırıların ne kadar büyük bir insani maliyete yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Olayın ardından Rusya’nın alacağı muhtemel kararlar ve Ukrayna ile olan ilişkilerindeki gelişmeler merakla beklenirken, uluslararası toplumun da bu tür saldırıları engellemek için bir araya gelmesi gerektiği vurgulanıyor. İnsansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen bu tip saldırılar uluslararası arenada ciddi bir güvenlik tehdidi olarak görülüyor ve bu konuda ortak bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Sonuç olarak, Rusya’ya yönelik gerçekleştirilen insansız hava aracı saldırıları sonucunda yaşanan sivil kayıplar, uluslararası arenada gerginliğe yol açarken, bölgedeki tansiyonun daha da yükselmesine sebep oldu. Bu tür olayların sivilleri hedef alması ve yaşamı tehdit etmesi, uluslararası toplumun birlikte hareket etme ihtiyacını bir kez daha gündeme getiriyor.
