Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Deva Partisi milletvekili Mehmet Emin Ekmen tarafından yapılan konuşmada, devlet gücüyle gerçekleştirilen hukuksuzluklar ve tarihteki idamlar üzerinden siyasi muhalefete odaklanıldı. Ekmen, Ulucanlar Cezaevi’ni anarak, Türkiye’nin siyasi tarihinin cezaevi deneyimlerinin yanı sıra gücü elinde tutan partiler ve liderlerle dolu olduğuna dikkat çekti.
Ekmen, Ulucanlar Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi konusundaki gelişmelere ve orada yaşanan idamlara vurgu yaptı. Konuşmasında, “Ulucanlar Cezaevi, Sayın Veysel Tiryaki tarafından dönemini yansıtan kıymetli bir müzeye çevrildi. Diyarbakır Cezaevi için de benzer bir müze inşa edilmesi gerektiğini söylemiştik. Bu tür yerler, siyasi tarihimize ışık tutar. Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur. Bu sözü siyasete uyarlamak gerekirse, siyasi tarih, iktidarını sonsuz zanneden partiler ve liderlerle doludur,” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Ekmen, Ulucanlar Cezaevi’nde idam edilen bazı isimleri hatırlatarak, “İskilipli Âtıf Hoca, Cavid Bey, Talât Aydemir, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren gibi birçok isim idam edildi. Bu kişiler, Türkiye’de neredeyse her kesimin temsilcisidir. Ayrıca, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal gibi birçok siyasi figür de bu cezaevlerinde tutuklu kalmıştır,” dedi. Bu ifadelerle devletin, muhalif görüşlere karşı nasıl sert tedbirler aldığını ve bu durumun uzun yıllar boyunca sürdüğünü ortaya koydu.
Ekmen, bugünkü hukuksal uygulamalara yönelik eleştirilerde bulunarak, mevcut yargı sistemini destekleyenlerin Ulucanlar Cezaevi’ni ziyaret etmeleri halinde, dönemin yargı ile ilgili yaptığı uygulamaların ardında ne tür hukuksuzlukların yattığını göreceklerinin altını çizdi. O dönemde yaşananların, dönemin yönetici kadrosunun “bu yargısal bir faaliyet” açıklamaları ile geçiştirildiğinin altını çizdi.
Ekmen, “Hiçbir canlıya sonsuzluk vadetmemiştir. İktidarlar geçici ve devredilebilir. Eğer bugün yapılan uygulamalara sessiz kalıyorsak, yarın benzer uygulamaları yaşamamız muhtemeldir. Birey olarak bu süreci sorgulamadığımız takdirde, başkaları adına da aynı soruları sormaktan kaçınmamamız gerekir,” dedi. Bu sözleriyle, tarihsel tecrübelerin bize öğrettiği dersleri unutmamamız gerektiğini vurguladı.