Türkiye’de uluslararası rezervlerde tarihi bir düzeltme yaşandı. Bankalarla yapılan swaplar neredeyse kapatıldı ve bu sayede net rezervler eksi 61 milyar dolardan artı 18 milyar doların üzerine çıktı. Bu iyileşme sonucunda net rezervlerdeki düzelme 80 milyar dolara ulaştı ve daha önce benzer bir iyileşme 11 yılda sağlanırken, bu sefer bir yılda gerçekleşti. Kritik kararlar alınarak, KKM 60 milyar doların altına indirildi ve Temmuz ayında KKM’den çıkış hızlanacak.
Ülkenin istikrar ve reform programı doğrultusunda risk priminde dramatik bir düşüş yaşandı. Son bir yıl içerisinde risk priminde 450 puanlık bir daralma gerçekleşti ve benzer ülkelere göre Türkiye’de muazzam bir iyileşme yaşandı. Dış kaynağa erişimde yaşanan sorunlar da çözüme kavuşturuldu ve ülke makul maliyetlerle dış kaynaklara erişim sağlayabiliyor.
Rezervlerdeki artışın büyük bir kısmı, vatandaşların ve şirketlerin programa olan güveni sayesinde dövizden TL’ye geçişle açıklanıyor. Enflasyon konusunda da olumlu gelişmeler yaşanıyor ve en zor zamanların geride kaldığı belirtiliyor. Tutarlı bir şekilde yürütülen güçlü bir program ile enflasyonun gelecek ay yüzde 60 civarına ineceği öngörülürken, yıl sonunda enflasyonun yüzde 42’ye kadar düşmesi hedefleniyor.
Para politikasının dezenflasyon sürecini şekillendirdiği vurgulanan açıklamalarda, enflasyonla mücadele konusunda zaman alan ancak etkili bir politika yürütüldüğü belirtiliyor. Türkiye ekonomisinin geleceği için olumlu sinyaller veren bu gelişmeler, ülkenin ekonomik istikrarını sağlamlaştırmak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.