Ümit Özdağ’a sorulan sorular üzerine verdiği cevaplar oldukça dikkat çekicidir. Vekil dokunulmazlığının kaldırılmasıyla birlikte kolayca dava açılma riski artmış olsa da, MHP ve İyi Parti’de genel başkan yardımcılığı ve vekillik gibi garantili bir pozisyonda bulunmasına rağmen neden yeni bir parti kurma yoluna gittiği sorusuna Özdağ, Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek isteyen güçlere karşı mücadele etmek amacıyla böyle bir adım attığını ifade etmiştir. Ümit Özdağ, Atatürk Cumhuriyeti’nin yıkılmak istendiğine dair kaygılarıyla sessiz kalamayacağını ve unvana ihtiyaç duymadan da siyaset yapabileceğini dile getirmiştir.
Özdağ, siyasi kariyerindeki amacının asıl olarak Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek isteyen güçlere karşı direnmek olduğunu vurgulamıştır. Kendisini ancak öldürerek susturabileceklerini ama siyaset yasağı getirilerek değil, çünkü mücadelesinin asıl hedefinin Türkiye’nin geleceğini korumak olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, Türk halkının tepkisini çekmek pahasına da olsa doğru bulduğu yolda ilerleyeceğini belirtmiştir.
Ümit Özdağ, Türk halkının geleceğini riske atanları göz göre göre sessiz kalmayacağını ifade etmiştir. Kendisine siyaset yasağı getirerek, aynı zamanda yabancı ülke vatandaşlarına Türk siyasetinde yer verilmesine de karşı çıkmıştır. Özdağ’a göre, Türk halkı bu tür çifte standart uygulamalara karşı duyarlı olacak ve gereken tepkiyi verecektir.
Sonuç olarak, Ümit Özdağ’ın yeni parti kurma kararının altında yatan ana motivasyonun, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik duruma karşı bir direniş göstermek ve Türk halkının haklarını korumak olduğu açıkça görülmektedir. Özdağ, siyasi kariyerine devam ederken, Türkiye’nin milli değerlerini ve egemenliğini her şeyin üzerinde tutmaya devam edeceğini vurgulamıştır.