Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi‘nden yaptığı paylaşımla, Alparslan Türkeş’in yaşamına ve mirasına dair dikkate değer bir anı aktardı. Özdağ, Türkeş’in, ‘Türk Dünyasının birliği’ inancını yaşatan bir lider olduğuna vurgu yaparak, 4 Nisan 1997’de vefat eden Türkeş’e Allah’tan rahmet diledi. Özdağ, Türkeş’in son siyasi mesajının, ‘Atatürk, Türk tarihinin Himalaya’sıdır’ olduğunu belirtti.
Özdağ, X hesabında şu şekilde yazdı: ‘Bugün 4 Nisan. İftiralardan korkmayan ve tüm yaşamını Türk Dünyasının birliği düşüncesine adamış sözüyle hatırlanması gereken bir liderdir.’ Bu paylaşımında, Türk siyasi tarihinin önemli bir dönemine ışık tutarak Türkeş’in mücadele azmini ve onun hatırasını yaşatmanın önemini vurguladı.
Özdağ, tarihsel bir bağlamda 21 Mayıs 1963’te yaşanan olayları da aktardı. Emekli Kurmay Albay Talat Aydemir, 21 Şubat 1962’deki askeri darbe girişiminden sonra ikinci bir darbe girişiminde bulunmuştu. O dönemde, Alparslan Türkeş, Muzaffer Özdağ ve Rıfat Baykal gibi isimler yurtdışından Türkiye’ye dönen ilk muhalif grupta yer alıyordu. Aydemir’in darbe girişiminden haberdar olmalarına rağmen, bu süreçte darbeye katılmadıkları ve destek de vermedikleri ifade edildi. Ancak, 21 Mayıs’ta Muzaffer Özdağ, Türkeş’in gözaltına alındığını öğrenir.
Özdağ’ın, böyle bir gelişme karşısında öfke ile Saraçoğlu Mahallesi’nden Emniyet Genel Müdürlüğü‘ne gittiği ve orada Emniyet Genel Müdürü ile karşılaştığında, ‘Siz Türkeş’i neden gözaltına aldınız?’ diyerek sesini yükselttiği anlatılıyor. Emniyet Genel Müdürü de, ‘Biz de sizi arıyorduk, Sayın Özdağ’ şeklinde bir yanıt verir. Ardından, Rıfat Baykal da gözaltına alınmakta ve tutuklanmaktadır. Üç isim de idamllık olarak yargılanmalarına rağmen sonuç olarak beraat ederler.
Bu dönemde, Ümit Özdağ ve arkadaşları, savunmalarını ortak olarak yayınlamak üzere bir kitapçık hazırlarlar. Alparslan Türkeş, kitapçıkları için yazdığı önsözde, ‘Gerçek cesaret, ölümden korkmamak değil, iftiralardan korkmamaktır’ diyerek duruşlarının arkasında durmayı sembolize eden bir mesaj verir. Bu ifadeleriyle, Türkeş, kendisinin ve mücadelesinin anlamını daha iyi ifade eden bir figür haline gelir.
Özdağ’ın bu anılarla birlikte, Türk siyasetinin özünü oluşturan değerlerin önemine dikkat çekmesi, Türk Milliyetçiliği açısından büyük bir anı ve ders olarak hafızalarda yer etmektedir. Özdağ, tarihsel olayları hatırlatarak yaşananların genç nesiller tarafından bilinmesi gerektiğinin altını çizerken, Türkeş’in mirasını yaşatma görevini de kendi üzerine aldığını hissettirmiştir.
Adolescence: 13 yaşındaki bir çocuk neden öldürür? Her evde Jamie’ler yetişiyor olabilir mi?0  Mutlu 0  Üzgün 0  Sinirli 0  Şaşırmış Benzer Haberler |
