ABD merkezli Bloomberg, 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul’da gerçekleşen önemli bir toplantı sonrasında, Wall Street’in Türkiye’ye olan güveninin sarsıldığını ayrıntılı bir şekilde ele aldı. Kapsamlı bir analiz içeren bu yazıda, yatırımcıların ülkenin ekonomik istikrarına dair beklentileri ile karşılaştıkları olumsuz gelişmeler arasındaki çelişki vurgulandı. Beklentiler, başarısını kanıtlamak isteyen Türkiye’nin mali politikalarının yaratacağı olumlu bir atmosfer olduğu yönündeydi, ancak gelen haberler ve sonrasında yaşanan olaylar bu tabloyu altüst etti.
Bloomberg’in haberine göre, Deutsche Bank AG tarafından düzenlenen ve Millennium Partners ile Gramercy Funds Management gibi önemli yatırımcıları da içeren bir grup, aldıkları bilgiler karşısında şaşkınlık yaşadı. Yatırımcılar, özellikle telefon ekranlarından aldıkları bilgi akışına dikkat kesilmişken, bu gelişmelerin kendilerini nasıl etkilediğini görme fırsatı buldular. Bloomberg, bu dönemi, “Gözlerini telefon ekranlarından alamadıklarını” belirterek açıklıyor.
Verilen bilgilere göre, sadece yarım saat içerisinde dünyanın dört bir yanından yatırımcılar, Türk Lirası’na olan güvenlerini yitirerek büyük miktarlarda lira satarak, TL’nin değerini yaklaşık %10 oranında düşürdü. Bu düşüş, Türkiye’nin para birimi açısından rekor bir seviyeyi ifade etmektedir. Öne çıkan bir piyasa katılımcısı, Londra’da sabah 9’a kadar yaklaşık 5 milyar dolar değerinde dövizin el değiştirdiğini ve bu rakamın sabah ortalamasının yaklaşık on katını bulduğunu tahmin etti. Diğer bir yatırımcı ise, gün boyunca toplamda yaklaşık 10 milyar dolarlık bir çıkışın meydana geldiğini belirtti. Bu rakamlar, ülkedeki ekonomik belirsizliğin ve güvencesizliğin altında yatan ciddiyeti gözler önüne seriyor.
Analizlerin yanı sıra, Türk bankacılık hisselerinin 2013 yılından bu yana en sert düşüşü yaşaması da dikkatli gözlerden kaçmadı. Bloomberg, “Son iki yıldır ekonomik istikrarı sağlamak üzere aktif adımlar atan Türkiye’nin maliye yetkilileri için bu gelişmeler büyük bir darbe oldu” diyerek durumu özetliyor. Bu olayların, Türkiye’nin ekonomik politikalarını sorgulatacak nitelikte olduğu ve daha önce yapılan tüm çabaları adeta silip süpürecek bir etki yarattığı ifade ediliyor. O kaotik yarım saat, Türkiye’nin mali yöneticileri ve ekonomistleri için bir dönüm noktası oluşturdu.
Özellikle Wall Street’teki yatırımcıların, Türkiye’nin ekonomik performansına dair kaygıları artarken, ekonomik istikrar sağlama yönündeki çabaların da sorgulanmasına neden oldu. Bu durum, Türkiye’deki ekonomik karar alıcılar için zor bir sürecin başlangıcını müjdeleyebilir. Ekonomik güvenin yitirilmesi, sadece finansal piyasaları değil, tüm ülke ekonomisini tehdit eden bir durum olarak öne çıkmakta. Türkiye’nin uluslararası düzeydeki yatırımcılar nezdindeki güvenilirliğinin sarsılması, potansiyel yatırımları da olumsuz etkileyecektir.
Sonuç olarak, Bloomberg’in paylaştığı analiz, Türkiye’nin mali istikrarına yönelik sürdürülen girişimlerin derin bir sarsıntı yaşadığını açıkça ortaya koyuyor. Yüksek miktarda gelen döviz çıkışları ve piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye’nin ekonomik politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini gündeme getiriyor. Yakın gelecekte, bu olumsuz gelişmelerin ne gibi sonuçlar doğuracağı ve
