\n - İa Haber", "isPartOf": { "@id": "https://www.iahaber.com/#website" }, "primaryImageOfPage": { "@id": "https://www.iahaber.com/web-sitesinde-haber-muhabirisin-bu-icerige-gore-dikkat-cekici-baslik-yazar-misin-cumhurbaskani-basdanismani-yigit-bulut-cumhurbaskani-erdoganin-tebrik-ettigi-nobel-odullu-daron-acemoglunu/176396/#primaryImage" } }, { "@id": "#post-176396", "@type": "NewsArticle", "headline": "web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın
\n\n\n\n\n

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik ettiği Nobel Ödüllü Daron Acemoğlu‘nu, “Neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul? Ben sana söyleyeyim Daron Bey. Vahşi kapitalizm dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” sözleri ile hedef gösterdi.

\n

Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Daron Acemoğlu’nu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Ekonomist Daron Acemoğlu’nu tebrik ediyoruz” ifadeleriyle tebrik etti.

\n

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut ise Acemoğlu’nu dünyayı sömürmek için teori ürettiğini iddia eden bir paylaşımda bulundu.

\n

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bulut, “Nobel getiren soruymuş; neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul! Ben sana söyleyeyim Daron Bey; sen ve senin gibi Kemal Derwish türevleri, vahşi kapitalizm, acımasız emperyalizm ve özgürlük süsü verilmiş liberalizm, dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” dedi. 

\n

\n

Başdanışman Bulut’un 2001 krizinden sonra Bülent Ecevit Hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görevini üstlenen Kemal Derviş‘in adını “Kemal Derwish” olarak geçirip onun üzerinden Nobel ödüllü Acemoğlu’na tepki göstermesi dikkat çekti.

\n

AKP’nin başa geldiği ilk dönemde “Kemal Derviş’in acı reçetesi diye ifade edilen ekonomi politikalarını devam ettirdiği bilinirken Kemal Derviş, 2014’te İtalya’da katıldığı bir konferansta, 2002-2007’de Ali Babacan’ın başında olduğu ekonomi kadrosunu övmüş ve bu dönem için ‘altın çağ’ kavramını kullanmıştı.

\n
\n\n\n\n\n\n\n
\n

Erdal Beşikçioğlu: Behzat Ç.’yi Etimesgutlularla çekeceğiz; bundan daha iyi bir ilçe tanıtımı olamaz

\n

\n
\n

 

\n
\n

 

\n

 

\n

 

\n

 

\n

 

\n\n
- İa Haber", "url": "https://www.iahaber.com/web-sitesinde-haber-muhabirisin-bu-icerige-gore-dikkat-cekici-baslik-yazar-misin-cumhurbaskani-basdanismani-yigit-bulut-cumhurbaskani-erdoganin-tebrik-ettigi-nobel-odullu-daron-acemoglunu/176396/", "isPartOf": { "@id": "https://www.iahaber.com/web-sitesinde-haber-muhabirisin-bu-icerige-gore-dikkat-cekici-baslik-yazar-misin-cumhurbaskani-basdanismani-yigit-bulut-cumhurbaskani-erdoganin-tebrik-ettigi-nobel-odullu-daron-acemoglunu/176396/#webpage" }, "inLanguage": "tr", "author": { "@type": "Person", "name": "Haber Merkezi", "url": "https://www.iahaber.com/author/" }, "articleSection": "Siyaset Haberleri", "datePublished": "2024-10-21T08:15:38+03:00", "dateModified": "2024-10-21T08:15:38+03:00", "publisher": { "@id": "https://www.iahaber.com/#organization" }, "image": { "@id": "https://www.iahaber.com/web-sitesinde-haber-muhabirisin-bu-icerige-gore-dikkat-cekici-baslik-yazar-misin-cumhurbaskani-basdanismani-yigit-bulut-cumhurbaskani-erdoganin-tebrik-ettigi-nobel-odullu-daron-acemoglunu/176396/#primaryImage" }, "mainEntityOfPage": { "@id": "https://www.iahaber.com/web-sitesinde-haber-muhabirisin-bu-icerige-gore-dikkat-cekici-baslik-yazar-misin-cumhurbaskani-basdanismani-yigit-bulut-cumhurbaskani-erdoganin-tebrik-ettigi-nobel-odullu-daron-acemoglunu/176396/#webpage" } } ]}
  1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik ettiği Nobel Ödüllü Daron Acemoğlu‘nu, “Neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul? Ben sana söyleyeyim Daron Bey. Vahşi kapitalizm dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” sözleri ile hedef gösterdi.

    Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Daron Acemoğlu’nu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Ekonomist Daron Acemoğlu’nu tebrik ediyoruz” ifadeleriyle tebrik etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut ise Acemoğlu’nu dünyayı sömürmek için teori ürettiğini iddia eden bir paylaşımda bulundu.

    Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bulut, “Nobel getiren soruymuş; neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul! Ben sana söyleyeyim Daron Bey; sen ve senin gibi Kemal Derwish türevleri, vahşi kapitalizm, acımasız emperyalizm ve özgürlük süsü verilmiş liberalizm, dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” dedi. 

    Başdanışman Bulut’un 2001 krizinden sonra Bülent Ecevit Hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görevini üstlenen Kemal Derviş‘in adını “Kemal Derwish” olarak geçirip onun üzerinden Nobel ödüllü Acemoğlu’na tepki göstermesi dikkat çekti.

    AKP’nin başa geldiği ilk dönemde “Kemal Derviş’in acı reçetesi diye ifade edilen ekonomi politikalarını devam ettirdiği bilinirken Kemal Derviş, 2014’te İtalya’da katıldığı bir konferansta, 2002-2007’de Ali Babacan’ın başında olduğu ekonomi kadrosunu övmüş ve bu dönem için ‘altın çağ’ kavramını kullanmıştı.


    Erdal Beşikçioğlu: Behzat Ç.’yi Etimesgutlularla çekeceğiz; bundan daha iyi bir ilçe tanıtımı olamaz

     

     

     

     

     

     

web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik ettiği Nobel Ödüllü Daron Acemoğlu‘nu, “Neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul? Ben sana söyleyeyim Daron Bey. Vahşi kapitalizm dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” sözleri ile hedef gösterdi.

Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Daron Acemoğlu’nu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Ekonomist Daron Acemoğlu’nu tebrik ediyoruz” ifadeleriyle tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut ise Acemoğlu’nu dünyayı sömürmek için teori ürettiğini iddia eden bir paylaşımda bulundu.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bulut, “Nobel getiren soruymuş; neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul! Ben sana söyleyeyim Daron Bey; sen ve senin gibi Kemal Derwish türevleri, vahşi kapitalizm, acımasız emperyalizm ve özgürlük süsü verilmiş liberalizm, dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” dedi. 

Başdanışman Bulut’un 2001 krizinden sonra Bülent Ecevit Hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görevini üstlenen Kemal Derviş‘in adını “Kemal Derwish” olarak geçirip onun üzerinden Nobel ödüllü Acemoğlu’na tepki göstermesi dikkat çekti.

AKP’nin başa geldiği ilk dönemde “Kemal Derviş’in acı reçetesi diye ifade edilen ekonomi politikalarını devam ettirdiği bilinirken Kemal Derviş, 2014’te İtalya’da katıldığı bir konferansta, 2002-2007’de Ali Babacan’ın başında olduğu ekonomi kadrosunu övmüş ve bu dönem için ‘altın çağ’ kavramını kullanmıştı.


Erdal Beşikçioğlu: Behzat Ç.’yi Etimesgutlularla çekeceğiz; bundan daha iyi bir ilçe tanıtımı olamaz

 

 

 

 

 

 

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu yazıyı bir haber muhabiri gözü ile yeniden yaz. Sayıları isimleri ünvanları değiştirme olaylar haricinde eklemeler yapma. Verilen bilgiler çok önemli olası değişebilecek yerleri değiştir. Tırnak içinde olan yerleri olduğu gibi aktar değiştirme.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik ettiği Nobel Ödüllü Daron Acemoğlu‘nu, “Neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul? Ben sana söyleyeyim Daron Bey. Vahşi kapitalizm dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” sözleri ile hedef gösterdi.

Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Daron Acemoğlu’nu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Ekonomist Daron Acemoğlu’nu tebrik ediyoruz” ifadeleriyle tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut ise Acemoğlu’nu dünyayı sömürmek için teori ürettiğini iddia eden bir paylaşımda bulundu.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bulut, “Nobel getiren soruymuş; neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul! Ben sana söyleyeyim Daron Bey; sen ve senin gibi Kemal Derwish türevleri, vahşi kapitalizm, acımasız emperyalizm ve özgürlük süsü verilmiş liberalizm, dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” dedi. 

Başdanışman Bulut’un 2001 krizinden sonra Bülent Ecevit Hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görevini üstlenen Kemal Derviş‘in adını “Kemal Derwish” olarak geçirip onun üzerinden Nobel ödüllü Acemoğlu’na tepki göstermesi dikkat çekti.

AKP’nin başa geldiği ilk dönemde “Kemal Derviş’in acı reçetesi diye ifade edilen ekonomi politikalarını devam ettirdiği bilinirken Kemal Derviş, 2014’te İtalya’da katıldığı bir konferansta, 2002-2007’de Ali Babacan’ın başında olduğu ekonomi kadrosunu övmüş ve bu dönem için ‘altın çağ’ kavramını kullanmıştı.


Erdal Beşikçioğlu: Behzat Ç.’yi Etimesgutlularla çekeceğiz; bundan daha iyi bir ilçe tanıtımı olamaz

 

 

 

 

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik ettiği Nobel Ödüllü Daron Acemoğlu‘nu, “Neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul? Ben sana söyleyeyim Daron Bey. Vahşi kapitalizm dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” sözleri ile hedef gösterdi.

Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Daron Acemoğlu’nu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Ekonomist Daron Acemoğlu’nu tebrik ediyoruz” ifadeleriyle tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut ise Acemoğlu’nu dünyayı sömürmek için teori ürettiğini iddia eden bir paylaşımda bulundu.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bulut, “Nobel getiren soruymuş; neden bazı ülkeler zengin, diğerleri yoksul! Ben sana söyleyeyim Daron Bey; sen ve senin gibi Kemal Derwish türevleri, vahşi kapitalizm, acımasız emperyalizm ve özgürlük süsü verilmiş liberalizm, dünyayı rahat sömürsün diye ‘teori’ ürettiğiniz için” dedi. 

Başdanışman Bulut’un 2001 krizinden sonra Bülent Ecevit Hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görevini üstlenen Kemal Derviş‘in adını “Kemal Derwish” olarak geçirip onun üzerinden Nobel ödüllü Acemoğlu’na tepki göstermesi dikkat çekti.

AKP’nin başa geldiği ilk dönemde “Kemal Derviş’in acı reçetesi diye ifade edilen ekonomi politikalarını devam ettirdiği bilinirken Kemal Derviş, 2014’te İtalya’da katıldığı bir konferansta, 2002-2007’de Ali Babacan’ın başında olduğu ekonomi kadrosunu övmüş ve bu dönem için ‘altın çağ’ kavramını kullanmıştı.


Erdal Beşikçioğlu: Behzat Ç.’yi Etimesgutlularla çekeceğiz; bundan daha iyi bir ilçe tanıtımı olamaz

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap

Son zamanlarda Yenidoğan Çetesine dair ihmali olduğu iddialarıyla gündeme gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da Bakanlığımızın gündemindedir” ifadesini kullandı.

‘Yenidoğan çetesi’ne soruşturma açıldığında İl Sağlık Müdürüydü: Bakan Memişoğlu, SGK’yla ilgili soruya “Konuşmak istemiyorum” yanıtı verdi

Bakan Memişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, sağlık sistemini suistimal ederek vatandaşları ve en değerli varlıkları olan evlatlarını tehdit edenlere göz açtırmamak için süregelen denetimlerin her zamankinden daha sıkı bir şekilde gece-gündüz yapılmaya devam edileceğini vurguladı.

Mevcut sağlık hizmetlerimizi hiçbir aksama ve suistimale izin vermeden sürdürürken, Bakanlığımızın denetim ekipleri sadece yenidoğan branşı için değil hastanelerdeki tüm branşların denetlenebilmesi amacıyla tam kapasiteyle sahada olacaktır” ifadesini kullanan Bakan Memişoğlu, şunları kaydetti:

Mevcut denetleme sisteminin güncellenmesi ve her branştan konusunda uzman hekimler ve akademisyenlerden oluşan komisyonlar oluşturulacaktır. Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da bakanlığımızın gündemindedir.

Bütün dünyanın takdir ettiği sağlık sistemimizi, kişisel çıkarları ve maddi menfaatleri için lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız. Afetlerde, salgın hastalıklarda büyük fedakarlıklarla görev yapan sağlık çalışanlarımızın itibarını da bir avuç açgözlü çeteye çiğnetmeyeceğiz.”


Erdal Beşikçioğlu: Behzat Ç.’yi Etimesgutlularla çekeceğiz; bundan daha iyi bir ilçe tanıtımı olamaz

 

 

 

 

 

 

">
1729359194356-kemal-memisoglu-aa-2269390.jpg

web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın

Son zamanlarda Yenidoğan Çetesine dair ihmali olduğu iddialarıyla gündeme gelen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da Bakanlığımızın gündemindedir” ifadesini kullandı.

‘Yenidoğan çetesi’ne soruşturma açıldığında İl Sağlık Müdürüydü: Bakan Memişoğlu, SGK’yla ilgili soruya “Konuşmak istemiyorum” yanıtı verdi

Bakan Memişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, sağlık sistemini suistimal ederek vatandaşları ve en değerli varlıkları olan evlatlarını tehdit edenlere göz açtırmamak için süregelen denetimlerin her zamankinden daha sıkı bir şekilde gece-gündüz yapılmaya devam edileceğini vurguladı.

Mevcut sağlık hizmetlerimizi hiçbir aksama ve suistimale izin vermeden sürdürürken, Bakanlığımızın denetim ekipleri sadece yenidoğan branşı için değil hastanelerdeki tüm branşların denetlenebilmesi amacıyla tam kapasiteyle sahada olacaktır” ifadesini kullanan Bakan Memişoğlu, şunları kaydetti:

Mevcut denetleme sisteminin güncellenmesi ve her branştan konusunda uzman hekimler ve akademisyenlerden oluşan komisyonlar oluşturulacaktır. Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da bakanlığımızın gündemindedir.

Bütün dünyanın takdir ettiği sağlık sistemimizi, kişisel çıkarları ve maddi menfaatleri için lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız. Afetlerde, salgın hastalıklarda büyük fedakarlıklarla görev yapan sağlık çalışanlarımızın itibarını da bir avuç açgözlü çeteye çiğnetmeyeceğiz.”


Erdal Beşikçioğlu: Behzat Ç.’yi Etimesgutlularla çekeceğiz; bundan daha iyi bir ilçe tanıtımı olamaz

 

 

 

 

 

 

1724611149380-erkan-bas.jpg

web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, iktidarın insanları hasta ederek para kazandığını ve bu şekilde Yenidoğan Çetesine yol açtığını ifade ederek “Senin açtığın yoldan birtakım vicdansızlar, el kadar bebekleri yenidoğan ünitesine yatırarak, orada yoğun bakıma alarak o çocuklar üzerinden para kazanıyor. Bugün el kadar bebeleri katlederek para kazanan namussuzlarının ağababaları deprem zamanında da çadır satıyorlardı” dedi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul’un Sultangazi ilçesinde bugün pazar ve esnaf ziyareti yaptı, ardından da TİP Sultangazi İlçe Örgütü açılışında düzenlenen olan Halk Buluşması’na katıldı. Burada bir araya gelen partililere seslenen Baş, “Bu iktidar döneminde 30 binden fazla işçi, adına iş kazası denilen cinayetlerde hayatını kaybetti. Bunların yüzde 98’i sendikasız. Anayasal bir hak olan sendikanın olmadığı iş yerlerinde işçiler hayatlarını kaybediyorlar. Niye, patronlar daha fazla para kazansın diye. Niye, zenginler daha zengin olsun diye” ifadelerini kullandı. “Vicdanı olan kimsenin yenidoğan çetesinden başka bir şey konuşmaması lazım” Baş, “yenidoğan çetesi” ile ilgili de şunları söyledi: “Ben bugün aslında bu ekonomi programını anlatacaktım. Bu ülkenin ekonomik sorunlarının nasıl çözülebileceğini anlatmak için sizlerle buluşmak istemiştim ama açık söyleyeceğim. Türkiye’de vicdanı olan hiç kimsenin bugün yenidoğan çetesinden başka bir şey konuşmaması lazım. Türkçenin utanç verici bir kelimesi oldu: Yenidoğan çetesi… Daha bir günlük, birkaç saatlik çocuk hastanede doğmuş; annesinin, babasının, eşinin, dostunun en güzel günü, en güzel anı, hayatta en mutlu olduğumuz an birtakım alçaklar, namussuzlar, şerefsizler ondan para kazanmaya çalışıyorlar. Bunlarda aklın yerine hurafeyi, bilimin yerine dini, vicdanı yerine paraya koymuş bir anlayış var. Kendi kendimize bir soralım. 22 yıldır iktidarda, en çok neyle övünüyorlardı? Diyorlardı ki, ‘AKP bir sağlık devrimi yaptı’. Doğru mu? ‘AKP sağlıkta dönüşüm programı diye bir program uyguladı’. Hatırlıyoruz değil mi? Onlar bu sağlıklı dönüşüm programını ilk ortaya attıklarında bu ülkenin devrimcileri, sosyalistleri, biz dedik ki ‘Ey yurttaşlar, bu yalanlara inanmayın’. Bunlar hastaneleri ticarethane, hastaları yani yurttaşları da müşteri haline getiren bir hastane modeli kuruyorlar. Hastanenin, hastalığın parası olur mu ya? Özel hastane diye bir şey olur mu? Yani biz hastalanacağız da birileri bizim sırtımızdan para kazanacak. Bu vicdana, akla, bilime sığar mı? Her yerde bunu anlatmaya çalıştık ama dediler ‘Siz eski kafalısınız, siz dinozorsunuz, geçti o çağlar’ dediler. Artık parası olan istediği özel hastaneye gidecek, tedavisini olacak. Olmayan da ne hâli varsa görsün. Beş parmağın beşi de bir mi? Onun parası var. Senin yok. O niye senin yüzünden çile çeksin? Bunları anlattılar mı bize? “Vicdan sahibi hiçbir yurttaşın susmaması lazım” Geçen seçimden önce gittiğim her yerde ben ne anlattım? ‘Bir ülke düşünün’ dedim. O ülkede Sağlık Bakanı, özel hastane patronu. Yani Sağlık Bakanı, ‘Ben bu ülkedeki insanları nasıl hasta ederim de hastaneden daha çok para kazanırım’ diye düşünen bir adam. Biz bunları tartışmadık mı? Ben şunu sormak istiyorum. Şerefsizliğin azı çoğu olur mu? Alçaklığın azı çoğu olur mu? Namussuzluğun azı çoğu olur mu? Sen insanları hasta ederek bunun üstünden para kazanmaya çalışan bir iktidarsın. Senin açtığın yoldan birtakım vicdansızlar, el kadar bebekleri yenidoğan ünitesine yatırarak, orada yoğun bakıma alarak o çocuklar üzerinden para kazanıyor. Şimdi bunlar da sözde vicdana gelmişler. Onu mahkemelerde yargılayacaklarmış. İnanmıyoruz. Biz bunların mahkemelerine inanmıyoruz. Biz bunların adaletine inanmıyoruz. Bunların adaleti yüzünden bu ülke bu hâle geldi zaten. Buradan bütün yurttaşlara sesleniyorum; biz bu vicdansızlık karşısında sustuğumuz anda her şeyimizi kaybederiz. O çocukların ses çıkartabilecek durumu yok. O çocuklar konuşamıyor. O çocuklar doğdukları anda güvendikleri için, doktora güvendikleri için, aileleri el kadar bebeklerinin başına bir şey gelmesin diye neleri var neleri yoksa teslim ettikleri için birtakım alçaklar tarafından onlar sadece ve sadece para kazanmak için öldürülmüşken bu ülkede vicdan sahibi hiçbir yurttaşın artık susmaması lazım. “El kadar bebeğe bunu yapan bize neler yapmaz” Açız, yoksuluz. Açlığa, yoksulluğa bile gerekirse direniriz. Bugünler mutlaka geçer. Bu haramilerin iktidarını mutlaka indiririz ve tekrar hak ettiğimizi kazanırız ama vicdanımızı kaybedersek, ama çocuklarımızı kaybedersek, ama geleceğimizi kaybedersek yapacak hiçbir şeyimiz olmadı. Bugün itibarıyla bizim her şeyi bir kenara bırakmamız ve daha bir günlük, üç günlük bebeden para kazanmak için onların hayatını yok sayan; çocukların, annelerin, babaların hayatını karartan o şerefsizlere karşı hep beraber sesimizi yükseltmemiz lazım. Susmamamız, beklemememiz lazım. Bu sistem, insanı sadece para olarak görüyor, bizi sömürebilecek bir canlı olarak görüyor, bizi insan olarak görmüyor. Biz çalışıp onlar için ürettiğimiz, para kazandırdığımız için nefes alıp vermemize izin veriyorlar. Eğer bizim sırtımızdan para kazanmasalar emin olun, hepimizi öldürecek. El kadar bebeğe bunu yapan bize neler yapmaz? Pazarda gördüğüm şey şuydu. Onu da paylaşmak istiyorum. Büyük bir karamsarlık, büyük bir öfke, büyük bir umutsuzluk var. Sakın, bunların istediği şey zaten bizi yalnız ve çaresiz bırakmak. Bunların istediği şey bizi umutsuz ve çaresiz bırakmak. Bunların istediği şey bizi karamsarlığa kapılıp evimize çekilmemizi sağlamak. Unutmayın. Bugün el kadar bebeleri katlederek para kazanan namussuzlarının ağababaları deprem zamanında da çadır satıyorlardı. İnsanlar soğuktan donarak hayatlarını kaybederken depremde onlara yardım etmesi için çalışması gerekenler, ‘Ben bu insanların sırtından nasıl para kazanırım’ diye çadır satan alçaklardır, namussuzlardır” (ANKA) Ne olmuştu? İstanbul’da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22’si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede neler var? İddianamede şüpheliler için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi. İddianamede, ölen 10 bebeğin “maktul”, 5 kişinin “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi de “şüpheli” olarak yer aldı. Doktor Fırat Sarı’nın lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve idaresini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGK’den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı. Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi. Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.K’nin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi. Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın ertesi güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.E’nin görevinin başında olmadığı ifade edildi. 6 aylık bebek, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakıma sevk edildi Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin ölümünden Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi. Bebek M.N.O’nun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da doktorun haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı. Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.E’nin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı. Sevk edilmeyen bebek hayatını kaybetti Raporda, bebek Ö.H’ye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.G’nin hemşirelere “adrenalini kapat” talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı. Raporda ayrıca, bebek M.S’nin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan “prostavazin” isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi. Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verildi. Dehşete düşüren telefon kayıtları İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Şüpheli doktor Fırat Sarı ve özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni şüpheli Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmede, Taşçı’nın Sarı’ya “Erişkin yoğun bakıma denetime gelinmesi halinde, ruhsatın ve kuvözlerin değişmesi gerektiğini, panelin fazla olduğunu, monitörün bulunmadığını, yoğun bakım içerisinde bir çok eksiklik ve usulsüz işlemin olduğunu” söylediği iddianamede yer aldı. Yenidoğan çetesinde yer alan doktor ve hemşirelerin ismi ortaya çıktı ​​​​​​​Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yürüten şüpheli hemşire Mehtap Sayar’ın şüpheli Hasan Basri Gök’le yaptığı telefon konuşmasında bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan koşullarda gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, konuşma içeriğinde şüpheli Gök’ün “Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur” dediği, Sayar’ın ise “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani” dediği aktarıldı. İddianamede, tedavi yöntemlerinin usulüne uygun değil örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirildi. Şüpheli doktor Şeyhmus Çelik’in hastanede olması gerekirken gitmediği, denetim olması ihtimaline karşı özellikle sabah hastanede bulunması gerektiğinin söylendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir’in şehir hastanesinden kabulünü yaptığı bebeği, maddi menfaat karşılığında anlaşmış olduğu Fırat Sarı’nın hastanelerine yönlendirdiği kaydedildi. Sağlık…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin