1. Haberler
  2. Siyaset Haberleri
  3. web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’ni ziyaret ediyor. 193 ülkenin hükumet ve devlet başkanlarıyla birlikte New York şehrindeki Birleşmiş Milletler 79’uncu Genel Kurulu’na katılacak olan Erdoğan, BM kürsüsünden 14’üncü kez dünyaya seslenecek. Erdoğan’ın gündeminde İsrail’in yaklaşık bir yıldır katliam gerçekleştirdiği Gazze olacak. Birleşmiş Milletlerin yeniden şekillendirilmesi gerektiğinin altını çizecek. İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELECEK Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ziyareti kapsamında iş dünyası temsilcileriyle de bir araya gelmesi bekleniyor. New York’taki toplantıya dünyanın en büyük şirketlerinin üst düzey yöneticileri katılacak. Türkiye’ye yatırım imkanları ve karşılıklı ticaretin artırılması ele alınacak. Son dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinde elde edilen olumlu ivmeyle birlikte, 100 milyar dolarlık ortak ticaret hacmi hedefi gündemde olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlık görevinde bulunduğu 2005’te ilk kez BM 60. Genel Kurulu görüşmelerine katıldı. Erdoğan, Genel Kuruldaki hitabında, “Her şeyden önce kendini yenileyen, daha demokratik ve şeffaf, tüm üyelerin ortak iradesini temsil kabiliyetine sahip, uluslararası ihtilafların çözüm zemini olan, dünya barışının teminatı olarak görülen, saygınlığı, tüm üyeleri tarafından yüceltilen, daha aktif ve daha dirayetli bir BM teşkilatı, insanlığın ortak yararınadır” mesajını verdi. Erdoğan’ın katıldığı sonraki BM Genel Kurulu ise 2007’deki 62. Genel Kurul görüşmeleri oldu. Konuşmasında terörle mücadele konusuna vurgu yapan Erdoğan, “Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan terör eylemi hepimizi hedef alan bir insanlık suçudur. Sınır tanımayan terörü lanetliyor, terörün acı tecrübesini bizzat yaşamış bir ülkenin başbakanı olarak tüm insanlığa yönelik bu tehditle mücadelede dayanışma ve daha etkin işbirliği çağrısını buradan yineliyorum” ifadelerini kullandı. “REFORM GİRİŞİMLERİNE TAM DESTEK VERİYORUZ” Erdoğan, 2009’da katıldığı BM 64. Genel Kurulunda ise BM’nin yapısının reforme edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Adil ve katılımcı bir küresel düzenin kurulması için Birleşmiş Milletlerin etkinliğinin artması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Temsil kabiliyeti güçlendirilmiş, demokratik, şeffaf, adil ve etkin bir Birleşmiş Milletlerin, küresel barış ve istikrara daha fazla katkı yapacağına inanıyoruz. Birleşmiş Milletler, iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma, yoksullukla mücadele, kadın-erkek eşitliği, insan hakları ve insan onurunun korunması konularında, daha etkin bir kurum haline gelmelidir. Bu amaca matuf reform girişimlerine tam destek veriyoruz. Fakat Birleşmiş Milletler sistemindeki reformun, Güvenlik Konseyi de reforma tabi tutulmadığı müddetçe başarılmış sayılamayacağı muhakkaktır.” 2011’deki BM 66. Genel Kurulunda bölgesel konuları değerlendiren Erdoğan, Suriye, Libya, Somali, Filistin’e ilişkin mesajlar verdi, Azerbaycan topraklarının yıllardır süren haksız işgalinin sona ermesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, “Karabağ sorununun bu şekilde çözümsüz kalması asla kabul edilemez, uluslararası sorunlara, kangren haline gelmeden çözümler bulunması, hepimizin siyasi ve ahlaki sorumluluğudur” diye konuştu. “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR” Erdoğan, cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez 2014 yılındaki BM 69. Genel Kuruluna hitap etti. BM’nin reform ihtiyacını “Dünya beşten büyüktür” ifadesiyle dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Daha fazla gecikmeden, daha fazla mazlum insan, masum insan hayatını kaybetmeden, küresel vicdan daha fazla yaralanmadan, Birleşmiş Milletler sorunlara ağırlığını koymalıdır. Altını çizerek ifade etmek isterim ki, dünya beşten büyüktür. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin dünya gerçekleri ile bağdaşmayacak şekilde Birleşmiş Milletleri etkisiz hale getirmesi, küresel vicdanın kabul edebileceği bir durum değildir. Tüm alınan kararlar, bakıyorsunuz bir ülkenin iki dudağı arasındadır. Eğer ‘hayır’ derse hayır, ‘evet’ derse o zaman icraata geçilebiliyor. Filistin’de sadece birkaç ay içinde 2 binden fazla masum insan katledilirken, Birleşmiş Milletler beklenen çözümü üretememiştir. Suriye’de 4 yıldır 200 binden fazla kişi katledilirken, 9 milyona yakın insan yer değiştirirken, Birleşmiş Milletler yine etkili çözümler sunamamıştır.” FETÖ’YE KARŞI UYARI Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden yaklaşık 2 ay sonra BM 71. Genel Kuruluna katıldı. Burada dost ülkeleri FETÖ’ye karşı önlem almaya çağıran ve terörle mücadele konusunda önemli mesajlar veren Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu darbe girişimi, milletimizin demokrasisine, hükümetine, özgürlüklerine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Bu bakımdan milletimle iftihar ediyorum. Demokrasisine sahip çıktığı için iftihar ediyorum. 29 gün, gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak bedenini tankların önüne siper ederek engelleyen milletimle iftihar ediyorum. Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam, milletimizin işte bu cesur ve asil duruşu sayesindedir. Unutulmasın ki Türkiye’deki darbe girişimi, aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı. Milletimiz o gece darbe heveslilerine tarihi bir ders verirken, demokrasiye inanan tüm halklar için de ilham kaynağı oldu. Bu yeni nesil terör örgütü, sadece Türkiye’nin değil, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle, bugün bu Genel Kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt Türkiye’nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir.” “DEAŞ’A KARŞI ELDE EDİLEN EN BÜYÜK BAŞARI” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017’de yapılan BM 72. Genel Kurulu’ndaki konuşmasında ise Suriye ve terörle mücadele mesajları öne çıktı. “Türkiye, Suriye ve Irak’taki istikrarsızlıktan beslenen DEAŞ ve PKK gibi bölgenin en eli kanlı terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadele içindedir. Bunun yanında ülkemizin meşru, demokratik rejimini kanlı bir darbeyle değiştirmeye teşebbüs eden FETÖ terör örgütüyle mücadelemiz de devam ediyor” diyen Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu’nun, bölgenin işgalinden bu yana DEAŞ’a karşı elde edilen en büyük başarı olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’deki BM 73. Genel Kurulunda, BM’ye yönelik eleştirilerde bulundu, Filistin meselesini gündeme getirdi. “Birleşmiş Milletlerin insanlığın barış ve refah beklentilerini karşılamaktan uzaklaştığı da bir gerçektir” ifadesini kullanan Erdoğan BM Güvenlik Konseyinin sadece veto hakkına sahip 5 üyenin çıkarlarına hizmet eden, dünyanın diğer bölgelerine, yaşanan zulümlere seyirci kalan bir yapıya büründüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Geçmişte Bosna’da, Ruanda’da, Somali’de, yakın tarihte Myanmar’da, halen Filistin’de yapılan katliamlar hep Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin gözü önünde gerçekleşmiştir. Filistinlilere uygulanan zulme ses çıkarmayanların, onlara yapılan yardımları kısma konusundaki gayretleri sadece zalimlerin cesaretini artırmaktadır. Tüm dünya arkasını dönse bile, Türkiye olarak biz mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya, ilk kıblemiz Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz.” AYLAN BEBEĞİN FOTOĞRAFIYLA SESLENDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’daki BM 74. Genel Kurulu’nda ise düzensiz göç sorununu “Aylan bebek” örneğiyle anlattı. Muğla’nın Bodrum ilçesinde, sahile vuran minik bedeniyle düzensiz göç meselesinin sembolü haline gelen Aylan bebeğin fotoğrafını gösteren Erdoğan, “Dünya, canlarını kurtarmak için çıktıkları yolculukları ya Akdeniz’in karanlık sularında, ya da sınırlara gerilen tel örgülerin önlerinde sonlanan milyonlarca mazlumu maalesef çok çabuk unuttu. Özellikle işte gördüğünüz gibi Aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu. Unutmayın ki, bir gün ola ki aynı durum sizlerin de başına gelebilir. Çünkü Aylan bebekler bir değil binler, milyonlar, bütün bunlara karşı tedbirimizi almak durumundayız” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1947’den bu yana Filistin haritasındaki değişimi anlatan görselle Filistin sorununa dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ben merak ediyorum, bu İsrail neresidir? Acaba bu İsrail’in toprakları nereleri kapsıyor? 1947’de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967’de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi? Bakınız sene 1947, neredeyse burada İsrail yok gibi, tamamı Filistin. Sene 1947, paylaşım planı var ve Filistin küçülüyor, İsrail büyüyor. Geliyorum 1967’ye 1949’la birlikte, İsrail büyüyor, Filistin küçülüyor. Ve geliyorum bugüne, güncel durum şu: Artık adeta Filistin yok, neredeyse tamamına yakını İsrail… İsrail doyuyor mu? Hayır, doymuyor. İsrail şimdi de kalanını almanın gayreti içerisinde. Peki, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, Birleşmiş Milletlerin İsrail’le ilgili almış olduğu bunca kararlar var, bu kararlar uygulamaya geçiyor mu? Hayır, geçmiyor. Peki, o zaman Birleşmiş Milletler ne işe yarıyor? O zaman bu çatının altında bizler aldığımız kararla tesirli olamıyorsak, adalet nerede temerküz edecek? İşte sıkıntımız burada.” SALGIN NEDENİYLE VİDEO KONFERANS BM 75. Genel Kurulu, 2020 yılında tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını nedeniyle video konferans aracılığıyla düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kuruluna 10’uncu hitabını video konferans yöntemiyle gerçekleştirdi. BM’nin yapısına yönelik eleştirilerini yineleyen Erdoğan, konuşmasında şunları dile getirdi: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çok taraflı örgütlerin reform ihtiyacı bulunuyor. Mevcut küresel mekanizmaların bu krizde ne kadar etkisiz kaldığını gördük. Öyle ki Birleşmiş Milletlerin en temel karar alma organı olan Güvenlik Konseyinin salgını gündemine alması haftalar, hatta aylar sürdü. Salgının başlarında ülkelerin kendi hallerine terk edildiği bir manzara ortaya çıktı. Böylece yıllardan beri bu kürsüden ısrarla dile getirdiğim, ‘Dünya beşten büyüktür’ tezinin haklılığını bir kez daha görmüş olduk. İnsanlığın kaderi sınırlı sayıdaki ülkenin keyfine bırakılamaz. Uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçmek için öncelikle zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı gözden geçirmeliyiz.” SICAKLIK ARTIŞININ NEDEN OLDUĞU AFETLERE DİKKATİ ÇEKTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021’de BM 76. Genel Kurulu konuşmasında dünyanın farklı bölgelerindeki sıcaklık artışının neden olduğu afetlere dikkati çekti. Asya ve Avrupa’da seller, Amerika’da kasırgalar, Afrika’da kuraklık, Akdeniz ülkelerinde yangınlar, Grönland’ın zirvesinde yağmur, çöllerde kar görülmesi gibi alışık olunmayan hadiseler yaşandığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu afetler çevreye ve ekosisteme verdiği zararlar yanında, insanların can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. Pek çok yerde insanlar, toplu olarak başka yerlere gitmeye, göç etmeye hazırlanıyor. Halbuki dünya henüz Suriye ve Afganistan gibi çatışma kaynaklı kriz bölgelerinin yol açtığı mülteci meselesine çözüm bulamadı. Böyle bir dönemde kuraklık, gıda sıkıntısı, hava olayları gibi bu tür sebeplere…

web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’ni ziyaret ediyor. 193 ülkenin hükumet ve devlet başkanlarıyla birlikte New York şehrindeki Birleşmiş Milletler 79’uncu Genel Kurulu’na katılacak olan Erdoğan, BM kürsüsünden 14’üncü kez dünyaya seslenecek. Erdoğan’ın gündeminde İsrail’in yaklaşık bir yıldır katliam gerçekleştirdiği Gazze olacak. Birleşmiş Milletlerin yeniden şekillendirilmesi gerektiğinin altını çizecek. İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELECEK Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ziyareti kapsamında iş dünyası temsilcileriyle de bir araya gelmesi bekleniyor. New York’taki toplantıya dünyanın en büyük şirketlerinin üst düzey yöneticileri katılacak. Türkiye’ye yatırım imkanları ve karşılıklı ticaretin artırılması ele alınacak. Son dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinde elde edilen olumlu ivmeyle birlikte, 100 milyar dolarlık ortak ticaret hacmi hedefi gündemde olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlık görevinde bulunduğu 2005’te ilk kez BM 60. Genel Kurulu görüşmelerine katıldı. Erdoğan, Genel Kuruldaki hitabında, “Her şeyden önce kendini yenileyen, daha demokratik ve şeffaf, tüm üyelerin ortak iradesini temsil kabiliyetine sahip, uluslararası ihtilafların çözüm zemini olan, dünya barışının teminatı olarak görülen, saygınlığı, tüm üyeleri tarafından yüceltilen, daha aktif ve daha dirayetli bir BM teşkilatı, insanlığın ortak yararınadır” mesajını verdi. Erdoğan’ın katıldığı sonraki BM Genel Kurulu ise 2007’deki 62. Genel Kurul görüşmeleri oldu. Konuşmasında terörle mücadele konusuna vurgu yapan Erdoğan, “Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan terör eylemi hepimizi hedef alan bir insanlık suçudur. Sınır tanımayan terörü lanetliyor, terörün acı tecrübesini bizzat yaşamış bir ülkenin başbakanı olarak tüm insanlığa yönelik bu tehditle mücadelede dayanışma ve daha etkin işbirliği çağrısını buradan yineliyorum” ifadelerini kullandı. “REFORM GİRİŞİMLERİNE TAM DESTEK VERİYORUZ” Erdoğan, 2009’da katıldığı BM 64. Genel Kurulunda ise BM’nin yapısının reforme edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Adil ve katılımcı bir küresel düzenin kurulması için Birleşmiş Milletlerin etkinliğinin artması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Temsil kabiliyeti güçlendirilmiş, demokratik, şeffaf, adil ve etkin bir Birleşmiş Milletlerin, küresel barış ve istikrara daha fazla katkı yapacağına inanıyoruz. Birleşmiş Milletler, iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma, yoksullukla mücadele, kadın-erkek eşitliği, insan hakları ve insan onurunun korunması konularında, daha etkin bir kurum haline gelmelidir. Bu amaca matuf reform girişimlerine tam destek veriyoruz. Fakat Birleşmiş Milletler sistemindeki reformun, Güvenlik Konseyi de reforma tabi tutulmadığı müddetçe başarılmış sayılamayacağı muhakkaktır.” 2011’deki BM 66. Genel Kurulunda bölgesel konuları değerlendiren Erdoğan, Suriye, Libya, Somali, Filistin’e ilişkin mesajlar verdi, Azerbaycan topraklarının yıllardır süren haksız işgalinin sona ermesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, “Karabağ sorununun bu şekilde çözümsüz kalması asla kabul edilemez, uluslararası sorunlara, kangren haline gelmeden çözümler bulunması, hepimizin siyasi ve ahlaki sorumluluğudur” diye konuştu. “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR” Erdoğan, cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez 2014 yılındaki BM 69. Genel Kuruluna hitap etti. BM’nin reform ihtiyacını “Dünya beşten büyüktür” ifadesiyle dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Daha fazla gecikmeden, daha fazla mazlum insan, masum insan hayatını kaybetmeden, küresel vicdan daha fazla yaralanmadan, Birleşmiş Milletler sorunlara ağırlığını koymalıdır. Altını çizerek ifade etmek isterim ki, dünya beşten büyüktür. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin dünya gerçekleri ile bağdaşmayacak şekilde Birleşmiş Milletleri etkisiz hale getirmesi, küresel vicdanın kabul edebileceği bir durum değildir. Tüm alınan kararlar, bakıyorsunuz bir ülkenin iki dudağı arasındadır. Eğer ‘hayır’ derse hayır, ‘evet’ derse o zaman icraata geçilebiliyor. Filistin’de sadece birkaç ay içinde 2 binden fazla masum insan katledilirken, Birleşmiş Milletler beklenen çözümü üretememiştir. Suriye’de 4 yıldır 200 binden fazla kişi katledilirken, 9 milyona yakın insan yer değiştirirken, Birleşmiş Milletler yine etkili çözümler sunamamıştır.” FETÖ’YE KARŞI UYARI Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden yaklaşık 2 ay sonra BM 71. Genel Kuruluna katıldı. Burada dost ülkeleri FETÖ’ye karşı önlem almaya çağıran ve terörle mücadele konusunda önemli mesajlar veren Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu darbe girişimi, milletimizin demokrasisine, hükümetine, özgürlüklerine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Bu bakımdan milletimle iftihar ediyorum. Demokrasisine sahip çıktığı için iftihar ediyorum. 29 gün, gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak bedenini tankların önüne siper ederek engelleyen milletimle iftihar ediyorum. Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam, milletimizin işte bu cesur ve asil duruşu sayesindedir. Unutulmasın ki Türkiye’deki darbe girişimi, aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı. Milletimiz o gece darbe heveslilerine tarihi bir ders verirken, demokrasiye inanan tüm halklar için de ilham kaynağı oldu. Bu yeni nesil terör örgütü, sadece Türkiye’nin değil, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle, bugün bu Genel Kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt Türkiye’nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir.” “DEAŞ’A KARŞI ELDE EDİLEN EN BÜYÜK BAŞARI” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017’de yapılan BM 72. Genel Kurulu’ndaki konuşmasında ise Suriye ve terörle mücadele mesajları öne çıktı. “Türkiye, Suriye ve Irak’taki istikrarsızlıktan beslenen DEAŞ ve PKK gibi bölgenin en eli kanlı terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadele içindedir. Bunun yanında ülkemizin meşru, demokratik rejimini kanlı bir darbeyle değiştirmeye teşebbüs eden FETÖ terör örgütüyle mücadelemiz de devam ediyor” diyen Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu’nun, bölgenin işgalinden bu yana DEAŞ’a karşı elde edilen en büyük başarı olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’deki BM 73. Genel Kurulunda, BM’ye yönelik eleştirilerde bulundu, Filistin meselesini gündeme getirdi. “Birleşmiş Milletlerin insanlığın barış ve refah beklentilerini karşılamaktan uzaklaştığı da bir gerçektir” ifadesini kullanan Erdoğan BM Güvenlik Konseyinin sadece veto hakkına sahip 5 üyenin çıkarlarına hizmet eden, dünyanın diğer bölgelerine, yaşanan zulümlere seyirci kalan bir yapıya büründüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Geçmişte Bosna’da, Ruanda’da, Somali’de, yakın tarihte Myanmar’da, halen Filistin’de yapılan katliamlar hep Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin gözü önünde gerçekleşmiştir. Filistinlilere uygulanan zulme ses çıkarmayanların, onlara yapılan yardımları kısma konusundaki gayretleri sadece zalimlerin cesaretini artırmaktadır. Tüm dünya arkasını dönse bile, Türkiye olarak biz mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya, ilk kıblemiz Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz.” AYLAN BEBEĞİN FOTOĞRAFIYLA SESLENDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’daki BM 74. Genel Kurulu’nda ise düzensiz göç sorununu “Aylan bebek” örneğiyle anlattı. Muğla’nın Bodrum ilçesinde, sahile vuran minik bedeniyle düzensiz göç meselesinin sembolü haline gelen Aylan bebeğin fotoğrafını gösteren Erdoğan, “Dünya, canlarını kurtarmak için çıktıkları yolculukları ya Akdeniz’in karanlık sularında, ya da sınırlara gerilen tel örgülerin önlerinde sonlanan milyonlarca mazlumu maalesef çok çabuk unuttu. Özellikle işte gördüğünüz gibi Aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu. Unutmayın ki, bir gün ola ki aynı durum sizlerin de başına gelebilir. Çünkü Aylan bebekler bir değil binler, milyonlar, bütün bunlara karşı tedbirimizi almak durumundayız” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1947’den bu yana Filistin haritasındaki değişimi anlatan görselle Filistin sorununa dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ben merak ediyorum, bu İsrail neresidir? Acaba bu İsrail’in toprakları nereleri kapsıyor? 1947’de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967’de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi? Bakınız sene 1947, neredeyse burada İsrail yok gibi, tamamı Filistin. Sene 1947, paylaşım planı var ve Filistin küçülüyor, İsrail büyüyor. Geliyorum 1967’ye 1949’la birlikte, İsrail büyüyor, Filistin küçülüyor. Ve geliyorum bugüne, güncel durum şu: Artık adeta Filistin yok, neredeyse tamamına yakını İsrail… İsrail doyuyor mu? Hayır, doymuyor. İsrail şimdi de kalanını almanın gayreti içerisinde. Peki, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, Birleşmiş Milletlerin İsrail’le ilgili almış olduğu bunca kararlar var, bu kararlar uygulamaya geçiyor mu? Hayır, geçmiyor. Peki, o zaman Birleşmiş Milletler ne işe yarıyor? O zaman bu çatının altında bizler aldığımız kararla tesirli olamıyorsak, adalet nerede temerküz edecek? İşte sıkıntımız burada.” SALGIN NEDENİYLE VİDEO KONFERANS BM 75. Genel Kurulu, 2020 yılında tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını nedeniyle video konferans aracılığıyla düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kuruluna 10’uncu hitabını video konferans yöntemiyle gerçekleştirdi. BM’nin yapısına yönelik eleştirilerini yineleyen Erdoğan, konuşmasında şunları dile getirdi: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çok taraflı örgütlerin reform ihtiyacı bulunuyor. Mevcut küresel mekanizmaların bu krizde ne kadar etkisiz kaldığını gördük. Öyle ki Birleşmiş Milletlerin en temel karar alma organı olan Güvenlik Konseyinin salgını gündemine alması haftalar, hatta aylar sürdü. Salgının başlarında ülkelerin kendi hallerine terk edildiği bir manzara ortaya çıktı. Böylece yıllardan beri bu kürsüden ısrarla dile getirdiğim, ‘Dünya beşten büyüktür’ tezinin haklılığını bir kez daha görmüş olduk. İnsanlığın kaderi sınırlı sayıdaki ülkenin keyfine bırakılamaz. Uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçmek için öncelikle zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı gözden geçirmeliyiz.” SICAKLIK ARTIŞININ NEDEN OLDUĞU AFETLERE DİKKATİ ÇEKTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021’de BM 76. Genel Kurulu konuşmasında dünyanın farklı bölgelerindeki sıcaklık artışının neden olduğu afetlere dikkati çekti. Asya ve Avrupa’da seller, Amerika’da kasırgalar, Afrika’da kuraklık, Akdeniz ülkelerinde yangınlar, Grönland’ın zirvesinde yağmur, çöllerde kar görülmesi gibi alışık olunmayan hadiseler yaşandığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu afetler çevreye ve ekosisteme verdiği zararlar yanında, insanların can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. Pek çok yerde insanlar, toplu olarak başka yerlere gitmeye, göç etmeye hazırlanıyor. Halbuki dünya henüz Suriye ve Afganistan gibi çatışma kaynaklı kriz bölgelerinin yol açtığı mülteci meselesine çözüm bulamadı. Böyle bir dönemde kuraklık, gıda sıkıntısı, hava olayları gibi bu tür sebeplere…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

daha oklarının yüklendiği sorunu çözememişken, sıcaklık artışının neden olduğu çevresel sorunlar da insanlık için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu noktada sadece tek bir ülkenin değil, tüm dünyanın bir araya gelerek ortak çözümler üretmesi ve tedbirler alması gerekmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’na yaptığı konuşmalarda her zaman uluslararası ilişkilerdeki güncel konulara ve küresel sorunlara vurgu yapmıştır. Terörle mücadele, demokratik yapıların güçlendirilmesi, küresel barışın sağlanması, insan haklarının korunması gibi konular her zaman gündeminde önemli bir yer tutmuştur. Ayrıca Türkiye’nin ve dünya ekonomisinin geleceği için önemli olan yatırım imkanları, ticari ilişkiler ve iş birliği konularına da dikkat çekmiştir.

Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmalarında sık sık Birleşmiş Milletler’in yapısının reforme edilmesi gerektiğine vurgu yapması, kurumun etkinliğinin artırılması ve adil bir küresel düzenin sağlanması gerektiğini ifade etmesi dikkat çekicidir. Ayrıca terörle mücadele konusunda uluslararası iş birliğine vurgu yaparak, bu konuda dayanışma ve etkin çözümler arayışı içinde olduğunu belirtmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’na yaptığı konuşmalarda Filistin meselesine de sık sık temas ettiği görülmektedir. İsrail’in Filistin topraklarına yönelik işgal ve zulmünü eleştiren Erdoğan, Filistin halkının haklarının korunması ve adaletin sağlanması için uluslararası toplumun daha etkili bir şekilde hareket etmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’na yaptığı konuşmalar her zaman güncel konuları ve küresel sorunları ele alırken, Türkiye’nin ve dünya ekonomisinin geleceği için iş birliği ve ticaret imkanlarına da vurgu yapmıştır. Ayrıca Birleşmiş Milletler’in reforme edilmesi gerektiğini ve terörle mücadelede uluslararası dayanışmanın önemine dikkat çekmiştir. Filistin meselesine de sık sık temas ederek, adaletin sağlanması için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini belirtmiştir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
web sitesinde haber muhabirisin bu içeriğe göre dikkat çekici başlık yazar mısın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’ni ziyaret ediyor. 193 ülkenin hükumet ve devlet başkanlarıyla birlikte New York şehrindeki Birleşmiş Milletler 79’uncu Genel Kurulu’na katılacak olan Erdoğan, BM kürsüsünden 14’üncü kez dünyaya seslenecek. Erdoğan’ın gündeminde İsrail’in yaklaşık bir yıldır katliam gerçekleştirdiği Gazze olacak. Birleşmiş Milletlerin yeniden şekillendirilmesi gerektiğinin altını çizecek. İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELECEK Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ziyareti kapsamında iş dünyası temsilcileriyle de bir araya gelmesi bekleniyor. New York’taki toplantıya dünyanın en büyük şirketlerinin üst düzey yöneticileri katılacak. Türkiye’ye yatırım imkanları ve karşılıklı ticaretin artırılması ele alınacak. Son dönemde Türkiye-ABD ilişkilerinde elde edilen olumlu ivmeyle birlikte, 100 milyar dolarlık ortak ticaret hacmi hedefi gündemde olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlık görevinde bulunduğu 2005’te ilk kez BM 60. Genel Kurulu görüşmelerine katıldı. Erdoğan, Genel Kuruldaki hitabında, “Her şeyden önce kendini yenileyen, daha demokratik ve şeffaf, tüm üyelerin ortak iradesini temsil kabiliyetine sahip, uluslararası ihtilafların çözüm zemini olan, dünya barışının teminatı olarak görülen, saygınlığı, tüm üyeleri tarafından yüceltilen, daha aktif ve daha dirayetli bir BM teşkilatı, insanlığın ortak yararınadır” mesajını verdi. Erdoğan’ın katıldığı sonraki BM Genel Kurulu ise 2007’deki 62. Genel Kurul görüşmeleri oldu. Konuşmasında terörle mücadele konusuna vurgu yapan Erdoğan, “Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan terör eylemi hepimizi hedef alan bir insanlık suçudur. Sınır tanımayan terörü lanetliyor, terörün acı tecrübesini bizzat yaşamış bir ülkenin başbakanı olarak tüm insanlığa yönelik bu tehditle mücadelede dayanışma ve daha etkin işbirliği çağrısını buradan yineliyorum” ifadelerini kullandı. “REFORM GİRİŞİMLERİNE TAM DESTEK VERİYORUZ” Erdoğan, 2009’da katıldığı BM 64. Genel Kurulunda ise BM’nin yapısının reforme edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Adil ve katılımcı bir küresel düzenin kurulması için Birleşmiş Milletlerin etkinliğinin artması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Temsil kabiliyeti güçlendirilmiş, demokratik, şeffaf, adil ve etkin bir Birleşmiş Milletlerin, küresel barış ve istikrara daha fazla katkı yapacağına inanıyoruz. Birleşmiş Milletler, iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma, yoksullukla mücadele, kadın-erkek eşitliği, insan hakları ve insan onurunun korunması konularında, daha etkin bir kurum haline gelmelidir. Bu amaca matuf reform girişimlerine tam destek veriyoruz. Fakat Birleşmiş Milletler sistemindeki reformun, Güvenlik Konseyi de reforma tabi tutulmadığı müddetçe başarılmış sayılamayacağı muhakkaktır.” 2011’deki BM 66. Genel Kurulunda bölgesel konuları değerlendiren Erdoğan, Suriye, Libya, Somali, Filistin’e ilişkin mesajlar verdi, Azerbaycan topraklarının yıllardır süren haksız işgalinin sona ermesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, “Karabağ sorununun bu şekilde çözümsüz kalması asla kabul edilemez, uluslararası sorunlara, kangren haline gelmeden çözümler bulunması, hepimizin siyasi ve ahlaki sorumluluğudur” diye konuştu. “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR” Erdoğan, cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez 2014 yılındaki BM 69. Genel Kuruluna hitap etti. BM’nin reform ihtiyacını “Dünya beşten büyüktür” ifadesiyle dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Daha fazla gecikmeden, daha fazla mazlum insan, masum insan hayatını kaybetmeden, küresel vicdan daha fazla yaralanmadan, Birleşmiş Milletler sorunlara ağırlığını koymalıdır. Altını çizerek ifade etmek isterim ki, dünya beşten büyüktür. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin dünya gerçekleri ile bağdaşmayacak şekilde Birleşmiş Milletleri etkisiz hale getirmesi, küresel vicdanın kabul edebileceği bir durum değildir. Tüm alınan kararlar, bakıyorsunuz bir ülkenin iki dudağı arasındadır. Eğer ‘hayır’ derse hayır, ‘evet’ derse o zaman icraata geçilebiliyor. Filistin’de sadece birkaç ay içinde 2 binden fazla masum insan katledilirken, Birleşmiş Milletler beklenen çözümü üretememiştir. Suriye’de 4 yıldır 200 binden fazla kişi katledilirken, 9 milyona yakın insan yer değiştirirken, Birleşmiş Milletler yine etkili çözümler sunamamıştır.” FETÖ’YE KARŞI UYARI Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden yaklaşık 2 ay sonra BM 71. Genel Kuruluna katıldı. Burada dost ülkeleri FETÖ’ye karşı önlem almaya çağıran ve terörle mücadele konusunda önemli mesajlar veren Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu darbe girişimi, milletimizin demokrasisine, hükümetine, özgürlüklerine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Bu bakımdan milletimle iftihar ediyorum. Demokrasisine sahip çıktığı için iftihar ediyorum. 29 gün, gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak bedenini tankların önüne siper ederek engelleyen milletimle iftihar ediyorum. Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam, milletimizin işte bu cesur ve asil duruşu sayesindedir. Unutulmasın ki Türkiye’deki darbe girişimi, aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı. Milletimiz o gece darbe heveslilerine tarihi bir ders verirken, demokrasiye inanan tüm halklar için de ilham kaynağı oldu. Bu yeni nesil terör örgütü, sadece Türkiye’nin değil, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle, bugün bu Genel Kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt Türkiye’nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir.” “DEAŞ’A KARŞI ELDE EDİLEN EN BÜYÜK BAŞARI” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017’de yapılan BM 72. Genel Kurulu’ndaki konuşmasında ise Suriye ve terörle mücadele mesajları öne çıktı. “Türkiye, Suriye ve Irak’taki istikrarsızlıktan beslenen DEAŞ ve PKK gibi bölgenin en eli kanlı terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadele içindedir. Bunun yanında ülkemizin meşru, demokratik rejimini kanlı bir darbeyle değiştirmeye teşebbüs eden FETÖ terör örgütüyle mücadelemiz de devam ediyor” diyen Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu’nun, bölgenin işgalinden bu yana DEAŞ’a karşı elde edilen en büyük başarı olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’deki BM 73. Genel Kurulunda, BM’ye yönelik eleştirilerde bulundu, Filistin meselesini gündeme getirdi. “Birleşmiş Milletlerin insanlığın barış ve refah beklentilerini karşılamaktan uzaklaştığı da bir gerçektir” ifadesini kullanan Erdoğan BM Güvenlik Konseyinin sadece veto hakkına sahip 5 üyenin çıkarlarına hizmet eden, dünyanın diğer bölgelerine, yaşanan zulümlere seyirci kalan bir yapıya büründüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Geçmişte Bosna’da, Ruanda’da, Somali’de, yakın tarihte Myanmar’da, halen Filistin’de yapılan katliamlar hep Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin gözü önünde gerçekleşmiştir. Filistinlilere uygulanan zulme ses çıkarmayanların, onlara yapılan yardımları kısma konusundaki gayretleri sadece zalimlerin cesaretini artırmaktadır. Tüm dünya arkasını dönse bile, Türkiye olarak biz mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya, ilk kıblemiz Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz.” AYLAN BEBEĞİN FOTOĞRAFIYLA SESLENDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’daki BM 74. Genel Kurulu’nda ise düzensiz göç sorununu “Aylan bebek” örneğiyle anlattı. Muğla’nın Bodrum ilçesinde, sahile vuran minik bedeniyle düzensiz göç meselesinin sembolü haline gelen Aylan bebeğin fotoğrafını gösteren Erdoğan, “Dünya, canlarını kurtarmak için çıktıkları yolculukları ya Akdeniz’in karanlık sularında, ya da sınırlara gerilen tel örgülerin önlerinde sonlanan milyonlarca mazlumu maalesef çok çabuk unuttu. Özellikle işte gördüğünüz gibi Aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu. Unutmayın ki, bir gün ola ki aynı durum sizlerin de başına gelebilir. Çünkü Aylan bebekler bir değil binler, milyonlar, bütün bunlara karşı tedbirimizi almak durumundayız” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1947’den bu yana Filistin haritasındaki değişimi anlatan görselle Filistin sorununa dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ben merak ediyorum, bu İsrail neresidir? Acaba bu İsrail’in toprakları nereleri kapsıyor? 1947’de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967’de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi? Bakınız sene 1947, neredeyse burada İsrail yok gibi, tamamı Filistin. Sene 1947, paylaşım planı var ve Filistin küçülüyor, İsrail büyüyor. Geliyorum 1967’ye 1949’la birlikte, İsrail büyüyor, Filistin küçülüyor. Ve geliyorum bugüne, güncel durum şu: Artık adeta Filistin yok, neredeyse tamamına yakını İsrail… İsrail doyuyor mu? Hayır, doymuyor. İsrail şimdi de kalanını almanın gayreti içerisinde. Peki, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, Birleşmiş Milletlerin İsrail’le ilgili almış olduğu bunca kararlar var, bu kararlar uygulamaya geçiyor mu? Hayır, geçmiyor. Peki, o zaman Birleşmiş Milletler ne işe yarıyor? O zaman bu çatının altında bizler aldığımız kararla tesirli olamıyorsak, adalet nerede temerküz edecek? İşte sıkıntımız burada.” SALGIN NEDENİYLE VİDEO KONFERANS BM 75. Genel Kurulu, 2020 yılında tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını nedeniyle video konferans aracılığıyla düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kuruluna 10’uncu hitabını video konferans yöntemiyle gerçekleştirdi. BM’nin yapısına yönelik eleştirilerini yineleyen Erdoğan, konuşmasında şunları dile getirdi: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere çok taraflı örgütlerin reform ihtiyacı bulunuyor. Mevcut küresel mekanizmaların bu krizde ne kadar etkisiz kaldığını gördük. Öyle ki Birleşmiş Milletlerin en temel karar alma organı olan Güvenlik Konseyinin salgını gündemine alması haftalar, hatta aylar sürdü. Salgının başlarında ülkelerin kendi hallerine terk edildiği bir manzara ortaya çıktı. Böylece yıllardan beri bu kürsüden ısrarla dile getirdiğim, ‘Dünya beşten büyüktür’ tezinin haklılığını bir kez daha görmüş olduk. İnsanlığın kaderi sınırlı sayıdaki ülkenin keyfine bırakılamaz. Uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçmek için öncelikle zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı gözden geçirmeliyiz.” SICAKLIK ARTIŞININ NEDEN OLDUĞU AFETLERE DİKKATİ ÇEKTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021’de BM 76. Genel Kurulu konuşmasında dünyanın farklı bölgelerindeki sıcaklık artışının neden olduğu afetlere dikkati çekti. Asya ve Avrupa’da seller, Amerika’da kasırgalar, Afrika’da kuraklık, Akdeniz ülkelerinde yangınlar, Grönland’ın zirvesinde yağmur, çöllerde kar görülmesi gibi alışık olunmayan hadiseler yaşandığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu afetler çevreye ve ekosisteme verdiği zararlar yanında, insanların can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. Pek çok yerde insanlar, toplu olarak başka yerlere gitmeye, göç etmeye hazırlanıyor. Halbuki dünya henüz Suriye ve Afganistan gibi çatışma kaynaklı kriz bölgelerinin yol açtığı mülteci meselesine çözüm bulamadı. Böyle bir dönemde kuraklık, gıda sıkıntısı, hava olayları gibi bu tür sebeplere…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

İa Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin